Bu fic şunları içerir;
- yoonmin ve taekook ilişkisi
- argo kelimeler, küfür ve tehdit
- cinayet
- cinsellik
- madde kullanımı - satışıEğer herhangi birinden rahatsız olacaksanız lütfen okumayın.
Chase Atlantic - Lust
-Sonunda 'senin için' bu cesareti buldum.
"Her şey hazır mı?" Ayaklarımı sehpanın üstünden çekip doğruldum. Elimdeki bira bardağını ayaklarımı uzattığım yere bırakıp gözlerimi Jungkook'a çevirdim. "Hazır hyung, arabaları Seokjin hyung halletti, silahlar da hazır vakti bekliyoruz," dedi elleriyle saçlarını düzeltirken. "Bu önemli bir anlaşma Jungkook, biliyorsun, hiçbir aksilik istemiyorum."
Sert sesim küçük ve loş odada yankılandığında Jungkook'un gerildiğini hissettmiştim. Amacım onu korkutmak değildi ancak bu gece benim için çok önemliydi ve bazen de ciddiyetimi anlamaları için böyle olmak zorundaymışım gibi hissediyordum. Nasıl olsa iş dışında onlara karşı yumuşak olduğumu biliyorlardı.
Jungkook hızlıca kafasını sallayıp önüne düşen kırmızı saçlarını geriye doğru taradı ve sessizce beklemeye devam etti.
Yer altında en iyi uyuşturucuları satmakla bilinirdim, bir de asla yakalanmayışımla. Seul'un en gösterişli barlarına sahiptim ancak çok az kişi uyuşturucunun kaynağı olduğumu bilirdi. Benim gibi böyle teklifleri bekleyenler vardı bu yüzden bu geceki anlaşmayı kimsenin duymaması için çok uğraşmıştım.
Seul'un en geniş bölgesine sahiptim, bölgemdeki şebekeleri kontrol ediyordum ve tüm bölgeler avucumun içinde olmasa bile adı bilenen uyuşturucu baronuydum. İşimde iyiydim, adamlarım iyiydi ve asla yanlış yapmazdım. Kimseye zorla uyuşturucu satmaz, isteyenlere ise dilediğince sunardım hazinemi. Şimdi bir aksilik çıkma ihtimali her zaman olduğu gibi beni geriyordu.
Lacivert saçlarımı elimle dağıtıp deri ceketimin kollarını hafif kıvırarak dövmelerimi açığa çıkardım. Çatık kaşlarımla Jungkook'a döndüğümde hâlâ benden gelecek bir emri beklediğini biliyordum.
"Bu geceyi kimse duymadı, değil mi?"
"Evet hyung, eminim duyulmadığından Seokjin hyung özellikle uyardı gelenleri. Zaten en yüksek fiyatı biz veriyoruz sessizce hallolacak." Hararetle konuşup açıkladığında, kafamı sallayıp derin bir nefes aldım ve toparlanıp ayağa kalktım. Uzun bir süre sonra ilk kez bu kadar gergindik. Normalde bu odada kahkahalarımız yankılanırdı ancak şu son iki gündür hepimiz bu işin gerginliğini taşıyorduk üzerimizde.
"Hoseok nerede?"
"Yukarıyla ilgileniyor."
Telefonumu arka cebime sıkıştırıp odadan çıktım ve yukarıya çıkan merdivenlere doğru ilerledim. Arkamdan gelen ayak sesleriyle ilk basamakta durdum ve geriye dönüp beni takip eden Jungkook'a başımla git komutu verdim. "Arabalara geçin, çıkalım."
Jungkook anında kafa sallayıp ters yöne doğru hızlı adımlarla gitti. Arkasından dalgınca ona baktığımda bana her şekilde saygı göstermelerine içten içe minnet duydum.
Yeniden.
Söylemeseler bile bazen çekilecek biri gibi değildim. Çabuk sinirlenir ve sinirlenince ne yaptığımı bilmezdim, huysuzdum ve aksayan hiçbir işi sevmezdim. Bunların farkındaydım ve onlar ne olursa olsun hep bana saygı duymuş, lafımı ikiletmemişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lust: yoonmin
Fanfiction"Sert uyuşturucular. Güven yok. Aşkı siktir et, eğer bu şehvetse bu boku sonsuza dek yapabiliriz."