You left me

1.3K 175 84
                                    

Birkaç ay sonra

Jisung'ın ağzından

Birkaç aydır bilinmeyen numara ile konuşuyorum. Aslında ondan etkilenmiyor da değilim. Kendime her seferinde ne kadar saçma olduğunu söylesem de artık geçti. Kabul etmiştim.

Ara sıra bana iltifat ediyor beni ne kadar sevdiğini dile getiriyordu. Ben de ne yapacağımı bilemeyip konuşmadan çıkıyordum. Ne kadar saçma ama değil mi?

Tabii sonraları alıştım, hatta bana iltifat etmesini bile bekledim. O da sanki bunu biliyormuş gibiydi.

Aslında onu bulmak için uğraşmamıştım. Soru haklarımı da saçma birçok soru sorarak bitirmiştim ama sanırım onun kim olduğunu bulmuştum.

Lee Minho

Her ne kadar hala zihnim de oturmamış bir kaç parça olmasına rağmen onun olduğunu düşünüyorum. Ya da o gece ondan etkilendim ve onun olmasını istediğim için zihnim bir oyun da oynayabilir. Bilmiyorum...

Onları evime davet ettiğim akşamdan sonra bu iki arkadaş grubu gayet iyi anlaşmıştı.

O akşamdan sonra yine sık sık buluşur hale gelmiştik. Artık iki arkadaş grubu değil, tek arkadaş grubuyduk. Tabii Jeongin'i unutmamalıyım. Dediğim gibi artık dokuz kişilik bir arkadaş grubuyduk.

Bu sayede Minho hyung ile daha yakın olmuştum.

İlk kez Seungmin'e söylemiştim. Bana bilinmeyen numara olarak yazan kişinin Minho hyung olabileceğini.

Seungmin ise tekrar buluşunca bilinmeyen numaraya yaz ve ona bildirim gelecek mi diye bak demişti.

Saçma ama mantıklı ayrıca klişe olduğunu da biliyorum ama ben bunu denedim. Evet, evet denedim.

Sonuç ne mi? Ona bildirim gelmişti ama hemen telefonunun sesini kısıp tekrar masanın üzerine bırakmıştı.

Tanrım, neden denedim ki?

Ve şu an ise elimde telefon ile bakışıyordum. Ona-bilinmeyen numara-yazmayı düşünüyordum.

Ve sanırım yazacaktım.

Ne mi yazacaktım? İşte bu. Beni durduran da bu. Onu bulduğumu ve adını yazacaktım. Ama korkuyordum da ya benimle tekrar konuşmazsa. Ya da akla gelebilecek başka kötü şeyler.

Düşüncelerimden sıyrılıp derin bir nefes aldım ve kendime 'yapabilirsin' demeye başladım.

Biraz daha sakinleştikten sonra konuşmamıza girdim.

Parmaklarım istemsizce klavyenin üzerinde gezindi. Yazdığım mesajı okumadan gönder tuşuna bastım.

Eğer okusaydım vazgeçeceğimi biliyordum.

Jisung-ah:
Seni bulduğumu düşünüyorum
Lee Minho

Yaklaşık on dakika geçmişti ama sadece görüldü olmuştu. Cevap yoktu.

Sanırım yazdığım şey de fazla cesurcaydı.

Yatağımdan kalkıp camın önünde duran koltuğa oturdum ve camdan dışarıyı seyretmeye başladım.

Cama vuran küçük yağmur damlaları ile yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.

Koltuğun hemen yanında duran deri ceketimi giyip aşağıya indim.

"Geliyor musunuz?"

Üçü de 'hayır' anlamında kafasını salladı.

Son bir bakış atıp dışarı çıkmıştım.

Yağmur gittikçe hızlanıyor, etrafa hoş bir toprak kokusu da yayılıyordu aynı zamanda.

Yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Adımlarım beni nereye götürürse oraya gidiyordum.

Saçlarım ıslanmış alnıma yapışmıştı.

İnsanlar yağmurdan korunmak için hızlıca hareket ediyorlar, kapalı bir yerler arıyorlardı.

Adımlarım beni bir parka getirmişti. Gözüme takılan salıncağın yanına gidip oturdum.

Kafamı aşağı eğip ayakkabılarıma bakıyordum. Bir yandan da hafif sallanıyordum.

Sırılsıklam olmuştum ve bu umrumda değildi. Yağmur damlalarını tenimde hissedebilmek benim için çok güzel bir şeydi.

Önümde bir gölge oluşmuştu. Ama ben kafamı kaldırıp bakmamıştım bile.

Bir el çenemi kavrayıp yukarı kaldırmıştı yüzümü. Ardından alnıma yapışmış saçlarımı düzeltmişti.

Lee Minho

Şu an karşımda duruyordu. Ve yüzünde küçük bir tebessüm vardı.

O da benim gibi sırılsıklam olmuştu.

Aniden sarılmıştı bana. Ben de karşılık vermiştim. Biraz o pozisyonda kaldıktan sonra konuşmaya başlamıştı.

"Beni buldun Han Jisung." sesi boğuk çıkıyordu.

"Seni buldum Lee Minho."

Kokusu çok hoştu. Herhangi başka hiçbir kokuya benzemiyordu.

Minho benden ayrılıp yüzüme bakmaya başlamıştı. Ben de ona bakıyordum.

Ardından dudaklarıma küçük ve bir o kadar da anlamlı bir öpücük bahşetmişti.

"Jisung, ben çok özür dilerim." ardından hızlıca yanımdan ayrılmıştı.

_________________

*572
Bu da böyle bir bölüm oldu. Aşırı soft olmuş gibi hissediyorum. Umarım beğenirsiniz.
25.01.2020
8 episode

rainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin