11. Bölüm; Yemek

2.1K 236 119
                                    

Kaminariden
"Sana sarıldım mı?"
"Evet"
"Sen bana sarıldın mı?"
"Evet"
"Annem gördü mü?!"
"Hayır"
"Sen beni Midoriyaya gitmeye davet ettin mi?!"
"Evet"
"BUGÜN BAYRAM LAN!"
"Ne?"
"Fazla heyecana kapıldım kusura bakma ehe ehe"
"Peki sorumun cevabı?"
"Ben zaten davetliydim"
"Ha?...Ha doğru! O zaman tekrardan davet edilmiş oldun."
"Peki sen nereden biliyorsun?"
"Bakugo benimde gelmemi söyledi"
"Utandı yani?"
"Bir nevi~"
"Dur bir dakika! Lan!--"
"Ne oldu?"
"Ne oldusunu boşverde, bugün Midoriya'nın evine gidince ne yapacağımızı sana anlatayım."

Kirishima şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı ve beni merakla dinlemeye başladı.

Midoriyadan
"Hayır Midoriya! Ellerini yıkamalısın! Evet o taş parçası-- yok hayır meteor parçası senin elini tutmuş olabilir! Yine de yıkamalısın bu eli!"

__________________
25 dakika sonra|

"Banyo iyi geldi. Şimdi de akşam için yiyecek birşeyler yapmalıyım."

Poşetten birkaç sebze çıkartıp tezgaha koydum.

İki-üç saate kadar internetten baktığım tarifler ile Soba, somonlu kızarmış pilav ve (Japon usulü) patates salatası yapmıştım.

"Aayhs~ çok yorucuydu ama çok güzelde kokuyorlar. Hemen yemek istiyorum!"

Biraz esnediğim sırada kapı zili çaldı.

"Geldim!"

Koşar adımlarla kapıya gittim ve kapıyı açtım.

"Todoroki-kun?"
"Merhaba Midoriya. Sana yemek getirmiştim."
"Şey~ teşekkür ederim. İçeri gelsene?"
"Rahatsız etmeyeyim?"
"Ne rahatsızlığı? Lütfen!"

Kapıdan çekildim ve onu oturma odasına yönlerdirdim.

"Rahatına bak lütfen. Ben bir kaç dakikaya geliyorum"
"Peki."

Mutfağa ilerledim ve dolapta bulduğum birkaç bisküviyi tabağa boşaltarak Todoroki'nin yanına gittim. Koltuğun önündeki sehpa'ya tabağı koyup tekli koltuklardan birine oturdum.

"Emm~ şey~ bir isteğiniz olduğunda lütfen çekinmeyin efendim"
"Aslında bu iki gündür birşey söylemek istiyordum."
"Nedir?"
"İlk geldiğiniz günlerde biraz soğuk davrandım. Umarım affedersiniz."
"Olur mu öyle şey, ben zaten unutmuştum bile"
"Anladım."
"Yemek için teşekkür ederim"
"Rica ederim"
"Benim mutfakta birkaç işim var. Sen burada rahatına bak."
"Peki."

Mutfağa ilerledim ve yemeklerin sıcak durmaları için üzerlerini temiz bezle kapatarak dezgaha koydum.

"Mutfak havasız kalmış"

Pencereyi biraz açarak serin havanın yüzüme değmesine izin verdim. Tam oturma odasına gideceğim sırada kapı tekrardan çalmıştı.

"Kapı çalan çalana-- herhalde Kaminari geldi"

Hızlı adımlarla kapıya ilerledim ve kapıyı açtım. Tahmin ettiğim gibi Kaminari gelmişti. Ellerinde bir iki tane poşet vardı.

"Kaminari~ içeri gelsene"
"Tabiki brokkkoli!"

O içeri adım atınca kapıyı kapattım ve kolundan tutarak "içeride misafir var. Fazla yüksek sesle konuşma"
"Peki"

Kaminari oturma odasının kapısından içeriye doğru selam vererek "merhaba! Siz rahatınıza bakın"

Dedi ve benim ile birlikte mutfağa geldi. Dezgahın üzerine koymuş olduğum poşetlere yavaş yavaş baktım. Hepsi abur cubur doluydu fakat en son açtığım poşetin içinde iki şişe içiki vardı.

"Kaminari... Bu ne?"

Diyerek bir şişe içikiyi ona doğru gösterdim. Duvara yaslanıp, kollarını göğüsünde kenetleyerek bana doğru korkunç bir p*ç smile attı.

"Bu gece eğlenceli geçecek"
__________________________________

"Bu gece eğlenceli geçecek"__________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ɌȺɨnƀøwᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ (𝑇𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑ı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin