Always and Forever

906 104 16
                                    

Jisung'ın ağzından

Kapıdan içeri giren ışık huzmesi ile gözlerimi açmaya zorladım. Gözlerimi açabildiğimde yattığım yerde dikleşip kapıya baktım.

"Sung baba~" kızımın ağlamaklı olan sesini duyduğum da kalkıp kızım yanına adımladım.

"Efendim Jinnie~" diye karşılık vermiştim yanına geldiğim de. Eğilip onunla aynı boyda olmuştum.

Kucağındaki Pie'ya biraz daha sıkı sarılmış ve korkmuş bir biçim de konuşmaya başlamıştı.

"Şey... Dışarı da çok yağmur yağıyor ve şimşek çakıyor. Ben kendimi korkmadığıma inandıramadığım için yanınıza geldim. Ayrıca odam da gölgeler de var ve korkutucu görünüyorlar. En azından burada korkmam. Siz varsınız."

Dışarıdan gelen gök gürültüsü nedeniyle kucağındaki Pie'ı bırakmış bana sarılmıştı.

"Bir de bu var, bu da korkutucu." demişti yine ağlamaklı ses tonuyla.

Yanımda oluşan gölgeyle kafamı kaldırıp yukarı baktım. Minho ile göz göze gelmiştim.

"Ne oldu?" diye sormuştu Minho. Minho da benim gibi eğilmişti.

Yujin'i kendimden ayırıp konuşmaya başladım.

"Minik kızımız, yağmurdan ve şimşek çakmasından korkmuş tabii gök görültüsü de var. Bu yüzden de yanımıza gelmiş."

Minho gülümseyip "minik cadı" demişti.

Yujin bu sefer de Minho'ya sarılmıştı.

Minho'dan ayrılıp Pie'ı tekrar kucağına almıştı.

Yatağa doğru minik adımlar atmaya başlamıştı.

Minho ile birbirimize bakıp gülümsemiştik.

"Lee Yujin" diye seslenmişti Minho gülerek.

"Efendim Min baba" diye karşılık vermişti Yujin de.

Ben de gülerek onları izliyordum.

"Acaba bir şey sorabilir miyim?"

"Evet"

"Pie ile mi uyumayı düşünüyorsun hem de yanında biz varken." ufak bir kızgınlıkla sormuştu Minho.

"Hayır" demişti Yujin ağlamaklı bir ses tonuyla.

Kucağındaki Pie'ı yere bırakmış ve hızlıca Minho'nun yanına gelip ona sarılmıştı.

Ufak bir hıçkırık sesi ilişmişti kulaklarıma.

Minho da fark etmiş, Yujin'i kendinden ayırıp yüzüne bakmıştı.

"Jinnie~ Neden ağlıyorsun? Ağlama. Sadece şaka yapmıştım. Ama sen ağlarsan ben de ağlarım." deyip Yujin'in yanağına bir öpücük kondurmuştu.

Ben de yanağına bir öpücük kondurup konuşmuştum.

"Yujinnie~ Min baban sadece şaka yapmış. Ağlama, hem sen ağlarsan hem ben hem Min baban ağlar. Bizim de ağlamızı mı istersin?"

"Hayır siz ağlamayın. Bakın ben de ağlamıyorum artık." deyip gözyaşlarını silmişti.

Bize gülümseyip sırasıyla yanaklarımıza öpücük kondurmuştu.

Biz de Minho ile aynı anda iki yanağında öpücük kondurmuştuk.

Yujin kıkırdamış ve esnemişti.

"Birilerinin çok uykusu var anlaşılan." demişti Minho. Ama kendisi de esnemişti. Gülmüştüm.

"Hadi bakalım. Siz ikiniz uykusu gelmiş." deyip ayaklanmıştım.

"Şey... Pie peki?" diye sormuştu utangaçca Yujin.

"Düşünmem lazım." demişti Minho. Yujin, Minho'ya üzgün gözlerle bakmıştı.

"Böyle bakarsan hayır diyemem ama." demişti Minho. Yujin ise öyle bakmaya devam etmişti.

"Peki" demişti Minho da.

Yujin hızlıca Minho'ya sarılmıştı tekrar.

Minho'dan ayrılacakken içeri giren ışık huzmesi ile Yujin Minho'ya tekrar sarılmıştı.

Onun bu haline kıkırdamıştım.

Sonunda Yujin Minho'dan ayrılabildiğinde Pie'ı kucağına almış ve yatağa girmişti.

Minho ile birbirimize bakıp biz de ardından yatağa girmiştik.

Aramızda Pie'a sarılan Yujin vardı.

İkimizde kollarımızı Yujin'e sarmıştık. Yujin'in düzenli nefes alış-verişlerini duyunca uyuduğunu anlamıştım.

Minho ile tekrar göz göze geldikten sonra ben de gözlerimi kapatmıştım ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bırakmıştım.

Sonsuza dek birlikte ve mutlu olacaktık biz.

__________________

*532
Açıkçası bu finalin sizi tatmin etmediğinin farkındayım ama böyle bir finalin yakışacağını düşündüm. Ve bu bölüm gerçekten hoştu. Beğendiğim bir bölüm oldu. Ama sizden özür dilerim. Tatmin edici bir final olmadığının farkındayım ama bu kitabı yazmaya başladığımdan beri aklımda böyle bir final vardı ve değiştirmek istemedim. Ayrıca gayet yakıştığını düşünüyorum bu finalin. Umarım bu kitap sizin için zaman kaybı olmamıştır.
01.02.2020
15 episode

THE END

rainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin