1. Bölüm; Sarılıp Ağlaştık!

7.4K 393 347
                                    

"İzuku! Markete git ve bu listedekilerini al"
"Tamaaam"

Bir tembel hayvan edasıyla mutfakta kağıda birşeyler yazan annemin yanına gittim. Elinde ki kağıdı bana uzatması ile bir dükkan açacağımızı anlamıştım.

"Anne bu ne?"
"Liste?"
"Benden habersiz bir piyango bileti felan mı kazandın da bu kadar eşya istiyorsun anneciğim?"
"Sende terlik yemek mi istiyorsun İzukucum?"

Terlik sözünü duyduğum gibi bir asker edasıyla odama ilerledim ve üzerime hızla birkaç rahat kıyafet geçirdim. Listeyi ceketimin cebine sokup kapının önüne geçtim. Gideceğim markette ki çikolataları ve cipsleri aklıma getirerek motive olmaya çalışıyordum. Evden çıktığım gibi son hız markete koşmaya başladım. Ama olmuyordu. Adeta bacaklarım hayata küfredercesine yavaşlıyordu. Market sanki 182.652.752.457.182 ışık yılı ötedeymiş gibiydi.

"Ah olamaz! Ayaklarım bana ihanet ediyor!"

Kapısına zorla yaslandığım market kapısı aniden açıldı ve bir baleci'nin atamadığı 126'lık parandeyi atarak yüz üstü yere yapıştım. Doğru~kapı otomatikdi.  Sanki sarhoşmuş gibi ayağa kalktım ve burnumu tuttum.

"Canım yandııığ!~"
"Midoriya!"

Ön çaprazımdaki sarı kafalı çocuğu görmem ile hayatımın bana bir istekte bulunabilme şansını vermesini istiyordum. Çünkü; şuan, şu dakika kaçmak istiyorum.

Yanıma yaklaşan sarı kafalı pokemon çocuk tüm gücünü kullanarak omurgamı ortadan ikiye ayırırcasına bir şaplak indirdi ve zayıf  bacaklarım son güçlerini kullanarak yere düşmemi engellemişti.

"Kaminari!"
"Nabersin my best best friendim"
"Annemin dükkan ihtiyaçlarını almaya geldim."
"Dükkan?"

Elimdeki toptancı misali defteri alıp tüm sayfaları gösterdim.

"Oooo kanka! Zengin olduğunu bana söylememiştin."
"Zaten değilim. Annemin cephanesi şuan bende duruyor. Kadında bulunan para benim oyunumda ki altın sayısından yüksek mübarek."
"Annen yastık altı felan mı yapıyor kanka?"
"Herhalde~ başka açıklaması yok bunun. Ayrıca sen neden buradaydın?"
"Aynı durumdayız Midoriya. Annemin keskin nişancılığı yüzünden terlik yemekten korkuyorum. Bu yüzden buradayım"
"Şansa bak bende."
"Gel sarılıp ağlaşalım."

İkimiz birbirimize sarıldık ve sanki bıçak saplamışlarcasına ağlamaya başladık.

"Haline üzüldüm kardeşiiiim!"
"Bende seniiiiiin!"

"Hey! Yolda duruyorsunuz sizi aptallar!"
"Bakugo! Sakin ol!"

Bize bağıran kişiye ve yanında ki oğlana baktık. Kül sarısı saçları olan bize sert sert baktığı için biraz ürkmüştüm. Arkasında ki kırmızı saçları olan ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Öyle bizi keseceğinize yoldan çekilin!!!"

Bağırması üzerine korkarak ayrı köşelere savrulduk. Arkada Survivor gerilim müziği başlamışken adaya veda edecek olan isme karar veriyorduk. Sarı saçlı olan elleri ceplerinde bir şekilde oluşturduğumuz tramvay geçidinden geçerken, kırmızı saçlı olan ensesini ovalayarak arkasından bakıyordu. Kaminari ile yanyana gelip şaşkınca ikisine bakmaya başladık.

"Amma ürkütücüydü"
"Ah~ evet. Biraz sert kişiliği vardır. Bu arada benim adım Kirishima memnun oldum. Size sert davranan kişi ise Bakugo."

İlk önce benim elimi sonra ise bırakmayı bilmediği Kaminari'nin elini sıktı.
"Bende Midoriya. Bu benim arkadaşım Kaminari. Memnun olduk--"
"BOKTAN SAÇLI! NE DİYE OYALANIYORSUN ORADA!?"
"Daha sonra görüşürüz Midoriya ve~ Kaminari"

El salladı ve koşarak Bakugo'nun yanına gitti.
"Midoriya"
"Evet my best best friend?"
"Bu Kirishima neden yarım saat hintliler gibi bana baktı"
"Biseksüel olabilir Kaminaricim"
"Hı!?"
"Ne var?"
"Aklından neler geçtiğini biliyorum Midoriya. Ben çarpmadan sus bence!"
"İyi, peki, tamam"

ɌȺɨnƀøwᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ (𝑇𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑ı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin