twelve/ " I can't do this to you."

52 8 9
                                    

Şarkıyı unutmayın güzellerim

buna alışmanın her şeyden daha korkutucu olacağını biliyordum.
kalbini bilmiyorum, sonunda pişmanlık dolu bir veda edene kadar.
Sadece sarıl bana, biraz sarıl bana.
hiçbir şey söyleme ve lütfen bana doğru koş sadece.

Odama girdikten sonra hiç çıkmamış, bir az ders çalışmış ve dinlenmeye çalışmıştım.
Ki kafamda konuşan bu sesler hiç durmak bilmiyordu.

yatağa uzanmış öylece tavanı izliyordum.
birden hafiften duymaya başladığım şarkı sesi dikkatimi çekti.
geceleri müzik açarım dediği buydu sanırım.

telefonumun alarmının çalması ile aklıma akşam alacağım ilaçlarım geldi.
hepsi mutfakta duruyordu ve onları almak için dışarı çıkmaya mecburdum.

yavaşca kapıya yaklaşıp sessiz bir şekilde dışarı çıktım.
salonda tek başına oturmuş öylece etrafa bakan Jungkook'u gördüm.
ama hiç durmadan raftan ilacı almak için yoluma devam ettim.

-"Ben de gelmezsin diye odana kadar getirecektim.
neyse ki gelebildin."

-"Bir az ders çalışıyordum."

kafasını anlamış gibi salladı.

-"uh.. anlıyorum."

ilacı aldıktan sonra odama yönelmiştim ki Jungkook'un sesini duydum.

-"hemen gidiyor musun?"

yerimde durup bir süre düşündüm ve aklıma kabus gördüğü gün sayıkladığı şey geldi.

'Lütfen gitme, çok yalnız hissediyorum.'

-"İstersen gidebilirsin, sadece sormak istedim. ilaçtan sonra hemen uyuyamazsın da o yüzden."

yüzümü Jungkook'a taraf döndüm.

-"Aslında kalabilirim."

oturduğu koltuğun tam önünde duran önünde duran tekli koltuğa oturdum.
-"Sen bugün nasıl hissediyorsun peki Jungkook?"

bir kaç saniye etrafa düşünmek için baktı.

-"Biraz yorgun ve karışık. iyiyim."

-"anlıyorum."

bir az derslerimden sohbet ettikten sonra yarın ders çalışmak için anlaştık.
bir az sonra bize en yakın olan dış kapı çalmaya başladı.

Jungkook kapıyı açmak için gitti ve döndüğünde yanında çok gösterişli ve güzel bir kadınla geri döndü.

-"Bu mirae, arkadaşım."

önünde selam vermek için eğildim ve ardından ilaçlarımı bıraktığım masanın üzerinden aldığım gibi odama geri döndüm.

ne kadar dinlemek istemesem de konuştuklarını duyuyordum,

eğer uzaktan bile duyabiliyorsam, yakından dinlememde bir sorun olamayacağını düşündüm ve kulağımı kapıya dayadım.

-"Hah.. şaka gibi.."

-"Boş konuşmalara harcayacak vaktim yok mirae, ne istiyorsun onu söyle."

-"Gerçekten sen Hye soo dan kurtulamamışsın şu zamana kadar.. acıyorum sana Gguk."

Be my hope-Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin