Beş yaşındaki çocuk kıkırdayarak annesine doğru koştu. Kollarını genişçe uzatarak annesine sıcak ve yumuşacık bir sarılma verirken şakaklarından terler süzülüyordu.
"Anne!"
Cırladı, annesinin üstüne atlıyor ve tıpkı bir tarsier*(ÇN:bir hayvan türü) gibi ona yapışıyordu. Annesi sevimli oğlunun üzerine içtenlikle kahkaha attı.
Bakışını oğlunun yüzüne indirdi. "Ne bu, bebeğim?"
"Bende bir kardeş istiyorum. Tıpkı oyun arkadaşım Jongdae gibi!" Dedi ve surat astı.
Annesinin ifadesi aniden düştü.
Yüzünde üzgün bir gülümsemeyle, biraz nemli, yeşil çimenlere oturdu, yüzünü oğlunun küçük olanıyla hizaladı.
Sevgiyle oğlanın yanaklarını kavradı
"Aslında bir kardeşin var ama o senden biraz daha büyük."
Küçük çocuk belli belirsiz alnını kırıştırdı.
"Neden ağlıyorsun, anne? Ve," annesine sevgiyle bir kez daha sarıldı.
"Onu görmek istiyorum! Nerede o? Neden burada değil?"
Annesi gözyaşlarının patlama dürtüsüyle savaştı, sarılmadan çekildi ve sonra çantasındaki cüdanını aramaya başladı.
Onun gibi olan-küçük oğlanın resmini oğluna gösterdiğinde sırıttı, cüzdanının içinde sergiledi.
"O senin kardeşin. Onun hakkında ne söyleyebilirsin?"
"Whoa! Onu görmek ve arabalarla oynamak ve onunla autobotlarla oynamak istiyorum!"
Oğlan neşeli bir şekilde çimenlerin üzerinde yuvarlandı,
"Ve o gerçekten sevimli, acaba yüz yüze daha mı sevimli?" Omuz silkti.
"Öyle." Kıkırdadı.
"Onu ne zaman göreceğim?"
Uzun bir sessizlik oluşmuştu, annesinin dudakları aniden söyleyeceği sözler tükendi.
"Ben...ben üzgünüm, oğlum, yapamazsın."
"Neden?" Çocuğun yüzü hüzünlendi.
Arkasını patpatlıyordu.
"Üzülme, bu resmi alabilir ve arkadaşına seninde bir kardeşin olduğunu söyleyebilirsin."
"Ama gerçekten, gerçekten onunla tanışmak istiyorum," ağladı.
Annesi kederli bir şekilde gülümsedi. "Bende."
Çocuk annesinin göz sulandıran cevabı üzerine şaşırdı, elbette ama yinede resmi onunla aldı, oyun arkadaşlarına göstermeyecekti ama bir çerçeve içine koydu ve odasının renkli duvarına astı.
Erkek kardeşinin resmine sevgiyle baktı.
"Çünkü anne bana nerede olduğunu söylemeyecek, büyüdüğümde seni bulacağım!"
"Aslında, seni buldum."
Chanyeol keskin bir şekilde soluklandı, gözleri dikkatle, titrek elinde tuttuğu resimdeki çocuğun diktörtgen şeklindeki gülümsemesine odaklanmıştı, gözyaşlarını uzakta tutuyordu.
"Ve keşke bulmasaydım."
***
Beş gün.
Beş gündür, Chanyeol ona ne tek bir arama ne tek bir mesaj ne de en azından boş bir geri dönüş vermişti. Baekhyun acı veren beş gündür önceden üniversitede Chanyeol'le karşılaşamadı. Erkek arkadaşının nereye gittiğini bilip bilmiyorlar mı diye Luhan, Xiumin, Sehun'a sormuştu ama hepsi bihaberdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD [Çeviri]
FanfictionPark Chanyeol çok kötü bir erkek arkadaştı. Erkek arkadaşını sadece pantolonunun içinde istiyordu, hayatının içinde değil. AUTHOR: BUTTSEKSO TRANSLATE: CHANBAEKSHİN ♧ALL RIGHT RESERVED.♧