Faik 'in elini tuttum. Eve girdiğimizde Rauf koltukta oturuyordu. Yüzümüze bile bakmadı. Gidip yanına oturduk.
"Biz sevgiliyiz."
Dediğim şey ile Rauf şaşkınlıkla bize döndü.
"Ne?! Faik, ben size ne dedim lan!"
Faik ayağa kalktı. Bu sefer o gözleri dolu dolu bakan Faik yoktu,kaşlarını çatmıştı.
"Onu seviyorum. O da beni seviyor. Biz hiç birlikte olmadık tamam mı!
O aklına gelen iğrençlikleri unut."
Rauf ne diyeceğini bilemiyordu. Faik benim elimi tuttu ve üst kata götürdü.
Odanın kapısını kapattı.
"Faik ne oluyor?"
Sorduğum soruya karşılık güldü ve yatağa oturup eliyle yanına gelmemi işaret etti. Gidip yanına oturdum.
"Madem sevgiliyiz. Birlikte biraz yalnız kalalım."
Yatağa yaslandık. Kafamı Faik 'in göğsüne yasladım. Faik saçımı okşuyordu.
"Saçından dokundukça portakal kokusu yayılıyor."
Gülümsedim ve ellerimle belini sıkıca sardım.
"Faik"
"Hmm"
"Bizim çocuğumuz olsa, sana mı benzer bana mı sence?"
"E bilmem. Kız olursa senin kadar güzel olsun. Erkek olursa, benim kadar eşine aşk dolu..."
"Yaa Faiiikk"
Biz konuşurken odaya Rauf ve Ellie girdi. Rauf gelip Faik e sarıldı.
"Affet kardeşim. Seni suçsuz yargıladım. Sen de affet Maria. "
Ellie ye yandan ne oldu diye gizlice işaret yapıyordum ki Rauf beni fark etti ve gülmesini engellemeye çalışarak konuştu.
"Ne olduğunu o kadar merak ediyorsan sesli sorsaydın ya Maria"
Bir anda herkes bana dönünce utanmıştım. Neyseki Rauf çok uzatmadı.
"Ellie ile konuştuk. Gerçekten ben yanlış anlamışım. Özür diliyorum ikinizden de tekrardan"
İkimiz de birbirimize bakıp gülümsedik.
"Ee şimdi odamızdan çıkar mısınız?"
Dediğim şeye hep birlikte güldüler. Faik gözüme sinsi sinsi bakıyordu. Rauf ve Ellie yi odadan ittirerek çıkarttım ve kapıyı kilitledim.
"Gel bakalım prenses"
Gülümsedim ve birden yatakta oturan Faik in üzerine atladım. Bunu hiç beklemiyordu. Şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu. Tam onun bu hâline gülüyordum ki beni yatağa yatırıp o benim üzerime çıktı. Aramızda 2-3 cm vardı. Faik 'in nefesini hissediyordum.
"F-Faik"
"Hmm?"
"Gözlerin, Dudakların, saçın, çok güzelsin, kusursuzsun..."
Faik gülümsedi. Gözlerini kapattı. Bende gözlerimi kapattım. Dudaklarının ıslaklığını bir kez daha hissettim. Ensesinde birleştirdiğim ellerimi şu an sırtında gezdiriyordum.
Bacaklarımı beline sıkıca sardım. Bir an Faik 'in dudağını ısırdım. Zevk mi aldı canı mı acıdı bilmiyorum ama buna karşılık ağzından küçük bir inleme çıkmıştı. Bu hoşuma gitmişti . Saçları benim alnıma değiyordu.
Bir ara durdu ve üzerimden kalktı. Nefes nefese kalmış ve terlemişti.
"Ohf, yoruldum. Terledim de."
Onaylar biçimde kafamı salladım. Aniden üzerindeki uzun kollu siyah sweat i çıkartıp kenara attı. Bunu birden yapmasına karşılık ağzım açık bakıyordum.
"Faik!?"
"Hmm?"
"Evli değiliz?!"
Kahkaha attı.
"Ahh Maria. Sen benden hevesli çıktın be bebeğim. Sadece terledim. Eşofman kalıyor yani."
Ben yanlış anlamıştım. Faik böyle diyince utanmıştım. Yanaklarım kızarıyordu kahretsin!
"Aşkım, utanma ya. Seni yerim diye korkuyorum, çok tatlısın"
"Yaa Faiikk!"
İkimiz de gülüyorduk. O gece Faik 'in çıplak bedenine sarılıp uykuya daldım.