aşktan bahseden kim?

869 88 158
                                    


Yibo arabasını ani bir manevrayla döndürdüğünde Jiyang şokla ona bakıyordu.

"Ben gitmek istemiyorum. Geri dön lütfen."

Yibo itirazlara kulak asmadı. "Nereye kadar kaçacaksın ki? Evde zaten birliktesiniz, iş yerinde birliktesiniz. Eğlenirken de yanında olmalısın ve artık ona açılmanın vakti çoktan geldi."

Jiyang'ın tüm bedeni adeta titriyordu. "Bunu yapamam, anlamıyorsun. Onu kaybederim."

"Nereden biliyorsun? Denemedin ki hiç, en azından bazı şeyleri belli etmeye başlaman lazım. Ne tepki verecek kontrol eder ona göre hareket edersin."

Jiyang sessizce düşündükten sonra konuştu. "Bilmiyorum."

"Beni dinlemen yeterli."

Jiyang arkadaşına inanamayan gözlerle bakıyordu. "Peki ya sen?"

Yibo merakla Jiyang'a bakıp tekrar yola döndürdü gözlerini. "Ben ne?"

"Sen ne yapacaksın?"

Yibo, Jiyang'ın neyi kastettiğini anlamış ama ifadesini bozmadı. "Bir şey yapmayacağım."

"Bir şey yapmayacaksın öyle mi?"

"Bu konuyu konuşmanın ne yeri nede zamanı Jiyang."

"Pekala, pekala." Jiyang hafifçe mırıldanıp konuyu kapattı.

Zaten düşünmesi gereken bir Haoxuan vakası vardı. Şimdi partide onu kızlarla eğlenirken gördüğünde ne yapacağını düşünmesi gerekiyordu. Partinin ortasında gözyaşlarına boğulmak hiçte hoş bir görüntü oluşturmayacaktı. Bunun için şimdiden kendisini her şeye hazırlaması gerekiyordu.

Yarış pistine yaklaştıkça karanlığı aydınlatan ışıklar daha belirgin bir hale gelmişti. En sonunda yığınla arabanın bulunduğu otoparka arabayı park edip partinin bulunduğu mekana kadar yürüdüler.
Jiyang, Yibo'nun iki adım gerisinden yürüyor her an arkasını dönüp koşarak uzaklaşacak gibi görünüyordu. Yibo durumu fark edip Jiyang'ın hızında yürümeye karar verdi.

Ama Yibo'nun gözlerine o an takılan bir görüntü vardı.

Zhan elinde içkisi arkasına yaslanmış, bacak bacak üstüne atmış yanında sadece Cheng ile birlikte dans eden çılgın kalabalığı izliyordu. Yüzünde hüzünlü ama dalgın bir ifade vardı.

Yibo'nun beklediği görüntü bu değildi.

Jiyang'ın beklediği görüntüde bu değildi.

Gözleri Yibo'ya döndüğünde ikisi de olduğu yerde durdu. "Benim gördüğüm Zhan mı?" Yibo hafifçe kafasını salladı. "Yanında neden hiç kadın yok?"

Yibo Jiyang'a döndü. "Bana mı soruyorsun?"

"Sadece şaşkınım." Jiyang tekrar etrafına baktı ama Haoxuan'ı gördüğünde allak bullak oldu.

Haoxuan yanında bir kadınla birlikte bir köşede oturmuş sohbet ediyordu. Aralarında çok fazla mesafe yoktu çünkü müzik sesinden dolayı istemsizce birbirlerine eğilerek konuşmak zorunda kalıyorlardı.

"Haoxuan." Yibo Jiyang'ın gösterdiği yere baktı.

"Sadece konuşuyorlar."

Jiyang olabildiğince umursamaz bir ifade yerleştirdi yüzüne. "Hadi Zhan ve Cheng'in yanına gidelim."

Zhan derin bir nefes aldı. Geçirdiği son günlerde ciddi anlamda lanetlendiğini düşünüyordu. Bahar yarışlarında şampiyonluğu kaybetmesiyle başlayan bir lanetti bu. Büyülere lanetlere hatta Tanrı'ya bile inanmazdı ama nedense son günlerde bunlara olan inancı tetikleniyordu.

Son Viraj || Yizhan -DÜZENLENİYOR...-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin