12

13.7K 1K 130
                                    

(Eren'den)

Dersler biter bitmez Gül'le şu matematik dersi konusunda son kez konuşup birlikte okuldan çıktık. O evine giderken ben de çıkışta Savaş'ı beklemeye başladım. Ona çok sevineceği haberi verecektim.

Birkaç dakika sonra Savaş okuldan çıktığında yanıma gelmesini bekledim. Savaş yanıma gelince hiç uzatmadan konuya girdim.

"Sana yeni bir öğrenci çıktı. Senin ona da ders vermeni isteyen biri daha var."

"Ne? Kim? Senden başkasına veremem. Sana da vermeyecektim ama beynimi siktiğin için vermek zorunda kaldım."

"Dur sana en başından anlatayım her şeyi. Dersi almak isteyen kişiyi duyunca beni bırakıp ona ders verirsin sen kesin. Seni bilmez miyim?"

"Gül mü yoksa?" dedi Savaş durup şaşkınca yüzüme bakarken. Tam isabet etmişti zeki arkadaşım.

"Evet. Bugün ona bir arkadaşım bana ders verecek dediğimde kim olduğunu bile sormadan lütfen bana da ders versin dedi. Sen olduğunu bilmiyor ama dersi vermeni de çok istiyor. Tek sorunu matematik dersi. Dersi verecek misin?"

"Tabii ki de veririm ama ya ben olduğumu öğrendiğinde dersi almak istemezse?"

"Merak etme öyle bir şey yapmaz. Yarın okulda buluşuruz. Haftasonu kurslarına gidiyordum şimdiye kadar ama senin sayende artık gerek kalmadı. Direkt senden dersi alacağım."

Savaş'ın yüzündeki gülümseme büyürken onu mutlu etmek beni de aşırı mutlu etmişti. Son günlerde aşırı üzgündü ama bunu telafi edebilirdim. Onun için en azından bunu yapabilirdim.

"Siz tyt derslerini de alıyorsunuz değil mi?"

"Evet ama sadece Coğrafya alıyoruz. Coğrafya hocamız haftada iki ders gelip tyt anlatıp gidiyor."

"Anladım. Gül öbür derslerinde de bu kadar sorun yaşıyor mu?"

"Hayır. Gerçekten aşırı zeki bir kız ama matematik dersinde de aşırı zorlanıyor. Kafasına yapamayacağı düşüncesini sokmuş ve öyle kalmış."

"Tamam o zaman yarın okulda buluşuruz. Gül hafta sonları baya uyur normalde bakalım yarın kalkabilecek mi?"

"Kalkar kalkar." dedim gülerek.

Savaş yüzündeki kocaman gülümsemeyle benden ayrıldığında telefonumu çıkarıp Gül'ü aradım.

"Aloooooo?"

"N'apıyorsun Gül başkan?"

"Eve geldim şu an açlıktan ölmekle meşgulüm."

"Lan sen ne zaman doyacaksın anasını satayım? Seninle her konuştuğumda açım diyorsun."

"Bak Eren sırf kankamsın diye sana bu sırrımı vereceğim ama sadece kankam olduğun için. Yemek benim ex aşkım."

"Of sus sus. Şu matematik dersi hakkında konuşmak için aradım."

"Kabul etmedi değil mi?"

Mal mısın Gül? Çocuğa sormadan kabul ederdi. Zaten kabul edeceğinden emin olduğum için ona sordum. Hayır yani zaten şu an Dünya'dan istediği tek şey senin de onu sevmen ama sen ne yapıyorsun? Onu başka kıza ayarlamaya çalışıyorsun. Kankamsın diye demiyorum ama harbi mal kızsın.

İçimden geçen cümlelerle alakası olmayan çok kibar bir cümle kurmuştum.

"Kabul etti, etti. Çok rica ettim, o benim canım kankam dedim o da dayanamadı."

"Ciddi misin?"

Gül'ün sevinç çığlığı kulağımın ebesini bellerken yüzümü buruşturdum. Keşke Savaş kabul etmeseydi de kulağım bu duruma düşmeseydi.

"Ciddiyim de biraz az mı bağırsan?"

"Tamam tamam özür dilerim."

"Yarın saat dokuzda okulda buluşuyoruz. Sen de sakın uyuyakalma hemen okula gel."

"Ay doğru ya yarın hafta sonuydu değil mi? Seninle ders hakkında konuşurken bu tamamen aklımdan çıkmıştı. Off yani yarın uyuyamayacağım değil mi?"

"Yani yıl sonunda yedi sülalenden nereyi kazandın, ders çalışıyor muydun, bizim kız da şurayı kazandı cümleleri duymak istemiyorsan seni yarın okula bekliyoruz."

"Bu arada dersi veren arkadaş kim? Onu bile sormadım."

"Yarın öğrenirsin. Tanıdığın biri zaten. Şaşırmayacaksın fazla." dedim gülerek. Şaşırmayacaktı çünkü çok fazla şaşıracaktı.

Dersi verenin Savaş olduğunu asla tahmin edemezdi çünkü.

"Tamam o zaman yarın görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp cebime koyduktan sonra ben de eve doğru hızla yürümeye başladım. Eve hemen gitmezsen Gül'ün tabiriyle,

"AÇLIKTAN ÖLMEKLE MEŞGUL OLACAKTIM."

BAŞKAN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin