Yüzümü sildim ve hızlıca evden çıktım. Bir anda bunları yapınca Ellie korkmuştu.
"Nereye Maria!"
"Faik i yalnız bırakmayacağım"
Elimden geldiğince hızlı koşuyordum. Soğuk rüzgara umursamadan, kalbimin gittiği yere...
Aklımdaki tek düşünce Faik i bulmaktı. Bir an durdum ve nereye gidebileceğini düşündüm. Ben yalnız ve çaresiz hissettiğimde nereye giderim(?)...
İskele. İntihar vakalarının merkezi, yalnızların sığınağı, eski iskele.
İskele olduğum yerden yaklaşık 500 m uzaktı. Faik 'in yanına olabildiğince hızlı gitmek için tüm gücümle iskeleye doğru koşmaya başladım.
İskeleye vardığımda uzakta. Tam uçta tek başına oturan Faik i gördüm.
Yavaşça yanına gidip oturdum. Ağlıyordu. Dudağını ısırmıştı. Ağladığını kimse duymasın diye. Yumruklarını sıkmıştı. Kalbinin acısı hafiflesin diye. Gece gözlerinden akan yaşlar denize damlıyordu. Gözlerinin gecesi ağlıyordu şimdi. Rüzgarda uçuşan ipek saçları dağılmıştı. Fırtınadan çıkmış bir harabe misali...
Bu halleri bu soğuk havada içimi yakmaya yetiyordu.
Sesimi ayarlamaya çalışarak konuştum.
"F-Faik. Lütfen ağlama..."
Beni duyunca eliyle yüzünü kapattı.
"Git Maria. Görmeni istemiyorum"
O an kollarımı ona sardım. Ellerini yüzünden çektim. Çok kötü görünüyordu.
"Maria. Ben. Ben..."
Kafasını bana gömdü ve hıçkırarak ağlamaya başladı. İç çekişleri canımı yakıyordu. Saçlarını okşadım.
"Senin suçun yoktu. Biz öyle bi şey yapmadık. Ama neden sürekli öpüyorsun beni, neden bu kadar..."
Birden kalkıp yüzünü sildi ve gözlerime baktı.
"Çünkü aşık oldum. Çünkü seni seviyorum. Dayanamıyorum sana. Maria. Ne yapacağım ben!? Öldür beni."
Yüzünü ellerimin içine aldım.
"Sen benim aşkımsın. Aşkımı öldürürsem ölürüm Faik. Şimdi yalnız değilsin, çaresiz değilsin. Çünkü ben varım. Biz varız. Seni çok seviyorum. Şimdi herkes duysun. Bizi kimse ayıramaz. Sevenleri ayırmak günahtır. Gidip bunu Rauf a da söyleyelim."
Faik gülümsedi.
Buna karşılık bende gülümsedim ve hızlıca öptüm. Bu defa bunu yapan bendim. Faik elimi sıkıca tuttu.
"Iyiki varsın Maria."
"Seni seviyorum Faik."
Gün batımına karşı eski iskelede birleşti dudaklarımız, kalbimiz, ellerimiz, bütünleşti ruhlarımız.
Denizin hırçın dalgalarının sesi uyum içindeydi kalbimizin ritmiyle.
Arkada aynı müzik.
"Seni seviyorum,
Her şeyinle.
Kalbini seviyorum,
Ellerini tutmayı, gözlerine bakmayı,
Dudaklarını tatmayı, saçlarının kokusuyla sarhoş olmayı seviyorum.
Zorluklarını, hüznünü, gülüşünü.
Seviyorum..."
