"Mira!"
Demir'in boğuk gelen sesinle birlikte açılmamaya inat eden gözlerimi yorgunlukla açtım.Bu odaya ne ara girdiğimi bile hatırlamıyordum.Sonunda zorla yataktan kalkıp dağılan saçlarımı toparlamaya çalıştım.
"Bayadır uyuyorsun bende uyandırmak istemedim,isterken bugün gidip eşyalarını alalım."
Doğru ya,o salak teklifi kabul etmiştim bile.Bunların hepsi bana daha da ağır gelmeye başladığında tekrar yatağa yattım,kılımı kıpırdatasım gelmiyordu.
"Kaç saattir uyuyorum?"
"Konuşmamızın üstünden baya bi saat geçmiş,nerdeyse akşam oldu"
Gözlerimi tavana dikmiş bir şekilde öylece yatıyordum,şimdi vazgeçip okula dönmek istiyordum sadece.Ağrıyan bedenimi tekrar yataktan kaldırıp Demir'in karşısına dikildim.
O da telefonda bir şeylerle uğraşıyordu,yanından geçip odadan çıktım.Acilen lavaboyu bulmam gerekiyordu.
Uyuduğum odanın yanındaki kapıyı açtığımda lavabo olduğunu görüp gülümsedim,girip kapıyı kilitlediğimde derin bir nefes alabilirim düşüncesindeydim.
Aynadaki görüntümü izleyip bir süre hareket etmedim,o kadar saat uyumama rağmen hala nasıl yorgun gözükebildiğimi düşünürken yüzümü soğuk suyla yıkayıp çıktım.
Demir'de benimle aynı anda odadan çıktığında kafasını telefondan kaldırdı.
"Eşyalarını almaya gidelim mi?"
Kendini duvara yaslayıp bir süre cevap vermemi bekledi.
"Demir bunu yapabileceğimi sanmıyorum,sürekli bu evde Eymen'le kalamam.Sizi bilmem ama benim gerçekten gitmem gereken bir okulum var."
Telefonunu arka cebine sıkıştırıp yanıma geldi.
"Ben sözlerimi her zaman tutarım Mira,sen bana bu konuda büyük bir yardım ediyor olacaksın.Hayatlarımız söz konusu,bu yüzden seni mutsuz eden herhangi bir şeyin olmaması için elimden geleni yapıcam"
Samimiyetle gülümsedi.
"Okul işini de dert etme,zaten Asenayla buraya gelicez sık sık.Biz geldiğimizde de sen istediğini yapabilirsin"
"Umarım"
"Bu iş bittiğinde hayatından tamamen çıkacağız,şimdi gidelim mi ?"
Olumlu anlamda kafamı sallayıp merdivenlere yöneldim.
Sonunda evden çıkıp arabaya bindiğimizde camı açtım,rüzgar tüm arabayı dolduruyordu.Tek kelime edesim de yoktu.
-
Demir Okulun önüne park ettiğine bana döndü.
"İstersen gelebilirim ?"
Bi de böyle bi şey için soru yağmuruna tutulmaya niyetim yoktu.
"Gerek yok ben birazdan gelirim sen keyfine bak"
Araban hızla inip kapıyı kapattım,bıraksalar bahçenin kenarına yığılıp uyumaya devam edicek haldeydim.Uyku sersemliğinle gözlerimi de zor açıyordum.
Odaya girdiğimde Cansel'den eser yoktu,yatağın dağınık olmasından dolayı derse geç kaldığını tahmin edip gülümsedim.
Her şey bıraktığım gibi duruyordu,yatağın üstünde birkaç eşyam vardı ama yatak topluydu.Dolabımdan çıkardığım gri renkli sırt çantamı alıp dolabımdan çıkardığım kıyafetleri yerleştirmeye başladım.