Dostluk Baki.

209 33 10
                                    

Sizi tamamen gerçek bir hayat hikayesi ile buluşturacağım.
Kim mi ?

Yazar Taner Doğru ve Mehmet Uğur.

Okuduğunuz romanın içinde sizce neler olmalıdır ?
Üzüntü,mutluluk,korku,aksiyon,
aşk,sevgi,trajedi vesaire.

Okudukça, mutlu olmanın para ile olmadığını, saf sevginin aşık oldum, diyerek olmadığını, cebinde tonlarla para olup adam olmayanı, içine kapanık olup, büyük sıkıntılar yaşayan kişileri, kuruşu dahi olmayıp, deliler gibi mutlu olan kişileri çok daha iyi anlayıp seveceğiniz den eminim.

Sizi Mehmet ile tanıştığım yıla götüreceğim.

2013-2014 eğitim öğretim yılı...

Mehmet bu sezon okuluma nakil vermişti. Pek samimi degil iken, sınıfımızda Tayfun isimli, hem iyi, hem kötü. Kara borsa gibi bir arkadaşımızdı.
Bu Tayfun bizi çok korur, sever, lakab takar.
Okulun 3.haftası idi.
Zafer Yusuf Mumcu, namı değer "Küçük enişte".
Mehmet ile sınıfta kavga etmiş. Mehmet'e birşey söylemiş fakat bizim mal bunu yanlış anlamış. Senin Ananı s****m diye anlamış.

Hahaha.
Biz Tayfun ve diğer arkadaşlarla bahçede futbol oynadığımız sıra küçük eniştenin ağlama sesi geldi.

-La ben öyle mi dedimm !

Allah'ım yaw. Hahaha.
Mehmet sinirli sinirli küçük enişteye bakarken Tayfun olayı dinlemeyip topu alıp Mehmet'in kafasına attı. Mehmet'i sınıfa götürdük. Biraz sakin olmasını söyledik beyefendiye..

Sonradan mı?
Küçük Enişte, Mehmet kanka oldular.
Tabiki birde Yavuz. Ortaokul yıllarında ki lakabı "Şekillerin çocuğu". Şekil ve tarz ile alakası yok. Nasıl oluyorsa öyle dediler ne bileyim.
Bayağı iyi arkadaşlık dönemleri oldu. Ben o grup içerisinde vardım. Ama daha samimi değildim. Mehmet'e değil diğerlerine.
Mehmet Tayfun ile bayağı iyi anlaştı...

İleriki zamanlarda arkadaş ortamımız daha çok samimi tutup yakın bir dost olduk. Okuldan internet kafeye kaçıp "Counter strike1.5" ve zamanın en mükemmel oyunu olan "Wolfteam" gibi oyunlar oynamaya giderdik. Taaki TEOG sınavına girip liseye geçtiğimiz zamanlara kadar...
Hayır hayır şunu unutamam. Sınavdan önce biz bahçede futbol oynuyorduk. Bu ne rahatlık. Hayatına yeni bir adım atacaksın, sınava gireceksin lan. Bu ne rahatlık.
Evet biz biraz tembel öğrenciyiz .
Orta okul yılları...
Tanışmamız vesile olan eğitim öğretim aşaması.

Evet sevgili arkadaşlarım. Şuan yıl 2020. Tam altı yıl oldu. Dostluk bozulmadı. Cebimizde kuruş yokken de gezdik. Olduğu zamanlar da gezdik.
Üzüldüğümüz zamanlar var iken beraber üzüldük, mutlu olduğumuzda yine beraber olduk. Sevgili yaptığımız zamanda beraber sevgili yaptık diyemem tabiki.

Soğuk bir şaka yaptım hahaha.
Çok iyi arkadaşlığımız oldu. Ara da mesafe olduğu zamanlar da oldu. Fakat mesafe dostluğa engel değildi. Abim yoktu, kafa dengi bir öz kardeşim de yoktu, onunda yoktu. Biz birbirimize yeri geldi abi, yeri geldi kardeş olduk.

Benim bu kardeşim şiir yazıyordu. Ben ise yeni bir kitap yazmaya karar verdim. Ona da dedimki ;

-Gel lan beraber bir kitap yazalim. Okunmasa bile gelecekte yaptığımız ortak bir emek olsun. Sahte bir hayat yazacağımıza kendi hayatımızı yazalim. Hayat hikayemizin bir kitap, yazmak için gayet uygun olduğunu düşünüyorum. Ben bölümleri, sen ise bölüme uygun şiir yaz dedim. Bu bölüm de ona dostluğu anlatan bir şiir yazmasını istedim.

Sizde ahlaklı, sadakati, doğru düşünen doğru bir insan ve cahil olmayan bir dost sahibi olun.

Sonuç olarak iyi bir dostluk baki

Sizi Mehmet kardeşimin şiiri ile yalnız bırakıyorum...

Zorluklarla baş edilir
Bütün dertler terk edilir
Hayat daha güzel sevilir
Yanında bir dost olunca

Yalnız kalmazsın dünyada
Sen denizsen, dostun ada
Gerekirse canın feda
Yanında bir dost olunca

İçini hep ona dökersin
Sen de ona yardım edersin
Kardeşten öte seversin
Yanında bir dost olunca

Mehmet Uğur...

Düşünce KurbanlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin