6.Bölüm

1.5K 55 18
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. :)

***

Yeliz Atalar

Kin, öfke, nefret... Hepsini aynı anda hissediyordum. Peki doğru muydu bu hissettiklerim? Değildi. Küçük düşmüştüm, aldatılan kadın konumundaydım, gururum incinmişti ama en kötüsü Aslan beni aptal yerine koymuştu. Ben de yapmasını bilmez miydim? Elbette bilirdim. Ama yapmamıştım...

Berna'nın kapısını çalmış bekliyordum. Berna kapıyı kalçalarının hemen altında biten bir tişörtle açtığında ona tıkadı yapıştırıp hızlı adımlarla içeri ilerledim. "ASLAN!"

Koşturarak salona gelen Aslan... Altında sadece pantolonu vardı. "Yeliz?" Ses tonu öyle umursamazdı ki onu boğarak öldürmek istemiştim. Ya da belki işkence çektirmek... İkisi de olurdu! Sadece öyle ona bakmış, çıkıp gitmiştim evden arabama atladığım gibi. Umurumda değildi... Allah hepsinin belasını verebilirdi. 34 AA 000 plakalı aracı arkamda görür görmez gaza daha da yüklendim. Bir de utanmaz gibi peşimden geliyordu!

Bir yandan telefonum zır zır çalıyordu sahte sevgilim tarafından! Bana selektör yapıyordu sağa çekmem için. Çok beklerdi! Onu atlattığını sanarken bir anda önüme kırmıştı arabayı ve durmak zorunda kalmıştım. Sinirle arabadan inip kapıyı çarptım.

"NE VAR ALLAHIN BELASI NE VAR!"

"Ne bu afra tafralar, Yeliz! Bana kendini fazla kaptırdın sen!" Özür dileyeceği yerde şu yaptığı... Elimi sinirle saçlarımdan geçirip ona yaklaştım.

"Sen nasıl bir insansın ya? Ya sen nasıl bir insansın! Dünya senin etrafında dönüyor değil mi! Aslan Aslanoğlu'sun sen! Herkes sana aşık, herkes senin peşinde, ulaşılmaz adamsın sen! Aptal herifin tekisin sadece. Başka hiçbir meziyetin yok senin aptal olmak dışında! Neye kızdığımı anlamıyorsan ben söyleyeyim. Biz bir anlaşma yaptık. Senin de dediğin gibi iki ay birbirimize katlanacaktık." Onu bile yapamamıştı gerçi.. "Ben sana olan saygımdan kimseyle görüşmedim. Olur da yakalanırım, olur da duyulur sen kötü bir konuma düşersin diye yapmadım! Ben yapamaz mıydım? En âlâsını yapardım! Ama yapmadım! Sen farkında bile değilsin ne halt ettiğinin! Sen beni aldatılan kadın durumuna düşürdün, sen beni aptal yerine koydun! Cidden Aslan, neden? Kimse sana sadık kalmadı mı? Kimse güvenini boşa çıkarmamak için uğraşmadı mı? Hiç mi saygı görmedin sen? O yüzden mi yaptığım her şeyi suistimal edişin?" Boğazım
yırtılırcasına bağırdığımda yüzündeki umursamaz ifadenin değiştiğini gördüm. Mavilerini kaçırıyor, yumruklarını sıkıyordu.

"Yeliz ben..." Elimi kaldırarak susturdum onu.

"Bir kelime daha etme. İkimiz de görevimizi yerine getirelim ve bitsin. Senin kurallarınla devam edecek bu oyun. Saygısızca devam edelim. Benimle muhattap olma ne yaparsan yap. Zaten iyi de oldu. Ayrılırken Berna'nın bana attığı fotoğrafı kullanırım. Nasıl olsa sevgilim beni aptal yerine koydu, arkamdan aptal deseler ne olur?" Bir şeyler söylemek istiyor gibiydi ama bu saatten sonra söylese ne olurdu? Beni nasıl bir duruma düşürdüğünün farkında değildi, olacağını da sanmıyordum. "İyi geceler, Aslan. Biraz uyu ve dinlen. Fazlasıyla efor sarfettin." Yüzüne bile bakmadan arkamı dönüp arabama bindim.

İçten içe bir yerlerde biliyordum... Ben ona kapılmıştım. Sikeyim, ben Aslan Aslanoğlu'na kapılmıştım.

•••

Aslan Aslanoğlu

Aptal, Aslan. Aptalsın. Sen koskoca bir aptalsın. Bunlar günlerdir benim aklımdan geçen tek cümlelerdi. Evet Yeliz ve ben gerçek bir şeye sahip değildik. Ama oyuncu da değildik, tiyatro da değildi. O bir insandı. Bir anlaşma yapılmıştı ve herkes layıkıyla yerine getirmeliydi.

(S.O.S)YETİK AŞK(!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin