(Cellat'ın ağzından)
Yayını kapatmıştık. Buse gilin gelmesini bekliyorduk. 5 dakika sonra kapı çaldı. Acaba kim? Tabi ki Buse gil.
D: Hele şükür geldiniz.
S: Siz de gelseydiniz de daha erken toplasaydık eşyaları.
D: Çok geç Samet.
A: Tamam ya hadi valizlerinizi alın gidip odalatrınıza yerleştirin.
B: Yiğit yenge kızdı.
A: Ne yengesi Buse.
Y: Saçmalıyor işte takma sen bunu Aysude.
Neyse herkez odasına gidip eşyalarını yerleştirmeye başladı. Ben eşyalarımı yerleştirdikten sonra üzerimi değiştirip Cemre'nin odasına gittim. Ama Cemre beni fark etmedi. Çünkü müzik diliyordu. Sessizce arkasına geçip onu korkuttum.
C: Ya Cellat napıyon ya.
D: Hiç sen benim geldiğimi fark etmeyince bende korkutayım dedim.
C: Bi Samet bi sen.
D: Hahahah Samet ne yaptı ki.
C: Sabah onları uyandırmak için arkamı döndüğüm de karşıma çıktı.
D: Hahahah.
C: Gülme ya. Eee sen niye geldin.
D: He ben de eşyalarımı yerleştirdim de. Bi sana bakayım dedim.
C: İyi yapmışsın. Benim de bitti.
D: Eee ne yapalım?
C: Sahile gidelim mi?
D: Olur gel bizimkilere de soralım gelecekler mi gelmicekler mi.
C: Tamam.
Önce Aysude'nin yanına gittik.
D: Gelebilir miyiz?
A: Gelin de bişey mi oldu?
C: Yok birşey olmadı. Şey için geldik.
A: Sevgili olduk demeyin. Valla düşüp bayılırım.
D: Çüş Aysude. Sahile gidiyoz da gelcen mi diye sormaya geldik.
A: He yok ya ben yorgunum siz gidin.
C: Tamam balım baybay.
A: Bay.
Aysude'nin yanından çıkıp Yiğit'in yanına gittik.
C: Yiğğğiiitttt.
Y: Cemre niye bağırıyon ya.
C: Sana bişey soracağız.
Y: He bağırmadan soramıyor musunuz?
D: Off Yiğit. Sahile gidiyoz biz gelcen mi?
Y: Aysude geliyormu?
C: Yok yorgunmuş.
Y: İyi tmm ben de gelmiyom.
D: Tamam.
Yiğit'de gelmiyormuş. Yiğit'in odasından çıkıp Samet'in odasına geldik.
D: Samet.
S: Efemim knk.
D: Cemre ile sahile gidecez gelecen mi?
S: Yok ben daha yerleşemedim siz gidin.
C: Tamam.
Samet de gelmediği için Buse'nin odasına gittik ama Buse de uyuya kalmış.
D: Gidelim o zaman.
C: Tamam.
Evden çıktık. Sahile doğru yürürken Cemre bir anda arkasını döndü.
D: Cemre bir şey mi oldu.
C: Hayır birşey olmadı. Ama heran olabilir.
D: Anlamadım?
C: Eski sevgilim karşıda.
D: Ne! Tamam o zaman.
C: Nasıl tamam o zaman.
Kolumu Cemre'nin omuzuna attım Ve yürümeye devam ettim.
C: Cellat ne yapıyorsun?
D: Şşşş bozuntuya verme ve yürümeye devam et.
(Cemre'nin ağzından)
Offf ne güzel sevdiğim çocukla baş başa sahile giderken Rüzgar malını gördüm ve aniden arkamı döndüm.
D: Cemre birşey mi oldu?
C: Hayır bişey olmadı. Ama heran olablir.
D: Anlamadım?
C: Eski sevgilim karşıda.
D: Ne! Tamam o zaman.
C: Nasıl tamam o zaman?
Kolunu omuzuma attı ve yürümeye devam etti.
C: Cellat ne yapıyorsun?
D: Şşşş bozuntuya verme ve yürümeye devam et.
Ben de Cellat'ın dediğini yaptım ve hiç bozuntuya vermeden yürümeye devam ettim.
D: Has s*ktir!
C: Ne oldu?
D: Merve karşıda.
C: Hangi Merve.
D: Bana takıntılı olan.
C: Ne? Nerde? Nasıl? Neden?
D: Cemre sakin.
C: Ohh tamam sakinim.
D: Tamam o zaman yürümeye devam.
C: Tamam.
Yürümeye devam ettik. Eğer biraz daha Merve'nin karşısında dursaydık saldıracaktı herhalde. Çünkü saldıracakmış gibi bakıyordu.
Neyse ki sapa sağlam sahile vardık.
C: Eee ne yapalım?
D: Gel şuraya oturup dertleşelim.
C: Tamam.
D: Soru-cevap oynayalım mı?
C: Olur. İlk sen sor.
D: Tamam. Neden liseye gidiyorsun?
C: Çünkü Samet ve Aysude için 3 sene sınıfta kaldım. Sen?
D: Bende Buse ve Yiğit için 3 sene sınıfta kaldım. Sıra bende.
C: Tamam sor bakalım?
D: Eski sevgilini hala seviyor musun?
C: Hayır tabiki de. En sevdiğin göz rengi?
D: Mavi. Gitmeyi en sevdiğin yer?
C: Lunapark. Soruyorum.
D: Sor bakalım papatya.
C: Papatya? Neyse en sevdiği. çiçek?
D: En sevdiğim çiçek papatya. Soruyorum. Kaç sevgilin oldu?
C: 1 oda Rüzgar. Senin?
D: Bilmem hiç saymadım.
C: Yani sayamayacağım kadar çok.
D: Bilmiyorum ki. Neyse sevdiğin biri varmı?
C: Var.
D: Kim?
C: 1 soru.
Soru sorma hakkı Cellat'a geçtiğin de kimi sevidiğimi soracağını biliyordum.
C: En sevdiğin renk?
Onun birisini sevdiğini biliyordum. Bana birisini sevdiğini söylemişti. Ama ben de onu sevdiğim için kimi sevdiğini soramıyordum.
D: Altın sarısı ve siyah. Sıra bende.
Cellat tam sorusunu soracakken yağmur yağmaya başladı. Hava zaten esiyordu ve yağmurda her dakika hızlanıyordu.
C: Kalkalım mı?
D: Tamam.
Yağmurun başlamasına üzülmüştüm. Çünkü Cellat la baş başa vakit geçiriyorduk. Ama bir yandan da sevinmiştim. Yoksa Cellat onu sevdiğimi öğrenecekti ve ben utancımdan yerin dibine girecektim. Eve vardığımız da sırıl sıklam olmuştuk. Evin anahtarını da almadığımız için zile bastık. Kapıyı Samet açtı Ve gülmeye başladı.
S: Hahahahah.
D: Samet gülme yaptırırım ağzına bir tane görürsün.
S: Tamam gülmüyorum da noldu size yoksa gene havuza mı atladınız?
D: He işimiz gücümüz yok bu yağmurda havuza atladık.
C: Samet çekil önümüzden zaten donduk.
S: Tamam be.
İkimiz de odalara çıktık. Hemen üstümü değiştirip saçımı kuruttum. Sonra mutfağa indim ve iki tane kahve yaptım. Sonra Cellat'ın odasına çıktım.
C: Cellat uyudun mu?
D: Yok bişey mi oldu?
C: Hayır kahve yapmıştım da beraber içelim mi?
D: Bahçe de içelim dicem de çok kötü yağmur yapıyor. Gel yanıma otur sohbet edelim.
C: Tamam.
Biraz oturup sohpet ettik. Biz konuşurken yağmur daha da hızlandı.
C: Ben gidiyim artık.
D: Tamam.
Odama gittim. Biraz uzandım ama uyuyamadım Cellat aklımdan çıkmıyordu. Sonra bir anda gök gürledi ve ben gökdelenlerinden korkuyordum. Aklıma Cellat'ın yanına gitmek geldi. C: Cellat uyudun mu?
Ses çıkarmadı. Uyumuş. Ben de sessizce yanına uzandım.
(Cellat'ın ağzından)
Cemre gittikten sonra raz uzandım. Sonra kapı açıldı. Ben de uyumuş numarası yaptım. Sonra Cemre'nin sesi geldi.
C: Cellat uyudun mu?
Ben de ses çıkarmadım. Sonra geldi yanıma yattı. Muhtemelen gök gürültüsünden korktu.