Son Viraj || Yizhan -DÜZENLENİYOR...-

güneş kirpiklerinde

"Soyun."

Yibo'nun sesiyle Zhan yavaşça yutkundu ve ona bakmamaya dikkat ederek tişörtünü üzerinden çıkartıp yere çimenlerin üzerine attı.

Ardından gözleri Yibo'ya kaydığında çırılçıplak karşısında onu izlediğini gördü.

Zhan gözlerini yüzünden ayırmamaya dikkat ederek konuştu. "Beni mi izleyeceksin?"

Yibo'nun yüz ifadesi değişmedi. "Evet."

Zhan birkaç kez gözlerini kırpıştırdı ama bir yorumda bulunmadı.

Ne diyebilirdi ki!

Ergen bir oğlan çocuğu gibi davranmaya gerek yoktu. Altında ne varsa çıkarttığında sonunda oda çıplak kalmıştı.

Ama o dakikada Yibo arkasını dönüp suya girmek için hareketlendi.
Zhan kalbinin sesini kulaklarında duyuyordu neredeyse.
Yibo'ya arkasından gizli bir bakış attı ve peşinden suya girdi.

Yibo'nun omuzları çok genişti ve tüm dünyayı o omuzlarda taşıyormuş gibi görünüyordu.

Kalçası dolgun ve çıkıktı.

Bembeyaz teni suyun üzerine vuran güneş ışığıyla parlıyordu.

Yibo beline kadar suya girdi ve bir anda iyice suya girerek ortadan kayboldu.

Zhan Yibo'nun bulunduğu yere kadar gittiğinde etrafına bakındı ama onu göremedi.

Şuan su göbeğini geçmiş neredeyse göğsüne kadar geliyordu. Suyun içi çok temizdi ve ayaklarının yanından geçen büyük balıkları bile görebiliyordu. Bir dalga sesi geldi ve Yibo sular sıçratarak tam Zhan'ın önünde belirdi.

Sudan çıktığı anda kafasını iki yana sallayarak Zhan'ın ıslanmayan üst bedenini sırılsıklam yapmıştı.

Yibo gözlerini Zhan'a dikti ve tek kaşını kaldırdı. Zhan ise titremekten kendisini alamıyordu.

Hayır, bu titreme sıcak havaya inat soğuk olan sudan değildi.
Hayır, bu titreme şuan ölümüne korktuğu sudan, yani boğulmaktan değildi.

Bu titreme şuan Yibo'nun yanında çırılçıplak olmasından dolayıydı.
Şuan karşısında durmuş ona bakarken ve aralarında ki mesafe bir adım bile yokken titremekten kendisini alamıyordu.

"Korkuyor musun hala?"

"Hayır."

Yibo hafifçe gözlerini kıstı. "Biraz suyun içinde dolaşmak ister misin?"

Zhan etrafına bakındı. Su zararsız görünüyordu şuan. "Evet."

Yibo'nun ise kafası karışmıştı. Zhan bu kadar çok konuşurken ve bol mimikli bir adamken şuan neden kısa konuşup dümdüz bakıyordu?

Yibo asıl kendisine şaşırıyordu.

Şuan Zhan yanındaydı, onunla hep buraya gelmeyi hayal etmişti. Zhan'a burayı göstermeyi ve onunla yüzmeyi hayal etmişti.

Bu hayalinin tam şuan gerçekleştiğine ve bu kadar büyük bir irade sahibi olduğuna inanmıyordu.

Şuan Zhan'a dokunmak istiyordu. Dokunmak ve bir daha hiç bırakmamak.

Uzanıp elini tuttu ve gözlerine baktı dikkatle. "Yanında olacağım." Onu sürükleyip yanına çekti ve nehrin içinde el ele yürümeye başladılar.
Zhan kendisini o kadar çok sıkıyordu ki ellerinin titrediğini Yibo'nun fark etmemesi için şuan ölebilirdi. "Balık tutmak için harika bir yer." Bomboş bir yorum yaptığında Yibo onu onayladı. "Evet, üstelik balıkları da çok lezzetlidir."