Bana gelen fotoğrafın aynısının cemo ve bekoyada geldiğini anlamamı sağlayan aynı anda gelen bildirim sesleriydi. Cemal yerinde doğrulup endişeli bakışlarını bana ve berkana atarken berkan hızla kapıya gidip ayakkabılarını giydi.
Berkan: barışı bulmalıyız, hemen..
Cemal: koş nisa koş
Bu görüntüler bize nereden ulaşıyordu hiçbirimizin gram fikri yoktu. Hızla yatağın üstünde duran şortumu giyip bizimkilerin peşinden gittim. Berkan yine yurdun bekçisi uğur abiden arabasını istiyordu. Uğur abi dikkatli olmamız konusunda cümlelerini ard arda sıralarken berkan her söylediği cümleye tamam diyordu. İçimde anlatamayacağım kadar kötü bir his vardı. Barışı ilk defa bu kadar sinirli görmüş ona sarılmaktan bile korkmuştum sanki. İlk defa korkmuştum ondan. Berkan değişik bir barda durduğunda kapının önünde elindeki bira şişesini sıkan ve yerde parçalanmış telefonuyla duran bir barış vardı. Mavi gözleri matlaşmıştı sanki. Kör olmuş gibi. Telefonunu cam kırıklarını ayaklarıyla eziyordu sadece onca sesin arasında camın çıtırtılarını dinliyordu.
Nisa: gelmeyin
Kapıyı açıp dışarı çıktığımda sayıkladığı cümleleri duydum.
Barış: nisa yapmaz Barış boşuna endişeleniyorsun, nisa yapmaz Barış boşuna endişeleniyorsun.....
Hiç bir ses çıkarmadan yanına eğilip kollarımı boynuna doladım.
Barış: nisa
Nisa: efendim
Barış: sen yapmadın değil mi?
Kafamı omzundan kaldırıp ıslanan yanaklarını sildim.
Nisa: asla
Barış: canım acıyor nisa, dostlarımı kaybettiğim için canım çok acıyor
Nisa: şşştt! Sakın böyle konuşma sen benim en değerlimsin seni asla bırakmayacağım duydun mu beni? Bak cemal ve berkanda seni çok seviyorlar barış, barış sen mükemmel bir insansın lütfen yapma böyle
Nisa: hadi gel yurda dönelim sen sıcak bir duş al kahve yapalım beraber sizde benim dizlerimde uyuyun olur mu?
Barış: yalnız kalmam lazım
Nisa: barış lütfen
Barış: nisa kafamı dağıtmalıyım
Nisa: hep beraber dağıtalım kafamızı, markete uğrayalım sıcak çikolata alalım olur mu çocukluğumuzdaki gibi, donmasın gözlerin
Barış: düştüğümde kaldırır mısın?
Nisa: her zaman
Uzattığım elimden yardım alıp ayağa kalkıp arabaya bindik.
Cemal: kankasının yattığı çocukla öpüşen koca yürekli gizem
Barış: cemo başım çok ağrıyor biraz sakin olabilor miyiz?
Berkan: tamam babako o iş bizde
Barış kafasını cama yaslayıp gözlerini kapattığında berkanı yurda yakın olan bir markette durdurmuş sıcak çikolata alıp geri dönmüştüm. Berkan ve cemal ise yeni izledikleri film hakkında konuşuyorlardı. Yurdun kapısına girdiğimizde yavaşça barışın saçlarını karıştırdım.
Nisa: barış hadi kalk geldik.
Mavi gözlerini hafifçe kırpıştırıp kapıyı açtı. Berkan arabanın anahtarını uğur abiye verirken ruh gibi yurda ilerledik. Mermer merdivenlerden çıkıp odamıza ulastığımızda kettle'ı açıp suyun kaynamasını beklemeye başladım. Odamızın ortasındaki küçük dolaptan 4 tane fincan çıkarıp yerine koyduğunda barış karnını ovuşturarak lavabodan çıktı.
Barış: su var mı?
Berkan su şişesini barışa uzatırken onları meraklı bakışlarla izleyen bir adet cemal vardı.
Cemal: noldu?
Barış: yok birşey ya sadece biraz midem bulanıyor, sıkıntı yok
Nisa: ilaç vereyim mi?
Barış: olur
Çantamdan küçük bir hap çıkarıp barışa uzattığımda suyuyla beraber içmişti uzattığım ilacı.
Sıcak çikolataları yapıp odamızın köşesindeki yer yatağının üzerine oturup bizimkileri çağırdım.
Cemal: terasa çıkmıyor muyduk?
Nisa: hava bozdu biraz boşverin
Barış ve cemal dizlerime uzandıklarında berkanda yanımıza kıvrılmıştı.
Barış: bana kırgın mısın
Nisa: sana kırgın değilim barış
Nisa: ve hiç unutmayın siz üçünüz benim en değerlilerimsiniz
Selamm♡ nisbarcı olmaya başlıyorum kurtarın beni pls
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret -cemnisbarber
Fanfiction6 kişi, çocukluk arkadaşları, bir anda tüm sırları açığa çıkar. -nolur üzülme barış ben sana kırgın değilim -ve siz üçünüz benim en değerlimsiniz