4.Bölüm

25 10 0
                                    

Bölüm şarkısı: Charlotte Lawrance - Joke's on you

Chase Atlantic - Okay

Medyadaki fotoğraf bana ait spxmslxpdlx fotoğrafçı olarak doğmalıymışım.

Bölüme uyacağını düşündüm.

Yorumlarınızı eksik etmeyin.❤

Keyifli okumalar.❤

4.Bölüm

Gökkuşağının, siyah gölgelerle savaşıydı içimdeki kargaşanın adı.

Renklerin kavgasıydı.
Siyahın kazanışı.
Gözlerime gölgelerin oturuşuydu.

Belkide son'du.

Renklerin son'uydu.

Üstüme giydiğim beyaz, şapkası tüylü kısa mont ve siyah pantlonla sarayın dışında muhafızlarla yürüyordum.

Azer odama gelmiş ve uçacağımızı dolaylı yoldan söylemişti.

Ama bir dakika, benim kanatlarım yoktu.

Ve ben onunla uçmazdım.
Ona güvenmiyordum. Zaten güvenmemi gerektirecek bir şey de yapmamıştı.

Zihnimdeki düşünceleri göz kapayıcaya kadar savurdum. Azer kale surlarının kapısında diğer muhafızlarla konuşurken gördüm.

Azer bir saniyeliğine gözü bana değindi. İki saniye sonra yanımdaki muhafızlar yoktu.

"Bende size çok meraklıydım zaten."

Azer bana bakmasada mırıltım ona ulaşmış gibi dudakları kıvrılmıştı.

Ona bakıp yüzümü buruşturdum.

"Herkes ayrı bir havada bu nasıl dünya."

Artık dudakları kıvrılmaktan çok gülümsüyordu ve gözleri bana dikilmişti.

Bir an yalpaladım.
Neden gözleri parıldıyormuş gibi geliyor?

Kaşlarımı çatıp ona doğru yürümeye devam ettim. Aramıza üç adımlık mesafe bırakıp önünde durdum.

Azer muhafızlarla ben daha çok yaklaşmaya başladığımda konuşmayı kesmiş ve göndermişti.

Muhafızlara bakmayı kesip ona döndüm.

"Nasıl uçucağım? Ve sen mi öğreteceksin?"

Gülümsemesi alaya dönüşüp bana kıkırdadı.

"Senin kanatların yok, nasıl uçmayı düşünüyorsun? Belki ellerini çırparsan uçarsın. Sende o potansiyeli görüyorum."

Benden uzun olup bana yukardan bakması hiç hoş değildi.

"Bende sende yavşak potansiyeli görüyorum. Onu ne yapacağız?"

Gözlerini büyütüp iç gıdıklatan bir kahkaha attı. Aramızda ki üç adımlık mesafeyi sıfıra indirdip yüzünü yüzüme eğdi.

"Senin gibi birinin nasıl hafızan kayıp olur acaba. Pek inanamadım ama neyse. Hem, yavşak deme lazım olur, güzelim."

Başımı yana çevirdim. Dilimi dışarı çıkarıp kusacakmışım gibi yaptım.

"Birincisi; senin güzelin değilim. Ben kendime aitim. İkincisi; inanmasaydın şuan burda senin topraklarında olamazdım."

Eznev: Masum AlevlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin