Bölüm 12: Aile

48 3 27
                                    

Ege'nin Anlatımıyla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ege'nin Anlatımıyla

Defne'nin aklına 5-6 yaşlarında yaşadığımız yaz akşamı gelmiş olmalı. Çünkü son dediğinden beri öylece hareketsiz duruyordu.

"Defne, iyi misin?"
"Bir sorun mu var?"
"Defne..."
"Defne!"

"E-efendim?" dedi sol gözünden akan bir damla yaşla.

"Bir saattir sana sesleniyoruz. Dondurma yerim, dedin kaldın. Alalı- Defne sen ağlıyor musun?" dedi Batu.

Yavaşça Defne'nin kulağına eğilip "Taşlara doğru gitmek ister misin?" dedim. 'Evet' anlamında başını salladı. "Çocuklar, biz şuralardayız." deyip Defne'yi kendime doğru çektim ve taşlara gidip orada oturduk.

Denize bakıyordu ve belli ki düşünüyordu. Abisini düşünüyordu. Geçmişi, ailesini, yaşadıklarımızı...

Konuşmak istiyordum, üzülmesini istemiyordum, oyalamak istiyordum. Ama diyecek söz bulamıyordum. 'İyi misin?' mi diyecektim? Hayır, iyi değil. 'Neyi düşünüyorsun?' mu diyecektim? Ailesini, abisini düşünüyor.

"Hatırlıyor musun?" dedi.
"Hiç unutmadım ki..."
"Ege... Ne yaptığını o kadar merak ediyorum ki? Acaba o da beni merak ediyor mudur? Acaba o bizi hatırlıyor mudur?"
"Unutacağını hiç sanmıyorum. Senin gibi bir kardeşim olsa ben asla unutmazdım. Nerede olursak olalım asla aklımdan çıkmazdı."
"Ege... Ben ailemi özledim. Ben zaman geçiremediğim abimi özledim." gözlerinden akan yaşları sildim.
"Abini ben de özledim, güzelim. O benim ilk arkadaşımdı. Ben arkadaşlığı onunla öğrendim. Sonra da sen tabii... Küçüklüğümden beri arkadaşlarımı hep iyi seçtim. Zaten ilk seçimlerimden belli olmuyor mu? İlk arkadaşım abin, ikinci arkadaşım ise papatyaların içindeki sendin. İkiniz de o kadar mükemmelsiniz ki..."
"Yaşıyordur, değil mi?"
"Bizi son kez görmeden dünyayı terk etmek mi? Abinin bunu yapacağını hiç sanmıyorum."
"Keşke şu an burada olsaydı. Beni dışlasaydınız, kavga etseydik... Ama burada olsaydı..."
"Ağlama, n'olur ağlama..." kendime doğru çektim ve kafasını göğsüme yasladı.
"Mert... Bu bir tesadüf mü? Tesadüfse, bu nasıl bir tesadüf, Ege?"
"Tesadüfler... Abin ve seninle tanışmam tamamen tesadüflerle doluydu. Tesadüfler beni hiç üzmedi, meleğim. Seni de üzmeyecek. Her zaman yanındayım, biz bir aileyiz, Defne. Bunu unutma olur mu?"
"İyi ki varsın, en güzel tesadüfüm."
"Daha iyi misin?"
"Senin sayende..."

Bir süre sarılarak oturduk.

  O sırada diğerleri

"Bir şey mi dedim? Valla istemeden oldu." dedi Mert.
"Abisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum." dedi Batu.
"Abisi derken? Kim ki o?"
"Boşver ya. Uzun mesele."
"İleride belki Defne anlatır size." dedi Ece.

"Abisi İstanbul'da mı kalıyor peki? Merak ettim de..." dedi Mert.
"Evet, ben de merak ettim şimdi. Buralarda mı?" dedi Deniz.
"Hayır. Ayrıca tek söyleyebileceğimiz şey de buydu."

ArkadaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin