10. Bölüm ➰ Tercihler

1.5K 197 175
                                    

Bölüm şarkısı:
Midnight Divide - Who Do You Think You Are?

Bölüm şarkısı:Midnight Divide - Who Do You Think You Are?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*10. Bölüm: Tercihler*

4 YIL ÖNCE

Kaan Behram'ın arşivden aldığı dosyaları büyük bir kutunun içine koyup masasına taşımasının üzerinden tam iki saat geçmişti. Masasının üzerindeki buz gibi olmuş kahveden bir yudum alarak kapağı kapalı dosyalardan birini açtı. Sayfaları karıştırıp fotoğraf karelerine geldiğinde durdu ve fotoğrafı inceledi. Önündeki dosyaların her birinin ortak noktası bu fotoğraflarda görülen damgaydı.

Cesetlerin göğsünün sol kısmına yakın, kalplerinin üstüne denk gelecek hizada derileri dağlanmış ve katilin imzası bırakılmıştı. Ra'nın gözü.

Kurbanların her birinin ölüm şekli, yaşları, cinsiyetleri ya da fiziksel özellikleri farklıydı. Birçoğu daha önce bir suça karışmıştı, bazısının sicil kaydı tertemizdi. Kaan Behram'ın karşısındaki seri katil ya da katillerin suçluları temizlediğini anlaması elbet çok kısa sürmüştü ama sicil kaydı temiz olan, daha önce bir suça karışmamış insanların da öldürülmüş olması kafa karıştırıcıydı. Bazısının ölümünden sonra ailesi ya da çevresi kişinin şiddete yatkın olduğunu söyleyebiliyordu ama bu yeterli değildi.

Hiçbir sebep, birini öldürmek için yeterli olamazdı.

Buz gibi olmuş kahvesini masasının yanındaki çöpün içine attığında birkaç damla kahve yere sıçradı ama o bunu fark etmeyecek kadar düşünceliydi. Saat gecenin üçü olmak üzereydi ve biliyordu ki arşive inse bir bu kadar daha dosya bulacaktı.

Karşısındakinin tek bir kişi olmadığına emindi, bazen boğuşma fazla oluyor bazen kurban ölmeden önce uzun süre kan kaybetmiş oluyordu. Aslında en büyük ipucu, cinayetlerin uzun bir zamandır devam ediyor oluşuydu. Kullanılan damga ilk kez yüz otuz yıl kadar önce kayıtlara geçmişti ve o günden sonra kullanılmaya da devam edilmişti. Karşısında tek bir katil değil, katiller vardı. Bir örgüt vardı. Adaleti kendi elleriyle sağlamak isteyen katiller vardı ve Kaan Behram katilleri sevmezdi.

Yüz otuz yıla yayılmış, üç yüz doksan altı cinayet. Başlarda oldukça seyrekken, artık cinayetlerin aralığı da azalıyordu. İşin ilginç kısmı, bu iş başladığında da şimdi de bu damga asla medyaya yansıtılmamış, asla yakalanmayan bu örgütün halkın gözünü korkutması engellenmişti. Yüz otuz yıllık kovalamacada, katillerin bıraktığı damgadan başka tek bir ipucuna dahi ulaşılmamıştı. Kurbanlarını nasıl buldukları asla öğrenilmemişti. Kaan Behram, laptopunun ekranını açtı ve arama motoruna kelimeleri yazdı.

Görselleri geçerek 'Ra'nın gözü' ile ilgili açıklamalarda bulunan sitelerden birine tıkladı. Sayfayı taradıktan sonra okuduğu bir kısım aklında dönüp durdu.

"... Başka bir efsanede ise bilgi elde etmek için kullanılır Ra'nın gözü. Gözün topladığı bilgiler sayesinde adaleti sağlar ve halkı idare eder..."

RÜYALARIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin