Be my hope-Jeon Jungkook

seven\she died

medyayı unutmayın çiçeelerim..

İçeri giren yaşlı kadın yanıma ileriledi ve hemşireden yemek tepsisini alıp üzerime koydu.
Ve ardından yaptığı sıcak ve güzel kokan ev yemeklerini önüme koymaya başladı.
-"cidden çok teşekkür ederim efendim. sizi de zahmete soktuk buraya kadar geldiniz.."

kadın gülümseyip tekli koltuğa oturdu.
-"bay jeon oğlum benim için çok önemlidir kızım. 
küçüklüğünden beri hep benim yemeklerimle büyüdü. 
İlk kez kendisi dışında başka birisine yemek yapmamı rica etti.
Ben de onun için çok önemli birisi olduğunu düşünüp yaparken içine bolca sevgimi kattım."

çok aç olmamın etkisiyle ağzıma tıktığım yemekleri zorla da olsa yutabilmiştim.
-"aslında o kadar yakın sayılmayız.. yani bunları karşılıksız neden bana yaptığını bilmiyorum.
Ve yemekler o kadar lezzetli olmuş ki.. uzun zamandır ev yemeği yememiştim.. çok teşekkür ederim ajumma."

gülümseyerek gözlerini kıstı. -"aslında.. bunu sana anlatmam ne kadar doğru olur bilmiyorum ama.. uzun zaman önce.. neredeyse 5 yıl önce bir nişanlısı vardı.
Adı da hye soo'du. birbirlerini çok severlerdi.. evlenmelerine bir yıl kalmıştı ve garip bir şekilde soo'nun rahatsızlığı başladı. Gguk da o sıralar kendini üniversite hayatına ve arkadaşlarına verdiği için pek önem vermiyordu. Yani kimse sevdiği bir insanı birden bire kaybedeceğini hayal etmez.."

dediği şeyle refleks olarak elimle ağzımı kapattım.
-"Öldü mü?"

kadın üzgün yüzünü değiştiremeden başını salladı.
-"son zamanlar soo çok sık sık rahatsızlandığı için Gguk agresiv olmaya başlamıştı.
tabi hastaneye gitmişlerdi.. kalbinde küçük çaplı bir sorun olduğunu öğrenmiş tedavi etmeye başlamışlardı ama soo'nun olduk olmadık yerlerde rahatsızlanması Gguk'u çok sıkmaya başlamıştı. bana anlatmasa bile hissediyordum. Soo çok fazla nöbet geçirdiği için bir süreliğine hastaneye yatırıldı. İlk başlarda Gguk onu ziyaret ederdi ama son zamanlarda hiç gelmemeye başladı. 2014 yılı kasım ayının 22'de kalp kriziyle sabah saatleride soo aniden vefat etti.
Bunun olmasıyla başlarda Gguk çok etkilenmedi ama zaman geçtikce daha fazla düşmeye başladı. hatta bir süre hiç yemek yemiyor ve odasından dışarı adımını bile atmıyordu.
Bir süre daha geçti.. zavallı çocuğum kendini içkiye verdi.. daha sonra daha da kötü bir hale geldi ve babası onu bir psikoloğa götürdü. azacık kendine geldikten sonra bir daha içmeyeceğine dair söz verdi bana.. ve üniversiteyi bitirip bir kilisede gönüllü olarak çalışmaya başladı..
bunları sana anlatmamın sebebi.. sanırım bir kişiyi daha hasta olarak görmek istememesi.
Eminim sana değer verdiği için bu kadar uğraşıyor. onu hayal kırıklığına uğratma kızım.."

kadının bana anlattıkları karşısında yapabildiğim tek şey gözlerimden süzülen yaşları silmek olmuştu. demek buraya gelirken endişelendiğini söylemişti.. 

yemek yapan teyzeye kimseye söylemeyeceğime dair söz vermiş ve bir az daha sohbet edip tanışmıştık. sohbetimizin tam ortasında.. kapı sertce açıldı.

elleriyle ağzını kapatmış ağlar gibi yapıp üzerime koşan annem ve yanındaki babam,
onların ardından içeri giren bir adet bay jeon yüzümü düşürmüştü.
yüzümü tam olarak düşüren kısım annem ve babamın gelmeleri ve içten olmayan tepkileriydi.

-"Kızım...."

diyerek ağlayan annem daha da sinirlerimi bozmuştu.
Kesinlikle ve kesinlikle bay jeon'un zengin olduğunu sanıp ondan para koparmaktı niyetleri.

en azından bunu biliyordum.

hiç bir şey söylemeyerek susmayı seçtim.
Bay jeon'un bu zamana kadar ilk kez duyduğum bu ciddi ses tonu tüylerimi ürpermişti.
-"Kızınızı neden sağlıklı bir şekilde büyütmüyorsunuz hanım efendi?
kaç gündür beslenmediği orataya çıktı ve ayrıca bedenindeki kan oranı neredeyse üç'e düşmek üzereydi. kanı üçten aşağı orana düşseydi, şu an kanser veya verem bile olabileceğini biliyor muydunuz?"

annemin yüksek sesiyle bağırışı kulaklarımı çınlatmıştı.
-"AH BENİM ZAVALLI KIZIM.."

gözlerimi devirdim ve onların tam tersi tarafa döndüm.

-"benim yanımda tedavi olduktan sonra kızınızı alabilirsiniz.

emin olun sizin yanınızda olduğundan daha iyi olacaktır."

annem kafasını salladı ve yanıma gelip bana sarıldı.
sarılırken kolumu sıkmaya başladı.
-"onunla iyi geçinirsen iyi edersin sürtük."

daha sonra sahte bir şekilde gülümseyerek kapıya taraf yöneldi.
-"eminim kızıma iyi bakacaksınız bayım.."

babam da annemle birlikte dışarı çıktığında derin bir oh çektim.
-"kusura bakmayın bay jeon.. sizin de bu rezilliği görmenizi istemezdim."

kafasını salladı ve sorun değil dedi.
ardından kapıya taraf yöneldi.
-"Çıkış işlemlerini yapmaya gidiyorum, ben gelene kadar ajumma hazırlanmana yardım eder.. 
değil mi ajumma?"

kadın gülümseyerek başını salladı.

-"Büyük zevkle"

ANYEOOOONQ bu bölümü de yazdım vee çok verimsiz bir bölüm oldusjdnınf.

hepsi keyifsiz bir şekilde yazmamdan kaynaklı.. ahh.. ahh.
yeni bölümde patlatacağım bir şeyleri.. piiuuv.. her neyse..
bebeklerim, vote verip yorum yaparsanız.. müteşekkir olurum.

MUAH. -Aly