Şuan evden çıkmış bizimkilerin yanına gidiyordum. Kapıyı açıp odaya girdiğimde yunus emre ve evrim yere oturmuş kıyafetleri katlayıp bavullara yerleştiriyor bizimkilerde hazırladıkları bavulları kapıya koymuş yataklarında yatıyorlardı. Giyinme odasından mavi renkli bavulumu çıkarıp yere koydum. Dolabımdan tişortlerimi ve şortlarımı alıp ıçine yerleştirdikten sonra, birkaç tokamıda küçük fermuara tıkıştırmıştım. Diş fırçamı ve ıvır zıvırlarıda çantama koyup bavulumu özenle kapattım. Saat 4e geliyordu akşam 8de yola çıkacağımız bize duyurulmuştu. Giyinme odasından çıkıp bavulumu kapının önüne diğerlerinin yanına koydum. Yunus emre boş boş yatakta yatmış tavanı izliyordu. Evrim ise duşa girmişti galiba. Yatağıma oturmadan önce her ne kadar kızgın olsamda barış ve cemalin yanaklarına minik birer öpücük kondurmuştum. Yatağıma yatar yatmaz göz kapaklarım kendiliğinden kapanmıştı.
~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°
Nolursun yapma!
Nisanın babası hunharca bağırıyordu nisaya yaklaşarak
BİTTİ NİSA BAK GİDİYORUM KIZIM KURTULUYORSUN BENDEN!
Nisa duvara yaşlanmış minik elleriyle kulaklarını kapatmıştı.
Kendi kendine fısıldamaya başladı
Çocuk adam, cemalingo, civciv, güzellik, niso....
Bir silah sesi duyulduğunda nisa gözlerini ve kulaklarını açtı.
Nisa: BABA!
Nisa kan ter içinde uyandığında barış ve berkan hemen yanına koşmuşlardı.
Barış: iyi misin canım? Kabus mu gördün?
Nisa: barış
Nisa barışın boynuna gömmüştü başını sanki bir daha ağlayamayacakmış gibi ağlıyordu. Odaya yunus ve evrim girdiklerinde berkan elleriyle susmalarını işaret etmiş, ve oda kardeşlerine sarmıştı kollarını.
Berkanın hikayesi
Berkan ailesinin bağrışlarına dayanamayıp küçücük bedeniyle 2. Kattaki balkondan atlamıştı. Bileğinin acısına aldırmadan sahilde koşturuyordu. Bağırışlar ve işittiği laflar beyninde yankılanırken dahada hızlı koştu bu defa. Hava kararmaya başlamış, sahildeki insanlar seyrekleşmişti. Berkan koşmayı bırakmış artık koşan bacakları yavaşça yürümeye başladığında sahilde gezen kendi yaşlarında 2 çocuğu gördü. Birinin masmavi gözleri altın sarısı saçları vardı. Diğer kız olan ise gülünce kısılan gözleri ve upuzun kumral saçları vardı. Berkan yavaşça yanlarına gitti. Belki herkes gibi kreşte araba sürerken tanışmamışlardı ama kim bilirdi ki 23 yaşında bile bala ayrılmamış olacaklarını...
Berkan küçük bir tebessüm etti. O sırada içeri cemalde girmişti. Hiç birşey demeden ağlayan nisanın bedenine kollarını sardı.
Cemalin hikayesi
Cemal annesini çekiştiriyordu.
Cemal: anne hadi dondurmacıya gidelim lütfen
Cemalin annesi oğlunun ralvaran zümrüt yeşili gözlerine bakıp kafasını salladı. Cemal koşar adımlarla dondurmacı dükkanının kapısından girdi.
Bir masaya oturduğunda gözleri yan masada oturan kendi yaşlarındaki 3 çocuğa takıldı. Kahverengi gözleri ve kıvırcık saçları olan çocuk sevinçle karşısındaki arkadaşlarına birşeyler anlatıyordu. Cemal annesine bile sormadan gidip yanlarına oturdu çocukların. Ve badem gözlü kız sessizce mırıldandı;
Nisa: yeşil...Gelen yunus ve evrim şaşkın bakışlarını sonlandırıp sanki grubun birer parçasıymış gibi sardı kollarını onlara...
Yunus emre'nin hikayesi
Yunus emre: baba bana bisiklet alır mısın?
Yunus emre'nin babası hızlıca gözlerini devirip evden çıktı. Yine yalnız kalmıştı yunus emre evde. Kapıyı açıp dışarı çıktı biraz etrafı gezmeye karar verdi. Tam sokağı dönerken bir binanın önündeki kum tepesinde oynayan 6 çocuğu ve küçük sarı saçlı kızın elindeki pembe bisikleti gördü. Yavaşça yanlarına yaklaştı.
Yunus emre: merhaba
~
Evrimin hikayesiOrtaokula yeni geçmişti evrim. Voleybol seçmeleri için spor salonunu arıyordu. Hızla koşarken önündeki sarı saçlı çocuğa çarptı.
Evrim: ö-özür dilerim
Yunus emre: sorun değil ben emre
Evrim: bende evrim
Merhabaa!! Nasılsınız?? Bu bölüm biraz değişik oldu ama hoş oldu bence, sizce nasıl?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret -cemnisbarber
Fiksi Penggemar6 kişi, çocukluk arkadaşları, bir anda tüm sırları açığa çıkar. -nolur üzülme barış ben sana kırgın değilim -ve siz üçünüz benim en değerlimsiniz