İyiki varsın kitabım...
Sessis haykırışların, sahipsiz argo kelimelerin ve hıçkırarak ağlayışlardan sonra sana gelmem değerli yapıyor seni hayatımda. Sarılayım mı sana ?
Hahaha.
Belki de hayat böyleydi. Birşeylerin değerini kaybedince anlıyoruz. Tıpkı aynısını yaşadağım için. Zamanım olduğunda ve kendimi boşlukta hissettiğim zamanlarda geliyorum sana.
Kayboldum bugün zihnimin en derinliklerinde kendimi bi aptal gibi hissettiğim için. Mahvolduk kendini bilmez kişilerin, gereksiz davranışlarından. Ama sana geldiğimden itibaren çoktan bu olumsuzlukları boşverdim.
Kitabı yazmaktaki amacımda tam olarak bu değil miydi ?
Herşeyi kafaya takmayıp geleceğe mutluluk dolu gözler ile bakabilmek ve herşeye rağmen mutlu olmak.
Fazla geçmemişti. Sadece iki yaş sonra reşit yaşa geldiğinde sorumluluklarının artması ve hayallerinden vazgeçmek tüm olumlu yaşantına rağmen seni mutsuzluğa hapis ediyordu bile.Bugün Sil baştan olsun bölüm isimimiz.
Her yaşantıyı unutup geleceğe hayaller kuruyoruz.
Yeniden.
Yeniden.
Yenidennn !!
Bu sefer hep bir ağızdan çılgınlar gibi söyleyebilirmiyiz değerli okuyucularım...
Bir,iki,üççç!!!
Yenidenn!!!!
Tamam çokta şımarmayın şuan ciddi konuşacağız. Hahaha.
Geçmişin karanlığından kurtulmuş kapüşonlu çocuğun geleceğe yön vermiş eserlerinden bahsetmek istiyorum.
Bu ben olacağım !
Bu sen olacaksın !
Emin olabiliriz ki hayallerinden ve kendisinden vazgeçmeyen her düşünce kurbanı kankalarımız,kardeşlerimiz,
ablalarımız ve abilerimiz olacak.
Hepimiz böylece aile olacağız..
Bir düşünce kurbanı olduk hayat boyunca, hatalarımızdan ders alaraktan,hayallerimizden vazgeçmeyerekten,kendimizi egosunu tatmin etmek için insanları üzen kişilerden uzaklaşaraktan vee gerektiğinde vazgeçip, mutsuzlukluklarımızı boşverip mutlu olmak için sabreden biz hayallerimize ulaşacağız.
Daha dünki bölümde intihardan, aşktan bahseden Taner bugün size hayallerinizden vazgeçmemeyi ve özel felsefi yaşantısını örnek almanızı tavsiye ediyor. Eski formuna yeniden mi dönüyor yoksa.
Evet dostum çok doğru. Bugün öyle biri ile tanıştım ki bırak bana mutluluk vermesini, bana her konuşması ile güç veriyor,sadakat veriyor, hayal ettiriyor.İsmi de kendisi gibi güzel olan kişi İclal. Kendisi evinde tavşan besleyen, damlarında güvercin besleyen ve en güzeli karakterinde koskocaman yürek besleyen birisi.
Sosyal medya üzerinden saçma bi mesaj göndererekten tanıştığım o kişi İstanbul Esenyurt ilçesinin profesyonel kickbocks dövüşçüsü çıktı.
Yeterince karanlık bir o kadar da aydınlık karakteri olan bir kızdı. Biraz konuştuktan hemen sonra beni mutlu edeceğini ve her türlü yanımda olacağını söylemişti. Fakat benim ihtiyacım olan sadece yanımda olacağını söylemesi olduğunu bilmiyordu. Israrla beni kendisinin yanında olmamı desteklemesi,hayallerine ortak etmesi ve en önemlisi birlikte çay içeceğimiz günü söylemesi gerçekten beni eski Taner yapmasının en önemli etkisiydi.
Ona bazı yaşantılarımdan ve amatör kitap yazarı olmamdan bahsettiğimde bana şunları söylemişti...-Ben en kötü günlerimi kum torbasına vuraraktan, kendimi spora yönledirdim sen ise kitaba. Emin ol ot gibi yaşamak yerine hala birşey için çabalıyorsun ve umut besliyorsun. Bu çok iyi. Eğerki İstanbul'a gelirsen seni görmek isterim. Dilersen spora başlar beraber maçlara gideriz. Antremanlar yaparız. Elim kolum uzun ben varken kimse karışamaz heryerde beni takip eden mahallenin çocukları var ve kılına zarar verdirmezler.
Yaşıtlarına göre daha olgun düşünen, çevresine güven dağıtan güçlü bir kadın adayı. Gerçekten birilerine iyilik yapmasada, birilirinin yanında olmak istemese dahi geleceğinin diğer kalanında güçlü bir kadın adayı olması hem kendi adına hem çevresi adına çok güzel.
İclali bu kadar övdükten sonra sıkılmış durumdaysanız birkaç kelime daha okuyun isterim. Zamanın ,neslin verdiği güvensizlik ve sadakatsizlik yüzünden yaşamı git gide bizler birbirimize kötü kılıyoruz. Bu zamanlar boyunca doğa kanunu büyük balık küçük balığı yer mantığı başlıyor. Fakat bizim düşünce özgürlüğünden birbirimize yardımcı olacağımızdan daha çok cinayet,dolandırıcılık,fırsatçılık ve iç savaş çıkarmaya yönelik suçları çoğu çevrelerden duyuyoruz. Fakat bize güç,güven,mutluluk ve başarı vermek isteyen kişiler olunca dünyaya yeniden gelmiş gibi mutlu olup tüm sıkıntılarımızı unutmuş oluyoruz.
Bir kişinin gelip sizi bu kadar mutlu etmesi haricinde sizinde bedeller ödeyip biryere gelmeniz ve çevrenize yararlı projeniz olması,insanlara fedakarlık yapmanız sizi daha çok yaşama hevesi verir. Gerçekten daha çok mutlu olabilirsiniz. İclalin bugün bana söylediği tüm bu ithamlar birer özgüven veyahut ego değil. Tam aksine fedakarlık,güven ve çevresine iyilik düşünmesinden kaynaklıdır.
Hepimiz birer Düşünce kurbanı olduk,olmaya devam ediyoruz. Hepimiz bir gün düşünce kurbanı olduysak bir günde düşünce sahibi yapıcak ve gerçekten iyi düşünen bireyler olup çevremize iyi projeler yapacağız.
Siz değerli Düşünce Kurbanıokuyucularım...
Bazen bu kitap da sizlerle arkadaş bazen kardeş gibi konuştum. Bazen en özelimizi sizinle paylaşıp fikirler ürettik,bazen bölümlerimizi birer günlük yazar gibi yazıp duygularımızı en içten anlamanızı diledik. Evet sayın okuyucalarım gün geçtikçe büyüyüp gün geçtikçe olgunlaşan düşüncelerimiz bir gün bizi düşünce kurbanı yapıyor. Bırakın yapsın. Bir gün hepimiz bir araya gelip sımsıkı sarıldıktan hemen sonra tüm sıkıntılarımız gerçekten geçecek ve hepimiz birbirimiz çok yakından tanıyor olacağız.
Günün şiiri için şiir Yazarı olan Mehmet'e bırakıyor...
İyi okumalar..Sil baştan ya hani beyaz sayfaların ismi,
Kaybolan duyguların,hayallerin yok oluşu,
Aynı zamanda yepyeni hayaller ve hislere hayat verirsin kalbe,
İşte o zaman güller açar vazgeçmelerde.
Bu ne güzel vazgeçmedir böyle..
Sil baştan.Boşverişlerin,sabretmelerin en güzeli..
Haykırışların,kahrolmaların en güzeli.
Kirli sayfaların,siyah boyalı yaşantıların en güzeli.
Sil baştan..Yeni aşkların yelkeni,
İlk ilişkinin öpücüğü,
Geç gelen şeylerin en güzeli.
Sil baştann!!Bizimde ihtiyacımız olan bu işte.
Hayatımızın dönüm noktası,
Bazı mutsuzluklara itafen,
Mutluluklara merhaba deyip
Bağırarak Sil Baştan diyebilmeli.Asıl mutluluk buymuş ulan.
Asıl Mutluluk Sil Baştan diyebilmekmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşünce Kurbanları
Fiction généraleDünyamızda mutlu bir hayat yaşamak için çırpınıp, mutsuzluğa mahkûm edilmek. Mehmet: dış yaşantısına karşı sevilen,iç yaşantısıyla düşman olan genç bir arkadaşımız. Sıkıntıları bir sigara dumanı gibi içine çektiği gibi birgün de o sıkıntıları üfleyi...