16

8.8K 585 117
                                    

Koyu lacivert bulutların gökyüzünü boyadığı o anların birinde kollarımı açmış yağmurun bedenime nüfus etmesini bekliyor, beni ne kadar ıslatacağını öğrenmeye çalışan bir çocuk gibiydim. Onun yanında durduğum her an benim için böyleydi. Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibiydi bu durum. En son ne zaman böyle hissetmiştim? 5 bilemedin 10 ? Bu hissi bana bir başkası verebilmiş miydi ? Gediz farklıydı. Onunla bulunduğum zaman diliminde hep bir şeyler geliyordu başıma. Bazen konuşmak haykırmak istiyordum bunları ama asla ağzımı açıp tek kelime edemiyordum. Onun yanında olup olay yaşamadığım bir gün de olacak mıydı acaba diye düşünmeden edemiyordum. Galiba bu sorunun cevabını verebilmek için onunla Daha çok zaman geçirmeliydim. Ama bu da istediğim bir durum değildi. Onunla hem olmak hem de olmamak hissi bedenimde beni rahatsız eden bir gelişmeydi.

Gözlerim Gediz ve odadaki adam arasında yani onun babası olduğunu iddia ettiği adam arasında gidip gelirken bu yakalandığımız pozisyonun ne kadar doğru olup olmadığını düşünüyordum içimden. Kızacak, azarlayacak birine benzemiyordu açıkçası. Gözlerinde yuvarlak tam burnunun üzerine yaslamış üzerinden bize baktığı bir gözlük vardı. Onu karizmatik gösterdiğini hicbir şekilde inkar edemezdim. Yüz hatları aynı Gediz 'inki gibiydi. Heleki dudakları.. Onlarda hiçbir farklılık yoktu. Hani hık demişte burnundan düşmüş tabiri vardı ya, işte o tam onlar içindi.

" Baba senin burada ne işin var ? " diye sorduğunda gözlerim ikisi üzerinde gidip geliyor bir başkasının odasında bulunmuş olmak tedirginliğiyle gerim gerim geriliyordum. Beni bu odaya getirmesini de bir türlü anlayamamıştım zaten.

" Bunu benim sana sormam gerekmez mi evlat ? " dedi gözlüğünü tek parmağıyla ileri doğru iterek.

" Biz.." dedi Gediz ne diyeceğini kestiremiyormuş gibi. Gözleri beni bulduğunda kaşlarımı çattım. " Bizi boşver de sen nasıl girdin hastaneye ? Almıyorlardı kimseyi. "

Gözleri benim üzerimden babasının üzerine geçince dein bir nefes almak istedim. Burada olmamız sorun teşkil edecekti biliyordum. Ama o bunu umursamıyor gibi görünüyordu. " Benim hastaneme beni nasıl almayacaklar senin aklın alıyor mu bunu ? " dedi tek kaşını kaldırıp alaylı bakışlarla oğluna baktığında içimde bir ürperme oldu. Gerçekten bu hastane onun babasınındı. Bu gerçekle tekrar yüzleşmek beni sanki sıkmıştı.

" Söz konusu bile olamaz reis. " dedi gülümseyerek. Onu ilk defa böyle konuşurken görüyordum. Arkadaşlarının yanında bu kadar mutlu görünmüyordu. Ailesine karşı demek bu yanını gösteriyordu düşüncesi beni yara aldığım yerlerden vurmaya devam ederken sertçe yutkundum.

" Şimdi söz hakkı sende söyle bakalım senin.. hatta sizin burada ne işiniz vardı ? "

Durdum ve sadece bir açıklama yapmasını bekledim. Cevap istediği kişi ben değildim sonuçta. Patavatsız gibi bir anda konuşmam uygun olmazdı.

" Baba tanıştırayım Ilgım. " dediğinde küçük dilimi yutmak üzereydim. Uydurduğu o şeyi de söyler miydi ? " Dün tanıştık, malûm hastanede tıkılı kaldığımız için herkes birbiriyle tanışabiliyor. "

" Tanıştığıma memnun oldum Ilgım, " dedi babası sevecen bir sesle. Ayda ailesinin benimle birlikte olacağını duymaları sıkıntı olur dememiş miydi ? Bu adam o zaman neden bu kadar ılımlıydı bana karşı?

" Bende. " dedim sadece. Gözlerim ikisi arasında mekik dokurken Gediz tekrar konuşmaya başladı.

" Bu arada Ilgım sevgilim baba. " dediğinde öksürmeye başladım. Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk ? " Annem şimdilik bilmesin, hastanede olmam onu oldukça endişelendiriyor bir de sevgilim olduğunu duyup endişelenmesini istemiyorum, aramızda reis. " dediğinde hala öksürüyordum.

VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin