"Neler diyorsun oğlum?" Lorin Hanım oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı.
"Anan doğru der oğul. Ayrı eve çıkmakta nedir?" İşler sarpa sarıyordu. Azad Ağa Lorin Hanım'a destek vermişti, ilk kez.
"Bu kız soktu dimi aklına bunları he bu kız değil mi? Yılan öldüreceğim seni." Lorin Hanım oturduğu yerden kalkıp bana doğru saldırmaya çalıştı. Ancak Ömer önüme geçip durdurdu onu.
"Ana! Yetti artık. Daha fazla karımı üzmene izin vermeyeceğim!" Lorin Hanım kızgın gözler ile Ömer'e baktı. Gözlerinden alev çıkıyordu sanki.
"Dolduruşa gelme oğlum. Bu çiyanın dediklerine inanma." Kendini masum gösterme çabaları o kadar komik duruyordu ki. Gülmemek için zor tutuyordum kendim. Saçlarımı çekiştirmemek için hele. Deliriyordum.
"Lorin otur şuraya." Azad Ağa Lorin Hanımı kolundan tutup sandalyeye geri oturttu.
"Baba. Yukarıda konuşalım mı biraz?" Azad Ağa oturduğu yerden kalkıp Ömer ile birlikte yukarıya çıktı. Onların peşinden Rezan da ilerledi. Biz kadınlar ise avluda kaldık.
"Yılan! Oğlumu aldı benden." Lorin Hanım oturduğu sandalyede kollarını iki yana açmış baygınlık geçiriyor gibi söyleniyordu.
"Yaygara yapma Lorin!" Güldar babaanne her şeyden haberdar olduğu ve bizi sonuna kadar desteklediği için Lorin Hanımın bu tavırlarına aldırış etmedi.
"Oğlum elden gidiyor ana." Başını konuşmak için yasladığı sandalye başlığından kaldırıp Güldar babaanneye bir şeyler söyledikten sonra geri başını sandalyenin başlığına düşürdü.
"Naze kolonya getir bana." Şuan Lorin Hanımın yaptığı tek şey Ömer'e kendini acındırmaktı. Başka hiçbir şey değil! Yaptığı hareketler çocukçaydı.
Naze yerinde hareketlendiğinde Güldar babaanne bastonunu yere vurdu.
"Otur yerine Naze. Anan yaygara yapıyor. Cin gibi o." Güldar babaanne Lorin Hanımın yaptığı bu acındırmanın bir oyun olduğunun farkına vardığı için Naze'yi durdurdu.
"Zerde gelin otur ayakta bekleme." Güldar babaannenin seslenmesi ile ayakta dikildiğimi yeni farketmiştim.
"Yok babaanne ben odama çıkayım." Adımlarımı merdivenlere yönlendirdiğim de çantamı daha sıkı tuttum.
"Git git. Ah yılan oğlumu alıp götürecek benden." Lorin Hanım arkamdan söylenmeye devam ediyordu. Ama artık o kadar ciddiye almıyordum ki onu, söylediklerini... Duymamazlıktan gelerek odama ulaştım.
Ömer, Azad Ağa ve Rezan ile ne konuşuyordu bilmiyordum ancak umarım Ömer kararından dönmezdi. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Giyinme odasına doğru giderken odanın kapısı açıldı. Çalınmadan açılan kapının bir tek geleni olabilir diye düşünürken beklediğim kişi değildi gelen.
"Kızlar." dedim şaşkınlıkla. Çünkü Naze ile Mihriban kapıyı açtıkları gibi odanın içindeki koltuklara koşmuşlar ve oturmuşlardı.
"Hemen tüm detayları ile anlatıyorsun bize." Naze nefes nefese konuştuğunda bu hallerine ufak bir kahkaha attım. O kadar meraklıydılar ki.
Kapıyı kapatmak için kapıya doğru ilerlediğimde Naze odadan çıkacağımı düşünmüş olacak ki "Nereye?" diye boş bulundu. Kapıyı kapattığımı gördüğünde ise nereye gittiğimi anlamış oldu.
"Buradayım bir yere gitmiyorum." Gülerek baktılar bana. Koltukta yanlarına oturdum. Beni ortalarına çekip sağıma Naze soluma Mihriban yerleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zerde
Ficción General"Neden getirdin beni buraya?" Gitmek istedim. Arkamı dönüp ilerleyeceğim sırada eliyle bileğimi tuttu. "Yürü." Emir veren sesine rağmen o an bile dediğini yapabilirdim ama kendime engel olup yapmadım. Peşinden sürükledi beni. Elimle bileğimdeki eli...
