Kapağı ve kitabın ismini değiştirdim umarım aşırı kötü değildir sşfçwşdlwodlwi
Hayır yani kötü de aşırı olmasın inş
Neyse efenim iyi okumalarr
Kendimi kötü hissediyordum. Odada kendi başıma oturmuş duvarı izliyor bir yandan düşünüyordum. Babamın gereksiz bağırışı yine moralimi bozmuştu. İçimde babama karşı büyük bir aşkla beraber büyük bir kin besliyordum.
Kız çocuklarının ilk aşkları babaları değil miydi? Neden bize huzuru çok görüyorlardı?
Neden sevilmiyorduk?
Kıskandım, özendim..
Ben komşunun bebeğini kıskandım. Komşu çocuklarını bi yarım saatliğine bakmamız için bize bıraktığında babam onlara öyle bi bakardı ki... Neden bana hiç böyle bakmadı dedim. O bebekde olup bende olmayan ne vardı?
Hep zararsınız. Niye varsınız? Hiç bir halta yaramıyorsunuz...
Herkes için anlamlı olan bir şarkı vardır ya. Belki de içinde ki burukluğu ortaya çıkaran şarkı. Benimkisi 'bana bir masal anlat baba' ydı. Kaç yaşına geldim babama bir kere bile sarılmadım. Sarılamadım...
Ama o benim annem, babam, abim, ablam, herşeyimdi. İyi anımda kötü anımda yanımda olan kişiydi. Belki aramız da mesafe vardı. Belki hiç buluşmamıştık ama onu herşeyiyle kalbimde hissediyordum.
Aklıma bir şiir gelmişti..
"Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak..."
Sıkı sıkıya bağlandığım çok sevdiğim o kişiyle ayrılmıştık. Benim suçumdu hep. Yani ailemin.
Bir gün gece vakti onunla konuşurken aniden babam gelmişti odaya. uyku numarası yapmıştım. hemen anlamıştı iş işten geçmişti artık.
Telefonu suratıma fırlatıp şifremi girmemi söylemişti. O gün benim için berbattı ölmeyi istemiştim o an.
1 ay boyunca dolaylı yoldan konuştum onla vazgeçemedim yine.
Beraber herşeyi yapmıştık, birbirimiz hakkında herşeyi biliyorduk.
Geçmiş;
Ayı yogi: carton network izliyorum kskxksldkaldkakdja
Erva: aa gumball en bir sevdiğim. Şimdi bu saatlerde o vardır.
Ayı yogi: tam üstüne bastın keşke wifi olsaydı sizde de beraber izlerdik.
Erva: buldum
Ayı yogi: ney bulduuunn
Erva: Emrenin telefonuna arkadaşı evin wifisini bağlamıştı. Onun telefonu alabilirim canlı açarım. Beraber çizgi film de izlemedik demeyiz artık. Lan çok güzel bir duygu olmalı aldkaldlalxkalxallzk bekle geliyorum.
Ayı yogi: zeki gerizekalım benim akxlakxlskdla hadi bekliyorum.
Erva: o nasıl cümle lan neyse açıyorum.
Erva: hay reklamları seviyim
Erva: he tamam açtım.
Erva: *fotograf*
Erva: beraber çizgi film izlemek çok güzelmiş lan akxlakjaxlallxkalx
Ayı yogi: *fotoğraf*
Ayı yogi: darwini seviyorum onun da hoşuna gitti sanırım
Ayı yogi: ıyi ki varsın lan. Senle herşey güzel.
Erva: sende iyi ki varsın. Sakın gitme olur mu?
Ayı yogi: sen benim için çok özelsin ve ben seni asla kaybetmeyeceğim.
Şimdi ki zaman;
Aklıma anıların gelmesiyle yine duygusala bağlamıştım. Onu asla unutamıyordum.
Geçmiş;
Erva: annem bugün yine aynı konuyu konuştu. O çocukla konuşmayı kes baban öğrenirse o hapise sen de mezara gidersin diyor. Ya kanka gibi davranacağız ya da mecbur bu aralar pek konuşamıcaz.
Ayı yogi: ee napcaz şimdi?
Erva: bilmiyorum babana her akşam kontrol ettircem telefonu akıllanmıyorsun hala babanın yakalaması üzerine nasıl konuşuyorsun anlamıyorum diyor.
Ayı yogi: sana bir şey söyleceğim ama sakın beni yanlış anlama tamam mı?
Ayı yogi: sence de böyle çok zor olmuyor mu? Daha buluşamadık bile. 2 sene oldu. Ben seni çok seviyorum sakın yanlış anlama. Ama sen de korkuyorsun. Yakalanma korkusundan rahat rahat konuşamıyoruz bile.
Erva: doğru haklısın.
Ayı yogi: yani diyorum ki konuşmamamız en doğrusu olmaz mı bunu kendi çıkarım için falan söylemiyorum senin için de benim için de. Yakalanırsak ikimiz için de çok kötü olucak çünkü.
Erva: ne diyebilirim ki çok haklısın.
Erva: yani bu bir ayrılık oluyor değil mi?
Ayı yogi: öyle oluyor. Böyle olduğu seni sevmediğim anlamına falan gelmiyor ben seni herşeyden çok seviyorum. Bizi ayıran koşullar.
Ayı yogi: sakına kendini üzme tamam mı ben seni çok seviyorum. Sen güzelsin. Ben çirkinim falan da deme sen çok güzelsin. Eğlencelisin, iyi kalplisin. Sen özelsin.
Erva: ağlattın beni şerefsiz sşfieödieşşds
Ayı yogi: şbçdşdlcl
Ayı yogi: tamam ağlamak yok. Ne olursa olsun seni unutmayacağım. Hep aklımın bir köşesinde kalacaksın. Kendine iyi bak. Hakkını helal et.
Erva: helal olsun. sen de kendine iyi bak seni asla unutmayacağım. iyi ki vardın. Sende hakkını helal et.
Ayı yogi: helal olsun.
O an aklıma bir yerde okuduğum yazı geldi 'eğer birine Allah'a emanet ol dersen onu ölmeden önce görürsün.' Attığı mesaj üzerine bir kaç dakika geçmiş olmasına rağmen Allaha emanet ol yazıp çıktım. Göz yaşlarıma hakim olamıyordum.
Alırım bi yorumunuzu düşüncelerinizi
