Yukarda sanki hiç bir şey olmamış gibi sessizce aşağı indik. Rauf ve Ellie kahvaltıyı hazırlamıştı. Gidip bizde oturduk.
"Günaydın aşk kumruları"
Ellie gülerek söylemişti. Biz de gülümsedik. Rauf boğazını temizledi ve sessiz olmaları için herkese işaret etti. Şimdi tüm dikkat ondaydı. Derin bir nefes aldı ve söze başladı.
" Arkadaşlar, sizinle bir şey konuşmak istiyorum. Faik sen biliyorsun zaten. Elizabeth ve Maria, bir sonraki konsere, yani 2 gün sonra olacak olana sizin de gelmeniz gerekiyor. Sahne arkasında durup bizi yönlendireceksiniz. Bu görevi yapan arkadaşın işi çıktı. Lütfen kabul edin. Memnun oluruz."
Ikisi birden cevap bekleyen gözlerle bize bakıyordu. Ellie heyecanla öne atıldı.
"Tabiki olur"
Ben ise sadece gülümsedim. Faik de gülümsedi. "Ee tamam o zaman. Hadi, şimdi çıkalım dışarı"
Rauf un sözüyle Ellie ve Faik ayaklandı. Faiki kolundan tuttum.
"Ne oldu Maria?"
"Çıkar o şortu"
"Maria manyak mısın. Yürü ya. Kız mıyım ben!?"
Dudağımı büktüm ve kollarımı kavuşturdum.
"Off Faik. Düzgün oturacaksın ama"
Faik gülümsedi.
Yaklaşık 1 saattir yürüyüş yapıyorduk ve çok yorulmuştum.
"Otursak şuraya"
Herkes aynı fikirdeydi galiba. Elimle işaret ettiğim ağaç altına doğru yöneldik. O sırada yanımıza gülerek birkaç çocuk geldi.
"Ahaha! Abla, siz şurada şey yapanlar değil misiniz ya!"
Duyduğumuz şeyle Faik'le göz göze geldik. Faik sinirle çocuğa yürüdü.
"Düzgün konuş. Defol annenin yanına"
Sonra da yanıma geldi. Utandığımı fark etmişti. Yüzüm kızarmış ve kafamı öne eğmiştim.
"Faik ben sadece krem-"
Lafım bitmeden kafamı göğsüne bastırdı. Saçlarımı öptü.
"Biliyorum Maria. Utanma tamam mı? Sana ben varken kimse bir şey diyemez"
Gülümsedim.
"Ya bir gün sen olmazsan-"
Bu kez dolu gözlerime bakıp gülümsedi.
"O zaman diyeceksin ki' ben Faik Mirzaev'in sevgilisiyim, onun aşkı beni koruyacak ve ben güçleneceğim'"
"Seni çok seviyorum. Hiç gitme..."
Tüm sevgimle sarıldım ona. Ve gözlerimi kapatıp sadece onu hissettim.
Yazarınız ölmedi daha.
Ehehe
