♡[26]♡LOOKING FORWARD♡

450 43 3
                                    

Baekhyun yanında Chanyeol olmadan uyandı.

İsmini seslendi ama cevap yoktu. Mutfağı, oturma odasını, banyoyu kontrol etti fakat Chanyeol'u hiçbir yerde bulamadı.

Telefonunu kontrol etti ve üç mesajı olduğunu gördü, hepsi Chanyeol'den geliyordu.

Birincisini açtı.

Seni seviyorum.

Bir kalp atışında, Baekhyun'un dudakları, Chanyeol'a gelince gülümsemesini sağlayacak kadar otomatikleştirilmiş gibi hoş bir şekile sırıttı.

İkinci mesajı çok fazla gülümsemekten dudakları yırtılmak üzereyken açtı.

Ah, günaydın önce gelmeliydi. Üzgünüm, bir şey yapamadım.

Baekhyun hala genişçe sırıtırken gözlerini yuvarladı. Sonuncu olanı açtı. 

Bu arada, benim eski bir arkadaşım Amerika'dan döndü ve onu havaalından alabilir miyik diye sordu.

Not. Kahvaltı çoktan hazır. Mutfak tezgahını kontrol et. İyi ye, bebeğim.

"O?" Homurdandı, "Yani bir kız."

Rahat yatağında kendi başına uzanırken, kaş çattı.

"Ben kıskancım." Kızdı, hiçliğe bakıyordu.

Midesi guruldadığında hemen donukluktan kalktı ve mutfağa doğru yürüdü, yavru bir kedi gibi esnediğinde midesini tırmaladı. Mutfak tezgahının üzerindeki plastik kabın kapağını açtı ve ağzı sulandı.

"Omlet ve sarımsak pirinci!" Cenneti bulmuş gibi ağladı.

Kendini dönen uzun iskemleye yasladı ve haftalardır yemek yememiş gibi kendini doldurdu.

"Err, neden bir salatalık var?" Omletin üstündeki biraz birleşmiş salatalığı farketmesi üzerine öğürdü.

Hemen erkek arkadaşına yazdı.

Omlete neden salatalık ekledin?

Sevimli, aynı zamanda ağlayan bir köpek yavrusu emojisi yollamayı unutmamıştı.

Yine de kahvaltısına devam etti. Salata parçalarını dkkatlice alıyordu ve yan tarafa koyuyordu.

Ardından kahvaltısını bitirip, bulaşıkları yıkadı ve duş almak için banyoya gitti.

Kalçalarının tenin üzerindeki eflatuni kırmızı işaretleri gördüğünde alt dudağını ısırdı. Isı yanaklarını pembeyle bozarak kapladı. Avuç içlerini sıcak yanaklarına koydu ve yüzünü sıkıştırdı.

"Ah hemen kes şunu, Baekhyun. Duş al!" Kendi kendine söyledi, aynadaki yansımasına bile baş sallıyordu, yansıması cevaplıyordu.

"Hayhay!"

***

Baekhyun bir kaşını kaldırdı.

"Yani o çok çok kısa bir tatil için Seul'de?" Ellerini açıkça sıkıntı içindeki kalçaların üzerine koydu.
"Ve burada seninle yaşayacak."

"Evet ve evet." Chanyeol oyuncu bir şekilde kıkırdadı, şuanda nefret dolu bakışlar veren Baekhyun'a bakarken kaşığındaki sütü yaladı.

"Ona bir şey yapacakmışım gibi değil."

Chanyeol savundu, parmağı oturma odasının kanepesinde ölü gibi uyuyan kızı işaret etti.

"O homoseksüel." Yarı fısıldadı. Bunun yüzünden, erkek arkadaşından kendine bir tokat kazandı.

"Yani bunu düşündün, seni pislik." Baekhyun gözlerini yuvarladı.

Chanyeol omuz silkti "Düşüneyim..."

"Ne?!"

"Sadece şaka yapıyorum!" Chanyeol, dışarı çıkmak üzereyken onu kollarından hızla çekti. Minyon çocuk devin kucağına düştüğü an çığlık attı.

Yüzsüz bir gülümsemeyle eğildi ve fısıldadı.

"Tüm istediğim sensin. Daha fazla sormak zorunda değilim," yumuşak bir şekilde dedikten sonra köprücük kemiğine sevgiyle bir öpücük bıraktı.

Baekhyun, Chanyeol'un memnun gözleriyle tekrar karşılaştığında gülümsedi.

Memnuniyetle uzun olanın kucağından kalktı ve masayı temizleme işini sürdürdü. Chanyeol bakışlarıyla onu takip ediyordu.

"Adı ne?"

"Dara."

***

"Gerçekten kıskanç değilsin. Sende geceleri benim evimde geçirmeyi ister misin? Benim için bir sakıncası yok, hayatım."

"Evet, değilim. Teşekkürler ama kalsın." Baekhyun tısladı.

"Ya bir şey olursa?" Uzun boylu, zihinsel bir ilişki içine girinceye kadar bütün gece onunla dalga geçmek gibiydi.

Baekhyun yumruğunu gösterdi.

"Bunu gördün mü? Yüzünü dağıtacağım."

"Oh lütfen," Chanyeol alaycı bir tavır içinde kıkırdadı, "Tüm yapabildiğin adımı bağırırken saçlarımı çekmek."

Baekhyun aniden Chanyeol'un kasığına vurdu, uzun boylu olanın sürücü koltuğunda geri çekilmesine sebep oldu.

"Bu ne içindi?!" Chanyeol tersçe ona bakarken ağladı.

Kısa boylu adam kaş çattı, "Çünkü benimle alay ediyorsun."

"Sevişmek ister misin?"

"Hayır. Uykum var."

Sessizce arka koltuğa geçti ve uykulu bir ses içinde ona eşlik etmesi için Chanyeol'e seslendi. İstemeyerek, erkek arkadaşı onu arabasının arka tarafında ona eşlik etti.

Baekhyun birden onu ln göğsünü ittiğinde, uzun olan korunaksız yakalandı, arkaaya düşmesine sebep olmuştu.

Kısa boylu adam acımasızca sırıtarak kendini onun üzerine bıraktı, başını sevgilisinin göğsüne yaslıyordu. Oldukça soğuk olan ellerini aradı ve sıcak olanlarıyla onu sardı.

"Burada arabanda benimle uyur musun?"

Chanyeol kıkırdadı. "Bu çılgınca, zaten evinin önündeyiz."

Chanyeol yatıştırıcı bir şekilde arkasında tembel çemberler çizmesi, Baekhyun'un gözlerinin kırpmasına sebep oluyordu, karıncalandıran dokunuşa yaslanıyordu.

"Ama iyi. Seni ve bokunu sevdiğim için minnetar ol."

Baekhyun memnun bir şekilde kıkırdadı,  Chanyeol'e daha fazla sokuluyordu.

"Bende seni seviyorum."

***

Chanyeol uyuyamıyordu.

Muhtemelen pozisyonu ve üzerindeki kabarık top yüzündendiㅡçoktan bir kütük gibi uyuyordu.

Bir şey yapamadı ama yumuşak horlamalarını duyarken gülümsedi.

Ardından gözleri yerde bir şey buldu.

Dikkatle ona ulaştı.

Baekhyun'un cüzdanı olduğunu düşündü.

Chanyeol fazla düşünmeden cüzdanı açtı. Kredi kartları, birkaç fatura kağıdı, bir çilek aromalı şeker ve cüzdanın köşesindeki birinin fotoğrafı.

Fotoğraftaki tanıdık gülümseyen kadın için dikkatle fotoğrafa baktı.

Gerçekten, gerçekten tanıdıktı.

BAD [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin