"Sadece jeongguk, birkaç jeongguk'a platonik ergen kızlar ve bir avuç zibidi var. Yapabilirsin. O kadar fazla değiller"
Jimin gergince dizini sallıyor ve parmaklarıyla oynuyordu. Taehyung ellerini tutmuş ve nazikçe konuşmaya başlamıştı.
"Parmaklarını inciteceksin bebeğim, sakinleş nolur."
Jimin zoraki gülümsemeye çalışmış ve kafasını sallamıştı.
"Eğer istersen, senin için orda olacağım"
Jimin birkaç dakika düşünmüş, sonra çekingence mırıldanmıştı.
"Orda olursan herşey daha kolay olur taehyung"
Taehyung şefkatle gülümsemiş ve sımsıkı sarılmıştı küçük arkadaşına.
"Elbette, orda olacağım ve tam gözlerinin içine bakacağım"
O sırada hoseok koşarak yanlarına gelmiş ve nefes nefese konuşmaya çalışmıştı zoraki.
"J-jimin sana ağrı k-kesici ve su g-getirdim"
Jimin teşekkür etmiş ve başının ağrısının birazcıkta olsa dinmesi için hızlıca hapı yutmuştu.
"Ee neye karar verdiniz?"
"Ben jiminle gideceğim. Sen dersine gir aklın burda kalmasın"
"Jimin.... İyi olacak mısın?"
"Endişelenme, taehyung yanımda. Yapabilirim"
Hoseok gülümseyerek kafasını sallamış ve dersinin olduğu sınıfa doğru ilerlemişti. Nihayetinde jiminin de ders saati yaklaşmış ve yavaşça kalkıp binaya doğru yürümeye başlamıştı iki arkadaş.
Kahverengi kapının önüne geldiklerinde derin bir nefes almış ve elini tutan taehyunga çevirmişti gözlerini. Taehyungun gülümseyen yüzünden aldığı cesaretle kapıyı açmış ve usulca içeri girmişlerdi. Sınıfta tek tüke öğrenci vardı. Jeongguk köşede oturmuş ve gitarının akorlarıyla uğraşıyordu. Kapı sesini duyduğunda bakışlarını saniyelik gelenlere çevirmiş, fakat gördüğü iki bedenle gözleri takılı kalmıştı. Önce sarı saçlı çocuğun yüzüne, ardından yanında ki çocukla birleşmiş ellerine bakmış ve gözlerini devirmişti. Bu küçüğün sevgilisinden hiç haz etmiyordu.
Jiminin de bakışları jeongguk'u bulmuş ve bir süre bakmıştı kömür karasını andıran gözlerine. Sonra taehyungun çekiştirmesiyle aralarında ki göz temasını bozmuş ve her zaman ki oturduğu köşeye gitmişlerdi. Jeongguk'un gözlerini üzerilerinde hissediyor, fakat hiç oralı olmuyordu. Çok geçmeden sınıf tamamlanmış ve jeongguk sınıfın köşesinde ki kendine ait masaya oturmuştu. Sınavın başlayacağını anlayan öğrenciler anında susmuş ve dikkatle izlemeye başlamışlardı. Sınıfta derin bir sessizlik hakimdi şimdi.
"Gönüllü olarak çıkmak isteyen varsa şimdi gelip başlayabilir. Eger yoksa listeden seçip ilerleyeceğim"
Sınıfta ki herkes birbirine bakıyor ve kimin çıkacağını merak ediyorlardı. Ön sıralardan bir kız kalkmış ve kendinden emin tavrıyla saçını savurarak jeongguk'un tam önüne gelmişti. Jeongguk kızın tavrına karşı göz devirmemek için gayret etmiş ve nazik tutmaya çalıştığı sesiyle konuşmuştu.
"Bana değil, sınıf arkadaşlarına dön"
Kız bozulduğunu belli etmemek adına yavaşça arkasını dönmüş ve sınıfa doğru durmuştu. Sonra derin bir nefes almış ve seçtiği parçayı seslendirmeye başlamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inattendu'jikook
AléatoireJimin, kendisinden hoşlanan ve onu elde etmeye çalışan rose'den, jeongguk'u öperek kurtulmaya çalışır..