19. Bölüm | Hengame

26.7K 1.1K 249
                                    

SINIR: Alıntı için - 25 beğeni
Yeni bölüm için - 100 beğeni ve 100 yorum 🌸

Elimde ki telefon ile Ömer'in peşinden odanın içine girdim. Kim göndermişti bu fotoğrafı bilmiyordum ancak yer yerinden oynayacaktı bu kesindi.

"Ömer bir sakin ol." Üzerimdeki kısacık geceliğim ile yetişmeye çalıştım ona. Olduğu yerde durdu ve bana doğru döndü hiddetle. O kadar sinirliydi ki burnundan soluyordu.

"Arkamdan iş çevirmek ne demek? Nasıl yaparlar lan bunu?" Söyledikleri bana değil de daha çok onu sırtından vuranlara öfkesini kusmak ister gibiydi. Onu sakinleştiremeyeceğimi biliyordum ama yine de denemek istedim.

"Ömer." Dedim bir iki adım atarak. Ona adım attığımı, seslendiğimi duymadı bile. Konuşmaya devam etti.

"O sırtımdan vuran oruspu çocuğunun ağzına sıçacağım."Ağzından çıkanların ardından bana döndü ateş saçan gözleri. Yumuşadı. "Hazırlan Zerde." Ağzından böylesine küfürler duymaya alışık değildim. Adım atıp banyoya ilerleyecek söylediğim şey il durdurdum onu.

"Fevri davranıyorsun.Lütfen-" Hiddetle sağ işaret parmağını salladı bana.

"Sakın! Sakın bu konu hakkında beni yatıştıracak şeyler söyleme. Kalbini kırarım!" İşaret parmağını beni tehdit eder gibi bana çevirdiğinde çoktan kalbim kırılmıştı bile. İlk kez onu böyle sert ve acımasız görüyordum. Nasıl birine dönüşmüştü böyle? Öfkesi gözünü bürümüştü.

Kısa bir an sinirlendim içimde ama sadece küçük bir an. Banyoya doğru gittiğinde yüzümü manzaraya doğru döndüm, ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Düşündüm, anlamaya çalıştım onu. Sustum alttan aldım. İki elimi saçlarımın arasından çekip belimin iki yanına koydum. Durdum bir süre daha sonra dediğini yapmak, hazırlanmak için bavullarımızın yanına giyinme odasına ilerledim.

Siyah gömlek elbiseyi çıkararak üzerime giydim ardından bavula yerleştirilecek kıyafetleri hızlıca katlayıp bavulun ağzını kapatmadan banyoya ilerledim.

Diş fırçası, tarak ve bir kaç eşyayı daha alıp onları da bavula koyduğumda Ömer de giyinme odasına girmiş üzerindeki gömleği değiştiriyordu. Çıkardığı gömleği de bavula koyduğumda bu sefer bavulun fermuarını tamamen kapattım.

Ömer ile aramızdaki sessizlik devam ediyordu. Hiçbir şekilde konuşmuyorduk. Ona kırgın değildim ama sinirlerinin daha fazla hoplamaması için sessiz kalmayı tercih ediyordum.

Bir iki adım atıp yanıma geldi ve sağ kulağında telefonu tutuyorken yere eğilip sol eli ile fermuarını kapattığım bavulun tutacağını kavrayıp yerden kaldırdı ve giyinme odasından çıktı. Bende arkasından ilerledim.

Elindeki bavulu kapının girişine bıraktığında bende odaya göz attım bavula koymadığım eksik bir şey var mı diye. Olmadığına kanaat getirdiğim de kapıya onun yanına ilerledim.

"Mardine en erken saate iki kişilik uçak bileti ayarlıyorsun." Sertçe kapıyı açtığında beraber adımladık. Telefonda konuştuğu kişi kimdi bilmiyordum ancak ses tonu fazlası ile sinirli çıkıyordu.

Bir elinde bavulumuz diğer elinde ise telefonu ile konuşarak ilerliyordu, ben ise arkasından adımlıyordum.

Dün akşam fırlattığım telefonum; neyseki yatağın üzerine düşmüş ve kırılmamıştı. Bu yüzden Naze'ye mesaj atabilirdim. Ömer büyük ve sert adımlar atarken bende telefonumu çıkarıp Naze'ye mesaj yazmaya başladım.

Kimden: Zerde
Kime: Naze
"Naze abin sizi öğrendi. Mardine dönüyoruz.

Telefonu avucumda tutup yürümeye devam ettim. Sürekli bir mesaj trafiği halinde olupta onu şüphelendirmek, Naze'ye haber verdiğimi öğrenmesini istemiyordum. Bu yüzden ara ara mesaj atmak daha mantıklıydı.

ZerdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin