find me 愛 kookmin

十三

***

yourfavkitten:
ah...
siktir.
lordum...
ah.

JK:
sikeyim seni kitty
küçücük deliğin nasıl istekle
açıldı öyle
ah sadece kelimelerimle bunu yapıyorum
ne kadar arsız bir kedisin...

yourfavkitten:
ben...
bayılacak kadar fazla tahrik oldum.
sahiden ben...
sizin gibi biriyle tanışmadım.

JK:
bu kadar iyiyim ha?
gururumu okşuyorsun.
keşke başka bir yerlerimi de okşasan.

yourfavkitten:
o gün de gelecek...

JK:
çabuk gelsin, kitty
dayanamıyor lordun.

yourfavkitten:
erkekliğini içimde hissetmeyi
daha fazla hayal edecek durumda değilim
istiyorum
seni
tamamen canlı

JK:
o hâlde...
görüşelim en kısa zamanda.

yourfavkitten:
yapacağım.
görüşeceğim
seninle...
daha fazla görüntüne bakarak
boşalmayı
istemiyorum

JK:
haha, aynı şekilde güzelim
aynen öyle

yourfavkitten:
az kaldı lordum... görüşeceğiz.

-

omelas bar'ın arkasında sadece iki beden karşı karşıyaydı.

kısa olanın yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı. uzun olan ise biraz korku biraz da merak içindeydi. jimin'in nasıl kavga ettiğini, ne kadar dayak yiyebileceğini düşünüyordu.

ikisinin de yâverleri omelas'ın camla kaplı terasından onları izliyor, herhangi bir durumda aşağı atlayıp kavgaya müdahale etmek için bekliyordu.

"kapının arkasından miyavlaman bir siki değiştirmedi, jungkook."
"yeteri kadar sinirini bozmuşum demekki, buradayız."

tavşanı andıran çocuğun yüzünde de aynı küçük bedenli olanınki kadar belirsiz bir tebessüm oluşurken, mırıldandı.

"küçücük boyunla kalkıştığın işlere bak..."
"kes sesini. o sesine tahammülüm kalmadı artık."

ardından kısa olan aralarındaki elli metrelik mesafeyi kapatmaya meyillenip birkaç adım atmıştı. aynı karşılığı önündeki bedenden de aldığında içinden bu çocuğun cidden yürek yediğini düşünmüştü.

"jeon jungkook, güzel yüzüne elveda de. onu öyle kaydıracağım ki kendini tanıyamayacaksın."

"küçücük bedenini yeraltına soktuğum zaman da bu sesini duyabilecek miyim acaba, piç seni."

ardından kaos.
başlı başına bir kavganın içine düşen iki beden, hayatlarını ortaya koyan bu serüvenin kahramanıydı.

küçük olan karnına yediği sert darbeleri siktir edip çocuğun alt taraflarına tekmeler yağdırırken; terastan gelen, tarafları destekleyici nârâlar işitilmişti.

iniltiler artarken alınan darbeler daha da sertleşiyor, jungkook'un düşündüğünden daha güçlü olan çocuğun hareketleri bir türlü duraklamıyordu. her kavgada biraz daha deneyim kazandığına emin olmuştu artık.