#7 Bi' Kahve?

11 3 6
                                    

Gerald yemekten sonra Anna ile bir kahve içip bugünkü olayı konuşmaya hazırlanıyordu. "Ne dersem daha iyi olur? Nasıl yaklaşmalıyım?" Soruları ağ yapmıştı kafasının derinliklerinde.

Gerald:
"Anna bebeğim, kahve içmek ister misin?"

Anna:
(Umursamaz bir tavırla)
"Sadece uyumak istiyorum Gerald. Bugün çok yorulduk. Sen de dinlenmelisin."

Gerald elindeki kahve fincanını ovuşturup üzülmüş bir şekilde fincana bakıyordu. Belki büyük bir hata yaptığının farkında değildi, belki de Anna'nın ondan nefret ettiğini düşünüyordu.

Kendine bir kahve yaptı ve çıkardıkları 3 sandalyeden birini alıp oturdu cam kenarına. Parmağındaki sorun iş hayatını ciddi yönde etkilemişti. Sonuçta bir makine mühendisinin en önemli iki noktası beyni ve parmaklarıydı.

Canı sıkılmıştı ve arabasına atlayıp biraz turlamak istemişti ani bir kararla.

Masadan anahtarlarını ve ceketini aldıktan sonra çıktı evden bindi arabasına kimseye bir şey söylemeden.

Yol nereye giderse oraya gitmek istedi.
Açtı en sevdiği şarkıyı

Elinden gelse sabahlara kadar yollarda dolaşmak istiyordu. Gerald seyahati çok severdi. Fakat benzini azdı ve benzine verebilecek fazla bir parası da yoktu. 6 blok öteden sonra geri döndü.

Aklında sadece bu günü ve olanları unutmak için uyku vardı. Derin bir uyku, her şeyi sıfırlayacak. Hiç bir şeyi hatırlatmayacak bir uyku.

Eve girdi mutfağa yöneldi ve titriyordu. Aklı, aklı öyle karışıktı ki gözleri korku içinde sabit bir yere bakıp duruyordu adetâ.

Eline bir bıçak aldı. Elleri bir köpeğin üstündeki suyu sirkelemesi gibi titremekteydi. Yapacağı şey belli olmuştu Gerald'ın. Bu kadar canice ve düşüncesizce bi kararı nasıl verebilirdi?

Derin bir nefes aldı. Ve tavana baktı.

Gerald:
"Elimden ne gelirse hep iyisini yaptım. Her şey için çabaladım, gayret gösterdim.
Ailesine yaranamayan bir adam nasıl yaşayabilir ki? Bu yaşamak mıdır? Yoksa en başından beri bir intihar mıdır? Mutlu olacaktık. Parasız mutlu olabilmeyi öğrenmiştik bir çok insana nazaran. Yine de aşk karın doyurmadı. Üzgünüm."

O sırada Jackie mutfağa su içmeye gelmiştir. Işıkları yakar ve babasını görür

Jackie:
(Uykulu sesi ile)
"Baba? Napıyorsun bu saatte?"

Gerald heyecandan bıçağı nasıl saklayacağını şaşırmış ve üstünü başını düzeltip çocuğuna iyi görünmek için elinden geleni yapmıştır 3 saniye içinde

Gerald:
(Boğazını temizler)
"E-evlat neden uyanıksın bu saatte, bir şey mi oldu?"

Jackie:
"Su içmek için kalktım babacım, yatacağım."

Gerald:
"Hey! Bi fikrim var. Bu akşam beraber uyumaya ne dersin?"

Jackie:
"Oleeey! Olur olur olur!"

Gerald:
(Mutlulukla)
"Şşşh evlat anneni uyandıracaksın tamam. Haydi al bakalım suyunu"
(Kafasını okşar)

Gerald vazgeçmişti hayatını sonlandırmaktan. Gerçi ona göre son bulmuş bir hayatı nasıl tekrar bitirebilirdi ki? Ölen birisini defalarca bıçaklamak gibi bir şeydi intihar Gerald için. Hissi yoktu, sadece bedeni yaşayacaktı olanları.

Oğlunun yanında uyuyup tek mutluluk dayanağına sarılarak kendini güvende hissetmek istemişti. Jackie onun için bir korumaydı. Ne zaman kafası bozulsa, ne zaman üzülse Jackie ile bir şeyler yapıp unuturdu. Bu sefer de öyle olmuştu.

SABAH OLUR

Gerald:
"Günaydın ufaklık"
(jackie'nin saçını düzeltip alnından öper)

Jackie:
(Uykulu ve güler yüzlü tavrıyla)
"Günaydın babacım!"

O sırada uyanan Anna yanında Gerald'ı görmez ve endişelenir. Hemen yatağından kalkan Anna salona gitmiştir fakat orada da görememiştir Gerald'ı. Jackie'nin kapısını bir hışımla açar
ve;

Anna:
"Oğlum babanı görd..."

Gerald:
"Jackie ile uyumak istemiştim."

Anna Jackie ve Gerald'ı öyle görünce kapıya kafasını yaslayıp masum bir gülücük bırakmıştı suratına. Sevinmişti böyle olmalarına. Bir yandan da kendine kızmıştı Gerald'a dünkü tavırları için çok üstüne gittiğinin farkındaydı. Ona bir özür borcu hissediyordu.

Anna:
"Hey Gerald bebeğim kalktığın zaman mutfağa gelebilir misin?"

Gerald:
"Tabii ki, olur. Gelirim."

Anna bir tebessümle dışarı çıkıp kapıyı yavaşça kapatarak ayrılmıştı yanlarından. Gerald'a dileyeceği özürü düşünüyordu bile şimdiden. Bir süre sonra onun gelmesini bekleyip doğaçlama  konuşarak özür kararı aldı.

Ve Gerald kapıyı yavaşça kapatıp  Jackie'nin biraz daha yatak keyfi yapmasına müsade etti.

Gerald:
"Bir şey mi oldu hayatım?"

Anna bir anda Gerald'a sarılarak

Anna:
"Üstüne gittiğim için çok özür dilerim. Beni affeder misin?"

Gerald sarılmasına karşılık vererek sıkıca kollarıyla sardı Anna'yı.

Gerald:
"Senin mutlu bir hayat istemek gibi bir hakkın var Anna. Ben o hayatı sana yaşatamadığım için özür dilerim. Seni seviyorum."


Sadece ZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin