İntihar

149 2 0
                                    

Meğerse sığınıp saklandığım en güvenilir yer burası imiş. Her üzüldüm de içimde tutamayıp, kağıda yazdığım yer.

Bazen insanlar dinleyip anlamıyor. Okuduğu zaman anlıyor bazı şeyleri...

Bugün içimde tutamadığım o konuyu sizlerle paylaşmak istedim.

Farkettim de ileride ne bok olacağım hiçte umurumda olmamaya başladı.
İleriki zamanları düşün, düşün, düşün elde var sıfır. Kendi başına, bir baltaya sap olma düşüncesi ile devam ediyor hayatımız.

Mehmet orta okulda başladığı futbol kulübüne devam ediyor. Diğer yandan ise bir işletmede stajyerlik yapıyor.
Ben de bir işletmede stajyerlik yapıyorum.
İleride bir halt olmazsak elimizde bir meslek olur düşüncesi.
Buda bizi kurban yapmasa iyiydi.

Sonuçta birçok seçenek var ama hiçbiri de işe yaramıyor...

Büyüklerimiz gençlik nereye gidiyor diye başladı söze.

'Bu gençlikten bir halt olmaz. Bizim zamanın gençleri birtane imiş ya.'

Zamanın asıl genci olarak söze başlamak istiyorum...

Zamanında büyüklerimizin gençlik yıllarında ekonomi kötü, okul zorunlu değil, herkes  işinde gücündeymiş.

Ne güzel değilmi sizce de. Hedefiniz tek, kafanız karışık değil,  mesleğinizi öğreniyorsunuz, nesil bu zamana göre çok ahlaklı ve ekonomi kötü olsa da her şey ucuz.

Şöyle bir empati yapalım. O zamanlarda neslin bir parçası olduğunuzu varsayalım. Paranız var, okuyorsunuz. Yada paranız yok çalışıyorsunuz. Evinize ekmek götürüyorsunuz. Tabi o zamanlarda ahlaklı bir nesil varmış. Saygılı bir gençlik...
Yeşilçam filmlerinin olduğu bir nesil...
Hahaha. 

Bu daha komik yaptı hikayeyi.

Herneyse hedefiniz ortada. Yapmak istediğiniz şeyler belli.
Ne güzel değil mi ?

Bir de bu zaman ile kıyaslayalım.
Tam bir düşünce kurbanıyız ilk önce bunu söyleyelim...

Hedefinizi ilk okulda belirleyip lisede kaybeden bir nesil. Her ana baba çocuğunu okutup vatana millete hayırlı meslek sahibi olsun istiyor. Haklı sebep. Öğrenci sayıları almış başını gidiyor.
Bir doğru soru, seni binlerce öğrencinin önüne geçiriyor. Ve zorla kazandığın üniversiteyi bitiriyorsun. Ama ne yazık ki iş bulamayıp açıkta kalıyorsun. Tabi bu kadar basit değil okumak.

Evine katkıda bulunmak istemen ve bunu hem ders çalışarak hem okula giderek yapmak istemen asıl zor olan konulardan birkaçı. Annen baban seni meslek için memurluk için salsın fakat sen açıkta kal. Yaşın geçmiş. Meslek sahibi değilsin ve elinde para var yada yok ne fark eder ki. Zaten şu zamanda her şey ateş pahası...

Bu sıra okuyan öğrenci sosyal aktivitelerde bulunmak isteyecek ama ailesinden zaten isteyemez durumlar kötü bu zamanda. Çalışmaya ve kötü yollardan aramaya başlayan kişiler olacak. Kötü davranışlar ile para kazanmaya başlayacaklar.

Soran olursa gençlik bir yere gitmiyor, zaman gençleri bir yerlere sürüklüyor dersiniz.

Bu genç okusun mu, çalışsın mı. Okusun açıkta kalsın, okumasın vasıfsız fabrika işçisi olsun. Kısacası bomboş bir yaşantı. Heyecanı ve anlamı olmayan kötü bir serüven. Başta dediğim gibi...
Seçenek çok, işe yarayan yok.

Kadınlara uzatılan kötü eller, saçma sapan ilişki türleri, yanlış anlaşılan sözleşme türleri ve en kötü hastalık türleri vesaire. Bunların hepsi ise zamanımıza gelen en büyük kötü etkenlerden birkaçı.
Herkes kendi hayat hikayesinin başrolü. Dileyen istediği zaman kitabını sonlandırıyor.
Öldüğü zaman sıkıntısı bittiğini sanıyor. Bilmiyor ki asıl sıkıntı orada başlıyor.

Düşünce KurbanlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin