21.

15 2 0
                                    


Enerjik bir şekilde sınıfa girip Cem'in yanına attım kendimi. Onu mutsuz görünce 'ne oldu lan çikolatalı antilobum' diyerek tatlı bir şekilde gülümsedim. Ne kadar tatlı olabiliyorsam artık.

O da bana o nasıl bir cümle lan dermiş gibi baktı. antilop ve çikolatayı birleştirmek cidden çok mantıklıydı.

Daha sonra benim her zaman ki gibi gereksiz olduğum aklına gelmiş olacak ki aldırmadan olayı anlatmaya başladı.

"Malsın Cem önemli bir şey var sandım bende lan." Diyerek çantamı ona fırlattım. Oysa bu onun için çok önemli gibi duruyordu.

Annem bana küçükken hiç şu aygırı almadı dediğinde gözlerim pörtlemişti. bir eve iki tanesi fazla diye düşünmüştür diye tepki verdiğimde ise gözleri dolmuştu.

'Ne oldu Cem, bu gece de fazla mı çikolatalı süt içtin yoksa?' Aslında onun bir şey içmesine bile gerek yoktu. Çocuğa oksijen bile kafa yapıyordu.

'Hayır, sadece şu aygırı istiyorum' dediğinde ona su aygırı almadan kurtulamayacağımızı anlamıştım.

Pes eder bir şekilde elimi alnıma vurduktan sonra her ne kadar ya sabır ben nelerle uğraşıyorum demiş olsamda 'tamam öğlen arası gidip alırız tamam mı şimdi müfettiş gelecek hadi ona odaklan.' Diyerek bir salise de yüzünde gülücükler açtırmıştım. Maldı ama seviyordum keretayı.

İlk ders Tarihçi Necla hocayaydı. Hoca sınıfa girer girmez 'Günaydın gençler bundan sonraki ders müfettiş gelecek en azından zeki öğrencilermiş gibi davranın en arkadakileri kaldırıyormuş sürekli, sınıfın zekileri arkalara geçsin.'

Yerimizden de olmuştuk iyi mi? Hasan zaten ben zekiyim diyerek yerinden kalkmamış yanına da Sılayı almış sohbet ediyordu. Bizler ise en önlere dağılmış boş boş oturuyorduk.

Sıkıldığım için kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Bir yandan da birşeyler karalıyordum. Bundan kastım sıra defter kalemlik ve Selinay'ın eşyaları gibiydi. Kendisi arkaya gitmiş Pelinden yeni dedikoduları alıyordu.

Uzun bir süreden sonra zil çalmasıyla tenefüs vakti gelmişti. Kadirin yanına gidip ' Kadir!' diyerekten onu dürttüm. ama o beni takmıyordu. 'İnşallar vardır bunda da bir kadir.' Diyerek yerime geçtim.

Artık sıkılmış ve heyecan arıyordum. O ara zil çalmasıyla birlikte sınıfa Fizik öğretmeni girdi demek ki ders fizikti. 5 dakika sonra ise sınıfa müfettiş geldi.

Saygıdan hep beraber ayağa kalkıp Müfettişin oturabilirsiniz gençler komutuyla oturduk. İzin vermese ömür boyunca ayakta kalacaktık gibi bir his vardı içimde.

Mücella öğretmene bakıp 'dersimiz neydi güzel hanımefendi?' Diye kibar bir şekilde sormuştu. Inşallah adam bize de böyle davranır diye geçirmeden edemedim tabi içimden.

'Dersimiz Fizik.' Müfettiş bey bunun üzerine Mücella hocayı süzüp 'Evet, en iyi fizik kimin gençler?' Diyerek bize dönmüştü.  Tabi erkekler bunu yanlış anlayıp. Her biri farklı ağızdan kızların yani bizlerin fiziğini yorumluyordu. Bir tane de akılsız yok ki lan hepsi aynı.

Müfettiş bir süre sonra dayanamayıp 'kesin! Bu nasıl bir terbiyesizlik?' Diye bizi azarladıktan sonra Mücella hocaya dönüp 'özür dilerim majesteleri sizin yanınızda böyle davranmak istemezdim lakin bazı koşullar bunu gerektiriyordu. Bu durum için size bir çay ısmarlayabilirim. Okul çıkışı müsait misiniz acaba?' Dedi.

Bu konuşma üzerine sınıfımızın ergenlerinden 'ooo..' sesleri yükseldi. Cidden yan yana yakışmışlardı. Sınıfımızda bi Esra Erolla evlen benimle çekimi eksikti zafen. Bunları evlendirmeden bırakmıyacağız artık mecbur.

'Tabiki müsaitim hatta bugün son dersim. Bu ders bitişi beraber çıkabiliriz.' Mücella hanım da gönüllüydü tabi bu işlere. O zaman yapacak birşey yok verdim gitti.

Ders zilinin çalmasıyla birlikte canımın ciğeri anonimimden mesaj gelmişti.

Eşek sıpası: naber lan gevuşek

Eşek sıpası: yanlız okul zili çok hoş değil mi ya?

Erva: aynı okuldayız yani?

Eşek sıpası: yo arkadaşım var o okulda bir yandan onla konuşuyorum lsöfkefleşdlekfşe

Eşek sıpası: okulun sesini ses kaydı olarak atmıştı da bir ara

Eşek sıpası: işsiz yavrum

Erva: burda senin arkadaşın mı var o da kim

Erva: ya da sen kimsin

Erva: hadi foto at slçdslcösöcşdmf

Eşek sıpası: gerçekten kendimi sana şuan da göstereceğimi düşünmüyorsun heralde

Erva: ne olur yani seni görsem aaa

Kapının önünde boş boş dikilmiş etrafa bakıyordum. Bir umut görürdüm belki neden olmasın.

Eşek sıpası: kimyacı bağırıyor sınıfa gir artık.

Erva: lan neredesin mal herif

Son bir kez daha göz attım. Elinde telefon olup koridorda olan çokça kişi vardı. Anonimin arkadaşının kim olduğunu anlayamacağımı anladığım da sınıfa geri girdim.

Erva: bok beyinli bebe

Eşek sıpası: ajdkakldjaodiqkdkaofksldkalskql

Eşek sıpası: çok tatlısın ağzına sıçtığım.

Erva: sus beni acımla baş başa bırak.

Eşek sıpası: ne oldu ayol

Erva: Selinay puştu simidimi yemiş aqsu

Eşek sıpası: ağla velet ksdisxoaxjjaodaodkaodk

Erva: şerefsiz

Erva: ben ne kadar açım biliyon mu sen

Eşek sıpası: guzum sen hep açsın

Eşek sıpası: seni doyurana helal olsun

Eşek sıpası: teyzene gittiğinde aç değilim daha yeni yemek yedik diyip tepside ki böreğin yüzde 75 ini yemiş ayısın sen

Erva: oha sen bunu nerden biliyon lan

Erva: herkes bilmeseydi şu ayılığımı falan nolurdu ki sanki

Erva: bulurdum belki seni

Eşek sıpası: hazııırrr ollll bütün sevgimlee gelicem lfivçerşrğrleiufcrıctı

Taslaklar tükendiii :////

Ayı Yogi / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin