♡3

682 33 14
                                    

Bana gelen fotoğrafın aynısının cemo ve bekoyada geldiğini anlamamı sağlayan aynı anda gelen bildirim sesleriydi. Cemal yerinde doğrulup endişeli bakışlarını bana ve berkana atarken berkan hızla kapıya gidip ayakkabılarını giydi.

Berkan: barışı bulmalıyız, hemen..

Cemal: koş nisa koş

Bu görüntüler bize nereden ulaşıyordu hiçbirimizin gram fikri yoktu. Hızla yatağın üstünde duran şortumu giyip bizimkilerin peşinden gittim. Berkan yine yurdun bekçisi uğur abiden arabasını istiyordu. Uğur abi dikkatli olmamız konusunda cümlelerini ard arda sıralarken berkan her söylediği cümleye tamam diyordu. İçimde anlatamayacağım kadar kötü bir his vardı. Barışı ilk defa bu kadar sinirli görmüş ona sarılmaktan bile korkmuştum sanki. İlk defa korkmuştum ondan. Berkan değişik bir barda durduğunda kapının önünde elindeki bira şişesini sıkan ve yerde parçalanmış telefonuyla duran bir barış vardı. Mavi gözleri matlaşmıştı sanki. Kör olmuş gibi. Telefonunu cam kırıklarını ayaklarıyla eziyordu sadece onca sesin arasında camın çıtırtılarını dinliyordu.

Nisa: gelmeyin

Kapıyı açıp dışarı çıktığımda sayıkladığı cümleleri duydum.

Barış: nisa yapmaz Barış boşuna endişeleniyorsun, nisa yapmaz Barış boşuna endişeleniyorsun.....

Hiç bir ses çıkarmadan yanına eğilip kollarımı boynuna doladım.

Barış: nisa

Nisa: efendim

Barış: sen yapmadın değil mi?

Kafamı omzundan kaldırıp ıslanan yanaklarını sildim.

Nisa: asla

Barış: canım acıyor nisa, dostlarımı kaybettiğim için canım çok acıyor

Nisa: şşştt! Sakın böyle konuşma sen benim en değerlimsin seni asla bırakmayacağım duydun mu beni? Bak cemal ve berkanda seni çok seviyorlar barış, barış sen mükemmel bir insansın lütfen yapma böyle

Nisa: hadi gel yurda dönelim sen sıcak bir duş al kahve yapalım beraber sizde benim dizlerimde uyuyun olur mu?

Barış: yalnız kalmam lazım

Nisa: barış lütfen

Barış: nisa kafamı dağıtmalıyım

Nisa: hep beraber dağıtalım kafamızı, markete uğrayalım sıcak çikolata alalım olur mu çocukluğumuzdaki gibi, donmasın gözlerin

Barış: düştüğümde kaldırır mısın?

Nisa: her zaman

Uzattığım elimden yardım alıp ayağa kalkıp arabaya bindik.

Cemal: kankasının yattığı çocukla öpüşen koca yürekli gizem

Barış: cemo başım çok ağrıyor biraz sakin olabilor miyiz?

Berkan: tamam babako o iş bizde

Barış kafasını cama yaslayıp gözlerini kapattığında berkanı yurda yakın olan bir markette durdurmuş sıcak çikolata alıp geri dönmüştüm. Berkan ve cemal ise yeni izledikleri film hakkında konuşuyorlardı. Yurdun kapısına girdiğimizde yavaşça barışın saçlarını karıştırdım.

Nisa: barış hadi kalk geldik.

Mavi gözlerini hafifçe kırpıştırıp kapıyı açtı. Berkan arabanın anahtarını uğur abiye verirken ruh gibi yurda ilerledik. Mermer merdivenlerden çıkıp odamıza ulastığımızda kettle'ı açıp suyun kaynamasını beklemeye başladım. Odamızın ortasındaki küçük dolaptan 4 tane fincan çıkarıp yerine koyduğunda barış karnını ovuşturarak lavabodan çıktı.

Barış: su var mı?

Berkan su şişesini barışa uzatırken onları meraklı bakışlarla izleyen bir adet cemal vardı.

Cemal: noldu?

Barış:  yok birşey ya sadece biraz midem bulanıyor, sıkıntı yok

Nisa: ilaç vereyim mi?

Barış: olur

Çantamdan küçük bir hap çıkarıp barışa uzattığımda suyuyla beraber içmişti uzattığım ilacı.

Sıcak çikolataları yapıp odamızın köşesindeki yer yatağının üzerine oturup bizimkileri çağırdım.

Cemal: terasa çıkmıyor muyduk?

Nisa: hava bozdu biraz boşverin

Barış ve cemal dizlerime uzandıklarında berkanda yanımıza kıvrılmıştı.

Barış: bana kırgın mısın

Nisa: sana kırgın değilim barış

Nisa: ve hiç unutmayın siz üçünüz benim en değerlilerimsiniz

Selamm♡ nisbarcı olmaya başlıyorum kurtarın beni pls

secret -cemnisbarberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin