Ölüm Bana Kıyak Geçti

88 10 1
                                    

Laila'yı şehire kadar takip ettim. Adını bile bilmediğim bir sokaktan geçerken Laila birden durdu. Ve önümüze siyah bir Ferrarigeldi ve durdu. Arabanın sürücü kapısı açıldı ve 20 lerinde olan bir adam arabadan indi. Adamın kapkara saçları ve yemyeşil gözleri ve bembeyaz bir teni vardı. Siyah saçları dalgalıydı ve omzuna kadar uzanıyordu. Kısa kollu tişörtten resmen kasları fışkırıyordu. Yakışıklıydı. Kıskanmıştım. Onun gibi biriyle karşılaştırılamazdım bile. İç sesim bu adamın Castro Luciandro olduğunu söylüyordu. Castro hiç tereddüt etmeden benim yanımda Laila'nın dudaklarına öpücük kondurdu. Gözlerimi kaçırdım.

Ne bekliyordum ki? Laila Castro'yu itti. Belli ki utanmıştı. Kıpkırmızı olmuştu.

-İnsanların önünde öpme beni.

Dedi, Öyle diyince çevremde insanların olduğunu fark ettim. Onlar benim aksime film izlermiş gibi Castro ve Laila'yı izliyorlardı.

Castro bir kahkaha attı ve

-Ben bu şehrin efendisiyim utanmana gerek yok.

Dedi. İç sesim'' tehlike'' diye alarm vermeye başlamıştı. Bu adamdan hiç hoşlanmamıştım. Kendini beğenmiş piçin önde gideniydi. Tabi bunu yüzüne asla söyleyemezdim. Sonuçta bu herif beni babamdan satın almıştı. Laila'nın dikkatinin dağıldığını fark ettim. İşte bu kaçmak için fırsattı. Hemen kalabalığa karıştım. Laila ve Castro birbirleriyle yiyişiyorlardı. Tüm gücümle koştum. Ne kadar koştuğumu bilmiyordum. Yıkık dökük eski bir villaya girdim. Hiç güven verici bir yer gibi durmuyordu. Ama iç sesim '' Burada saklan'' dediğini duyunca eski villaya girdim. Ama eski villanın kapısı kitli değildi. Bu gerçektende tuhaf bir durumdu. Villanın üst katına çıktım. Ve yatak odası olduğunu düşündüğüm bir yere girdim. Ve girdiğim an pişman oldum. Ev ve eşyları eskimiş ve tozlanmıştı ama bu oda sanki yeni döşenmiş gibiydi.Ve odanın yatak olması gereken yerde kocaman bir tabut vardı. Korkmuştum. Kapıyı açmaya çalıştım. AMAkapı dışarıdan kitlenmişti. Bağırarak

-Kimse yok mu?!

Hiç ses gelmedi bu korkumu dahada körüklemişti. Pencerenin önüne geldim . Havakararmıştı! Daha 10 dakika önce hava aydınlıktı Ne oluyordu !?! Pencereyi açmaya çalıştım. Ama pencere açılmadı. Tam pencereyi kırmayı düşünüyordum ki pencerenin yanındaki masadan pat diye bir şey düştü. Korkuyla arkamı döndüm bir resim yere düşmüştü. Korkuyla resmi yerden aldım. Resimde Castro ve Bir kız vardi kız Castro'ya çok benziyordu kardeşi falan olmalı diye mırıldandım. Omzumda bir el hissettim. Korkudan tüm bedenim dondu. Omzunda ki el ince ve kırilgandı ama aynı zamanda buz gibiydi. Arkamı dönmek istemiyordum. Ama iç sesim '' Biraz cesur ol ve dön arkanı! '' deyince arkamï döndüm. Arkadaki varlığın yem yeşil gözleri,beline kadar uzanan siyah saçları ve mükemmel bir yüzü vardı. İç sesim '' Aptal o şeyden uzaklaş '' deyince kendime geldim ve gerilemeye başladım. Varlıkta. Ufak adımlarla yanıma gelmeye başladı. Ve gülümsedi vampir dişleri olmasına rağmen mükkemel bir gülümsemesi vardı. Bir dakika ben az önce vampir dişleri mi görmüştüm? Kapıyı tekrar zorladım. Ama kapı bana mısın demedi. Varlığı oyalamak amaçlı

-Sen vampir misin yoksa o dişler sahte mi?

Dedim, Varlık bir kahkaha attı. Ve melodik ince bir sesle

-Boğazına dişlerimi gömdüğüm zaman anlarsın insan.

Dedi, kapıyı dahada zorlamaya başladim. Bir kez daha oyalamak amaçlı

-Ne yani direk beni öldürecek misin? Hiç birşey açıklamdan .

Dedim, Varlık

-Annem yemeğinle oynama derdi hep.

Dedi, Kapıya dirsek attım. Ama kapı yine etkilenmedi. Son bir umutla

-Castro'yu tanıyor musun? Kardeşi misin?

Dedim, Varlık şaşkınlikla

-Castro benim abim olur. Seni o mu gönderdi?

Kapı kırılmayacaktı en azından konuşarak ölümümü ertelemeliydim.

-Evet Castro gönderdi. Sana dış dünyayı anlatmam için gönderdi.

Lütfen inansın diye içimden tanrıya dua ediyordum. Varlık heyecanla

-Baştan söylesene az kalsın seni akşam yemeğim yapacatım. Ama gerçektende güzel kokuyorsun Abim bile senin yanında zor duruyordur.

Dedi, İç sesim '' Güzel kokmak nedense hiç hoşuma gitmedi'' dedi,

-Ben Chicago'dan geldim. ....

Dedim ve ona hayatımı anlatmaya başladım. Gitiğim yerleri , annemin ölümünü, üvey annelerimi , babamı. Vs tabi son olayları anlatmadım Varlık

-Vay Canına 372 yaşındayım ama başıma hiç seninki gibi olay gelmedi.

372 ? Cidden mi? Yüzümdeki şoku gören Varlık

-Vampirler uzun yaşar ama sen vampirler hakkında pek bilgin yok sanırım.

Dedi, iç sesim '' gerçeği söyle '' dedi.

-Doğru pek bilgim yok.

Dedim, Varlık

-Benim Adım Silivia

Dedi, bende

-Bende Lane

Dedim, Silivia

-Senden son bir şey isteyebilir miyim?

Dedi, iç sesim '' kesin kötü bir şey isteyecek '' dedi,

-İsteyebilirsin ama yapıp yapmayacağımı bilemem.

Dedim, Silivia hevesle

-Seni ısırabilir miyim? Merak etme ölmeyeceksin sadece tadını çok merak ediyorum.

Dedi, iç sesim bir kez de yanılsan ölürsün demi.

-Hayır, hayır ve kesinlikle hayır.

Dedim, Silivia'nın yüzü ağlamaklı olmuştu. Silivia

-Lütfen uzun zamandır kimse kanını bana sunmadı. Lütfen!

Dedi, iç sesim ''uzun zamandır açsa nasıl durmayı planlıyor''

-Uzun zamandır açsan nasıl kendini durdurmayı planlıyorsun ?

Dedim, Silivia ofladı böyle küçük bir kız gibi görünmüştü.

-Tamam pes ediyorum.

Dedi, zaferle gülumsedim, Silivia gülümsememi görünce şaşırdı. Dalga geçmek amaçlı

-Gülümseyince o kadar kötü mü görünüyorum (!)

Dedim Silivia ciddiye alarak

-Hayır daha çok gülmelisin.

Dedi, bir kez daha gülümsedim ve

-Görüşürüz .

Dedim, Silivia

-Görüşürüz Lane

Dedi, kapı açıp odadan çıktım. Cidden çok ucuz kurtulmuştum. Villadan çıktım pencerede Silivia'yı gördüm ve el salladım oda bana el salladı. Sokakta yürürken karşımda CastroLuciandroçıktı. Öfkeli yüzünü görünce tüm kaçmaya dair tüm umudum yerle bir oldu.

Boşluk(ASKİDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin