5.BÖLÜM: "PLAN"
2662KM❄^^
De Clerembault sendromu.
bireyin özgül bir şekilde başka birinin kendisine aşık olduğuna inandığı, ayrıntılı ve düzenli sanrıyla belirgin, nadir görülen bir sendrom.
Üniversitede staj yaptığım dönemler bu sendroma sahip biriyle bir araya gelmiştim. Gerçekten hastalıklı bir şekilde karşı cinsin kendisini sevdiğini düşünüyorlardı.
Garip olan ise ben bu adama bu şekilde hissettirecek hiç bir harakette bulunmamıştım. Ne bir bakış, ne de başka bir şey.
İz sürücülük.
Bunun anlamını daha net bir şekilde kavrayamamıştım.
Arenin sözlerinden sonra korku ilmek ilmek işlenmişti içime. Bu tür hastalar tedavi altına alınmadığı sürece maalesef ki tehlikeliydi. Bir psikoloji öğrencisi olarak, ilk defa bir hastadan korkuyordum. Adamın suret-i hâlâ gözlerimin önünden gitmemişti. Buz gibi bakan gözlerinin altındaki cesetlerin kokusu vardı tenimde.
Ne yapağımı bilmiyordum. Bilmiyorduk.
Arabanın içinde geçirdiğimiz sessiz dakikalar sıkıntıma bir yenisini ekliyordu. Siyah ojeli tırnaklarımla oynarken gerginliğimi belli etmemeye çalışsamda, bu mümkün değildi. Lanet olsun korkuyordum!
Aren ile arabaya binmeden önce yaptığımız konuşma, tek konuşmamız olmuştu. Arabaya bindikten sonraki ölüm sessizliği ürkütüyordu beni.
Gergin şekilde tırnaklarımla oynarken onun sesini duydum.
"Yapma şu sesi. Çıt çıt kafa kalmadı." diye konuştu. Gergin değildi fakat sesi rahatsız çıkıyordu.
Tırnaklarımla oynamayı bırakıp ona döndüm. Rahat bir şekilde tek eliyle direksiyon'u tutarken diğer elinde de sigarası vardı. Normalde olsa bende sigara içmek isteyebilirdim ama düşüncelerimin buna bile izni yoktu.
"Ne yapacağız?"
Sorduğum soruyla birlikte gözleri bana deydi. En ufak duygu kırıntısı bile olmayan gözlerindeki boş bakışlar suratımda oynadı bir kaç saniye. Daha sonra omzunu umursamaz bir edayla silkti.
"Hiç bir şey. "
Umurunda değildim.
"En azından konu hakkında bilgi verebilirsin Aren!"
Durdu. Bakışları bana döndü. Gece karası gözlerindeki ifade çok başkaydı. Mücevher gibi parlayan gözleriyle suratıma bakmaya devam etti.
Neden böyle baktığını anlamamıştım. Kalbim heyecandan kasılırken belli etmemeye çalışarak düz bir şekilde bakmaya başladım.
Bir süre ifadesiz bir şekilde baktıktan sonra tekrar yola döndü.
"Konu hakkında verebileceğim tüm bilgiyi verdim." dedi sinir bozucu bir sakinlikle.
Aldırmadım.
"İz sürücü derken ne demek istedin? Bunun anlamı ne?"
Camdan sarkan elini dudaklarına götürerek parmaklaranın arasında duran sigarasından son bir nefes çekti. Sigarayı baş parmağı ve işaret parmağıyla söndürüp camdan aşağı attı. Bu yaptığı haraket karşısında suratımı buruşturdum. Gerçekten tuaftı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUNİ RENKLER | YAKAMOZ +18
General FictionŞimdi Akrep'in zehri dudaklarının arasından akıp, vücudumda eriyordu. Uzuvlarımda artçı sarsılmalar meydana gelirken, zevk dalgasının boyutu bambaşkaydı. Bana armağan ettiği izler onun zehrinden bir paydı. Yanlış yapıyorduk. Uyduğumuz iblis bizi...