Bölüm 4: Yasemin Hoca

50 6 31
                                    


Defne Odadan Çıktıktan Sonra

Ege'nin Anlatımıyla

   Ne oldu şimdi? Bir anda uçarak geldi, üstümdeydi, bakıştık... ve Batu off yine dalgasını geçecek yarın. Az önce Defne üstümdeydi ve benim üstümde tişört yoktu. Ah be başımın tatlı belası, neler yapıyorsun yine? Olanları düşünürken üstüme tişörtümü giyip yatağa yattım. Tavana bakarak olanları düşünmeye devam ettim. Anlaşıldı bu gece uzun olacaktı...

Sabah

Defne'nin Anlatımıyla

Ece'nin sesiyle uyandım.

"Kahvaltı hazır güzelim." dedi.
"Iıı ben kalkmıyorum. Siz gidin. Ben gelirim sonra." dedim. Her sabah utanarak uyanmak zorunda mıyım ben?
"Ne oldu sana? Hasta falan mı oldun, yoksa başına taş mı düştü?" dedi. Tabi, benden böyle şeylere alışık olmadığından...
"Yok, kuzum. Boşver... Biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Yiyip gidin siz. Okulda görüşürüz." dedim ve yorganı üzerime çektim.
"Peki, sen bilirsin. Ben zorlamam." dedi imalı bir şekilde. Ne diyordu bu kız? Yine neyden bahsediyor acaba? Ece gideli 2 dakika olmadan kapı çaldı.

"Off gel Ece, gel." dedim yorganımı üzerimden kaldırmadan. Fakat 5 saniye içinde benim kaldırmama gerek kalmadan yorganım açıldı.
"Yanlış tahmin güzelim." dedi Ege. Off sen niye geldin yaa? Şu an kesin kızardım ve dünkü olaydan sonra normal olan da bu zaten.
"E-Ege?" dedim ve yorganı tekrar üzerime çektim.
"Günaydın güzelim, hadi in aşağı. Tabi istemezsen o ayrı." dedi. Yeter artık, bu evde neden herkes şifrelenmiş gibi konuşuyor!
"İnmezsem ne olur?" dedim tehditkâr bir şekilde.
"İşte bu olur, Kırmızı." dedi ve ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi Ege'nin omzunda buldum.

"Ya gıcık! Bırak beni, bırak! Ya Ege n'olur bırak, tamam valla ineceğim." Önce bağırdım daha sonra ise yalvarmaya başladım. Ama nafile... Mutfağa vardık.

"Vaay çifte kumrular, hoşgeldiniz." dedi Batuhan. O sırada da Ege -sonunda- beni indirdi ve Batu'ya ters bir bakış attım.

"Offf Ece, off Ege, off Batu! Hepinize of! Ne güzel uyuyordum ben ya. Gıcıklar!" dedim.
"Kırmızı, şu tabakları masaya koy bakayım." dedi Batuhan. Of daha ne kadar rezil olabilirdim ki? Tabii ki şu an kıpkırmızıydım. Başka ne olabilirdi ki zaten? Sinirle tabakları aldım ve salona gittim.

Ben çıkar çıkmaz Ege:
"Uğraşma şu kızla, zaten utanıyor belli daha fazla da utandırma." dedi [sen hiç utandırmadın zaten(!)] ve çatal, bıçak getirdi. Sessizce yemeklerimizi yedik, hazırlandık ve çıktık. İlk haftadan tabii ki dersler zor değildi, hocalarla tanışıp derslere başlıyor ve bir yandan da liseden kalan boşluklarımızı tamamlıyorduk. İlk hafta hep böyle geçti.

1 Hafta Sonra

Defne'nin Anlatımıyla

Bir hafta bitmişti, artık çoğu kişiyle tanışıyorduk. Ayrıca şu an Ege ve Batuhan dersteydi. Ece mi? Ece tabii ki yine ilk haftadan sevgili yaptı. Sevgilisiyle bahçedeler, beni de çağırdılar ama onların yanında kendimi fazlalık gibi hissediyorum ve bu hiç hoşuma gitmiyor.

Kantinde oturup sıcak çikolatamı içiyor ve müzik dinleyerek kitabımı okuyordum. Bir anda yanıma bir kız geldi.

"Merhaba." dedi. Kulaklığımı çıkardım ve ben de 'Merhaba' dedim.
"Ben Duru, seni yalnız görünce tanışmak için geldim." dedi.
"Aa merhaba Duru. Bir yerden tanıdık geliyorsun ama..." dedim.
"Aynı bölümdeyiz, ben de Tıp okuyorum. Bu arada adın Defne'ydi değil mi?" dedi.
"Ah evet, çok pardon kendimi tanıtmayı unuttum. Evet, evet ben Defne. Oturmaz mısın?" dedim.
"Tabii, neden olmasın? Ama beklediğin biri varsa, arkadaşların gelecekse gideyim ben." dedi.
"Yok, hayır yani derste onlar. Ne içersin?" dedim.
"Sıcak çikolata mı o? Çok severim. Ben de sıcak çikolata alayım." dedi.
"Şimdiden ortak yönlerimiz çıktı demek. İsmail Abi bir sıcak çikolata daha alabilir miyiz?" dedim.
"Tabii, güzelim." dedi. Tabii ki ilk haftadan kantinciyle kanka olmuştum. İsmail Abi, eşi Müge Abla ve annesi Fatma Teyze duruyorlardı. Genelde İsmail Abi vardı ve hepsi ailem gibi olmuştu. Tabi onlar da beni kızları gibi seviyorlardı.

ArkadaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin