Yorumlarınız ve oylarınız artıyor çok mutlu oluyorum... :D Multimedya da Demir var ve bir önceki bölümde Miran'ın ona zorla giydirdiği o güzel tişörtüyle. O resim için uğraştım ve bu kadar oldu idare edin lütfen. Mutlu yıllar dileklerimle. Fazla uzatmaya gerek yok iyi okumalar. ^-^
Öpüşmek, öpüşmek ve öpüşmek benim için artık farklı bir anlam kazanmıştı kesinlikle. Herhâlde her dudakta bu hissi yani şu andaki aldığım tadı tadacağımı bilsem hiç düşünmeden her dudağa yapışabilirdim. Ama lanet olsun ki öyle bir şey söz konusu değil bu sadece Demir de duyduğum bir tattı.
Ve beni itmemişti, tabii başta öyleydi sonra öyle bir itti ki görende zorla sahip oluyordum sanır. Bir tokat atmadığı kalmıştı sanki. Aslında bir bakıma karşılık verdi bile diyebilirim sanırım. Çok kısa bir saniye için tabii, hatta bunun üzerine düşünecek olursam... Kesinlikle uydurduğumu düşünüyorum. Ah kahretsin kesinlikle düşünmeyeceğim!
"Ne yapıyorsun sen!"
"Seni öpüyordum." Dedim.
"Miran komik değilsin. Bu yaptığın resmen..." dedi ve durdu kelime bulamadı onu tanısaydım kesinlikle heyecandan konuşma yeteneğini kaybettiğini düşünür ve bundan emin olabilirdim ama lanet olsun ki tanımıyorum bile. Acaba hakkımda ne düşünüyor şuan? Pof.
-Resmen ne Demir?
Ben pis pis gülerek devam ettim.
- Heyecandan diyeceklerini mi seçemiyorsun Demirim?
+Miran kendine gel. Demir'im nedir?! Ben senin sevgilin değilim farkındasın değil mi? Farklı olmak için dedin. Senin önem verdiğin bir olay olduğu için kabul ettim sadece. Bu yaptıkların da neyin nesi? Ben yaparım, arkadaşlarının yanında sevgilin olmamı emrettiğinden. Ama senin yaptığın onlar gittikten sonra beni öpmek arkadaşların yokken yaptın bunu boş yere.
O sırada garsondan hesabı istedim.
Onu deli gibi umursadığımı, onun düşüncelerine verdiğim değeri bilmesini istemedim. Umursamaz görünmek en iyisiydi ama tabii ki ona cevap vermeliydim.
- Bir, ben bunu sana emretmedim rica ettim. İki, Benim önem verdiğim bir olayı kabul etmeni yerim. Üç, sen ona öpme mi diyorsun? Öyleyse öpme nedir bilmiyorsun sen. Dört, dudağımın kenarını öptün ve ileri gitmek istedim. Gidersem ne düşüneceğimi merak ettim hem ben istediğimi yaparım da derim de yaptığımız anlaşmayı hatırlattırma bana.
+ Ne düşündün peki miran?
- Güzel çok güzel acayip güzel Etkileyiciyi bir tat...
Ne diyorum lan ben. Kendine gel Miran. Öyle düşündüğümü inkâr edemesem bile gerçek düşüncelerimi Demir'e söyleyemezdim korkar lan çocuk. İlk benden etkilendiğinden emin olmam lazım.
Garson hesapla geldi hallettikten sonra Demir'in gözlerinin içine bakarak aniden.
- Yani çok etkileyici bir tat almadım, güzel değildi yani değil.
Dedim.
Kurduğum cümlenin amkkk!
+ Hee yani çok etkileyici bir tat değildi ama azıcık etkileyici bir tattı.
- Demir sen illa etkileyici bir tat almamı istediysen söyle, böyle cümlelerle uğraşma.
+ Al işte her zamanki miran ne bekliyordum ki zaten. Konuşanda kabahat.
Diyerek masadan kalktı. Bende ayağı kalktım ve restorandan ayrıldık. Yürürken düşünüyordum.
Hiçbir insanın elini tutma isteğim olmamışken birden neden bu çocuğun elini bu kadar tutmak istediğim hakkında. Bunu kesinlikle yapmalıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anormal (Boxyboy)
Teen FictionZengin insanlardan oluşan bir grubun üyeleri olan Miran ve arkadaşlarının birbirleriyle yarışını anlatan ve olağanüstü olaylarında olduğu bu dünyada farklılık, normal olmamak çok önemli bir unsur olup, eşcinselliğin ön planda olduğu, birçok şeyin an...