Black Rose

1.4K 161 73
                                    

Jisung'ın ağzından

Yatağıma oturmuş, bilgisayarı da kucağıma almış siyah gül hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum.

Dikkatimi çeken bir siteye tıklamıştım. Yazanlar da şunlardı:

Siyah güller, bitiş ile birlikte yeniden doğuş anlamına gelirler. Aynı zaman da ölümü ve bağlılığı temsil ederler.

Kısa ama öz bir yazıydı. Bu benim için yeterli bir bilgiydi.

Kapımın tıklatılmasıyla kafamı bilgisayardan kaldırıp o yöne doğru baktım.

Gelen Minhoydu.

Bana gülümseyerek bakıyordu.

Kapıyı ardından kapatıp, yanıma gelmişti. Ben de o sırada bilgisayarı kapatıp yere bırakmıştım.

Yanıma oturmuştu, elini de omzuma koyarak beni kendine çekti.

Ayaklarımızı uzatmış, öylece duruyorduk.

Sonunda kafamı biraz yukarı kaldırıp Minho'ya bakmıştım. O da bana bakıyordu.

Yüzlerimizin arasında çok az bir mesafe vardı. Bunu çok fazla yaşıyordum.

Minho dudağıma bir öpücük konudurup geri çekilmişti. Böyle olacağı bellydi.

"Seni kaçırmaya geldim."

"Ne?" şaşkın gözlerle Minho'ya bakıyordum.

"Doğru duydun. Seni kaçırıyorum, hadi hazırlan."

Minho'yu odamdan kovup dolabımın karşısına geçtim.

Gözüme ilişen kıyafetlerle gülümsemiş ve hemen giyinmiştim. Askıda duran kot ceketimi de giymiştim ve hazırdım.

Hızlıca odadan çıkıp aşağı indim. Minho diğerleri ile konuşuyordu.

"Hazırım ben, artık gidebiliriz." Minho bana dönmüş ardından ayağa kalkmıştı.

"Nereye gidiyorsunuz." diye sormuştu Hyunjin.

"Arkadaşınızı yani sevgilimi kaçırıyorum." deyip sırıtmıştı Minho da.

Elimden tutup, birlikte dışarı çıkmıştık.

Nereye gidiyorduk bilmiyordum. Bu yüzden deli gibi merak ediyordum.

"Minho"

"Efendim"

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz" oflayarak yürümeye devam etmiştim.

Bu diyalog benim yüzümden bir kaç kez daha tekrarlanmıştı.

Hala yürüyorduk ve nereye gittiğimiz çözememiştim.

Biraz daha yürüdükten sonra ileri de yanan sönen bir çok ışık görmüştüm.

Dışarı çıktığımız da hava pek aydınlık sayılmazdı zaten.

Lunapark'a getirmişti beni.

Açıkçası ben de uzun zamandır gelmiyordum ve eğlenmeye ihtiyacım vardı.

"Evet, nereye geldiğimizi biliyorsun. İlk hangi oyuncağa binelim."

Biraz düşündükten sonra sırıtmıştım. Çünkü bu mükemmel bir seçimdi ama umarım sonu kötü bitmezdi.

"Korku tüneli"

"Ciddi misin? Başka şeyler de var."

"Korktun mu sen?"

rainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin