Bir atletizim koşucusu hissiyatı ile evde ne var ne yok diye bakıyordum. Etrafı kurcalama işimi bitirdikten sonra oturma odasına son sürat ilerledim ve koltuğa bombalama atlayarak telefonumu arka cebimden çıkarttım.
"Pokemonu biraz kıskandıralım ehe ehe~"
Numarasını tuşladım ve cevap vermesini bekledim. Bir anda bir kadın sesi çıktı.
"Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor."
"SEN KİMSİN LO!? ARKADAŞIMA NE YAPTIN!?"
"Lütfen bip sesinden sonra mesaj bırakınız"
"Korkudan kaç zaten! POKEMONA VER TELEFONU! Alo! Alo!... Kapatmış pezevenk"
Telefonu cebime atıp anamın bana verdiği parayı cebime soktum. Ve daha sonra, markete gitmek üzere kapıya doğru yol aldım. Evin kapısından çıktım ve kapıyı kilitleyerek anahtarı cebime attım."Beni bekle market! Seni talan etmeye geliyorum!"
Merdivenin trabzanına oturup en alt kata kadar kaydım. Dış kapıya gelince kapıyı açtım ve tam çıkacakken birisinin göğsüne çarptım. Başımı ovalayarak çarptığım kişinin suratına baktım.
"İyi misin?"Karşımda uzun boylu, saçını iki renge boyamış olan biri duruyordu. Biraz geriye çekilip ona tebessüm ettim.
"Kusura bakma~ hızlıcagelince çarptım işte."
"Anladım. Sorun yok. Bu arada~ sen kimsin?"Sanki hesap sorarmış gibi oldu.
"Ben buraya yeni taşındım. Adım Midoriya, Midoriya İzuku."
"Todoroki Shoto"
Elini uzatınca havada kalmasın diye elini sıktım.
"Ben markete gidecektim. Daha sonra görüşmek üzere komşum!"Diyerek binadan çıktım. Az ileride bulunan bir markete girdim ve yiyecek reyonuna doğru gittim. Birkaç kek,cips, kahvaltılık gevrek ve piskevit aldıktan sonra içecek dolabına doğru ilerledim. Bir tane vişne ve bir tane de şeftali suyu aldıktan sonra kasaya ilerledim. Tahmin edin kimin ile karşılaştım. Hadi konuşmasından tanıyın.
"DEMEK KORKUDAN KAÇIYORUM HA! DEMEK PEZEVENKİM HA! Sen görürsün hıyarto!"
"Den-ki?"Bana sinirle baktı ve beni sarsmaya başladı.
"LAN BANA NE DEDİN SEN HA!?"
"Yaw ne demişim?"
"Bana pezevenk demişsin! Bana korkak demişsin!"
"Ben onu telefonda konuşan kadına dedim"
"Ha? Kadın mı?"
"Neymiş "lütfen mesaj bırakın"mış". Tch~ kendini ağa kızı sanıyor mübarek"
"Tamam salak olduğunu biliyordum ama bu kadar salak olduğunu bilmiyordum kanka"
"Ha?"
"Neyse ne boşver~ eee? Sen neden buradasın?"
"Evime taşındım. Birkaç yiyecek felan almaya gelmiştim."
"Kanka farkındaysan uzak bir market burası."
"Google amca haritalarda burayı gösterdi."
"O ev ıssız bir yerde mi ki?"
"Yooo"
"Ne diye buraya geliyorsun amık?"
"Google amcaya bir kezde olsa güveneyim dedim."
"Ev güzel mi bari?"
"Güzel ne demek? Ariana ablanın evi mübarek"
"Ooo~merak ettim şimdi bak"
"Bir ara ziyarete gelirsin"
"Sürekli ziyaretçi olurum evini beğenirsem ehe ehe"
"Yok bide yatıya kal"
"Şaka yaptık be~ hemen üzülme. Neyse~ benim acelem var. Anam terlikle kovalamasın yine beni, hadi chauv!"
"Görüşürüz pokemon"Dedim ve kasaya geldim. Eşyaların parasını ödeyip elime poşetleri alarak marketten çıktım. Karşıdan karşıya geçmek için sağa sola baktım ve karşıya geçerek evime ilerlemeye başladım. Bir anda sağ elimdeki poşetleri biri alınca irkildim. Kim ki bu kişi? Alnından öpe-- Ha?! Ev sahibi?!
"Yükün ağır. Bırak yardım edeyim aptal"
İtiraz eden mi var ki amık?
"T-Tamam"Aslında yakışıklı değil diye birşey yok hani~ Alacaklısı olurdum. Bana hiiiç öyle bakmayın! Farketmezseksüelim ben! Her türlü şeyi severim.
"Bana öyle bakmayı kes aptal!"
Yazar; "boke boke Hinata boke" geldi aklıma... hey gidi günler.
"K-Kusura bakma! Dalmışım!"
"Tch~"
•••••••••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ɌȺɨnƀøwᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ (𝑇𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑ı)
Random"𝓘 𝓼𝓪𝔀 𝓽𝓱𝓮 𝓡𝓪𝓲𝓷𝓫𝓸𝔀 𝓽𝓸𝓭𝓪𝔂, 𝓓𝓮𝓴𝓾" "𝓘'𝓿𝓮 𝓪𝓵𝔀𝓪𝔂𝓼 𝓱𝓮𝓪𝓻𝓭 𝔂𝓸𝓾, 𝓚𝓪𝓬𝓬𝓱𝓪𝓷" •B×B kitabıdır. •En sevdiğim shiplerden biri olan BakuDeku ship kitabıdır.