Bölüm 10: Papatya Barınağı

44 5 43
                                    

    
      Merhabalaarr,
Bu bölümde pek bir olay yok. Daha çok içlerini görüyoruz. Düşüncelerini, kendileriyle kavgalarını, kararlarını... Şimdiden söyleyeyim:')
  Yukarıya koyduğum müzik de bölümde çalıyor. İsterseniz açıp öyle okuyun. İyi okumalar. 💙

  Ege'nin Anlatımıyla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ege'nin Anlatımıyla

Yaklaşık 10 dakikadır kapının önünde durmuş Defne'yi izliyordum. O kadar güzel dans ediyordu ki bölmeye kıyamıyordum. Dönerken elbisesinin etekleri uçuşuyordu. O sırada Defne varlığımı fark etmiş olacak ki bana bakıyordu.

"Şey... Dansını bölmek istemedim. Sizi sürpriz bir yere götüreceğim de o yüzden seni bekliyorduk. Batu'yla Ece kapının oradalar."
"Çok mu beklettim sizi?"
"Hayır, güzelim. Zaten haberin yoktu ki."
"Peki. Sen sürpriz mi dedin? Ne sürprizi? Nereye gideceğiz? Ne yapacağız?" Defne'nin bitmeyen sorularını durdurmak için elimi ağzına götürdüm.
"Sürpriz, dedim balım. Sürpriz kelimesinin anlamını bilir misin?" derken elimi çekmiştim. O da cevap vermek yerine 'Of'lamayı tercih etti ve çantasını alıp geldi.

Kapıya doğru giderken "Nereye gideceğiz?" diye sordu yeniden.
"Defne!"
"Of! Tamam ya, sadece şansımı denemek istemiştim."
"Sabırsız ya." dedim gülerek.

"Sonunda geldiniz be. Defne'yi almaya diye gittin, 15 dakikadır yoksun." dedi Batu.
"15 dakika mı? Ya aptal, o kadar bekleyeceğine neden bana haber vermiyorsun?"
"Balım, Batu işte abartıyor yine. Ne zaman bir şeyi tam söyledi ki?"
Batu, "Yoo 15 dakikadır-" derken Ece onun ayağına basmıştı. "A-ah acıdı, hayvan."
"Kes be!"
"Ayağıma ne basıyorsun?"
"Böcek gördüm gibi oldu. Geveze bir böcek!"
"Gözlerine baktıralım, güzelim."
"Batuu! Gözüne baktıracağım ben senin!"
"Kes!"

Onlar tartışırken biz de onları izleyerek gülüyorduk.

"Ama yeter artık! Heyecandan öleceğim. Biliyorsunuz ben sabırsız biriyim. Ayrıca sürprizlere bayılırım."
"Prensesi duydunuz, hemen arabaya." dedim gülerek.
"Defne öne sen geç istersen." dedi Batu.
"Neden ki?"
"Şimdi kemerimi bağlamak falan çok zor geldi. Kızım bir kere de açıklama beklemeden direkt yapsana dediğimi be."
"Tamam be. Zaten arkadansa önü tercih ederim." dediğinde büyük bir adım atarak Defne'nin önüne geçtim ve kapısını açtım.
"Madem öne oturuyorsunuz, buyurun efendim." dediğimde elbisesinin eteklerini kaldırıp eğilerek "Teşekkürler, efendim." dedi.
Batu, "Ee böyle ayrımcılık da yapılmaz." deyip Ece'nin kapısını açtı. "Buyurun, Ece Hanım."
"Çok teşekkürler, Batuhan Bey."

Herkes bindikten sonra yola çıktık.

"Abicim cidden nereye gidiyoruz ya?" dedi Batu.
"Ne? Siz de mi bilmiyordunuz?" dedi Defne.
"Ya 'sürpriz' kelimesinden ne anladığınızı gerçekten çok merak ediyorum."
"İpucu ver bari..." dedi Defne en sevimli yüz ifadesine bürünürken.
"O zaman anlarsınız."
"Küçücük... Lütfen."
"Batu ve Defne çok seviyor ama Ece daha az seviyor."
"Bu ne lan böyle?" dedi Batu.
"Her şeyi böyle zaten." dedi Ece gülerek.
"Bulamamanız için en basit haliyle söyledim zaten."
"Off, Ege." dedi Defne.
"Ben de seni çok seviyorum." dediğimde Defne bana dönüp dil çıkarttı.

ArkadaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin