Düşünce Kurbanları

Deniz Kızı

Nereye kaçsam olmak istemediğim insana dönüştüm. Bu daha açıklayıcıydı.

Çocukluğumuzun geçtiği gecekonduyu görmeye gittiğimde bu kitabın varoluşunu izledim.

Her şey orada başlamıştı.

Çocukluk kokan mahallemden yeni bir hikaye dinledim bugün.
Eskiden evimizde sinyal alıp vermesinden kalp çarpıntısı yaşatan tüplü televizyonumuz ile kaliteli vakit geçirmiştik.
Televizyonda korsan filmini izliyordum. Başrolde oynayan korsan, kayıp iksiri bulmak üzere iki asker görevlendirmişti. İksiri bulacak o askerler canla başla çalışırken korsan ise deniz kızlarını yakalamanın peşindeydi. Askerler iksiri, korsan ise deniz kızını çoktan ele geçirmişti. Fakat askerin birtanesi arkasında bulunan koca kafesin dışına sarkan yosun görür. Merakıyla hayata renk saçan o asker korsandan gizli kafesin üstünde serili örtüyü kaldırır...
Eşi benzeri bulunmayan bir varlık.
Asker ilk önce donup kalır fakat deniz kızının kuyruğuna sıkışan yosun onu kafeste hareketsiz bırakıyordu.
Deniz kızı askerin bir süre sessiz kalmasına kızıp konuşmaya başladığına tanık oldum.
- Kafeste olan ben, hareketsiz kalan ben, ölmek üzere yakalanan ben ama şok olan sensin ha ?
Askerin hoşuna gitti bu.
-Sen yakalanmasaydın ben bu güzelliği nerede görecektim ?
Deniz kızının sakin ve cümlelerini seçerek konuşması askeri kendisine çekmişti bile.
Asker senin için ne yapabilirim sorusunu sorduğunda deniz kızı direkt olarak iksir demesi askerin hoşuna gitmişti. Çünkü o iksirleri kendisi bulmuştu ve bir keçenin içine yerleştirmişti.
Keçe ?
Keçe nerde ?
Diye düşünedururken diğer bı askerin keçeyi korsana uzattığını görür.
Korsan alelacele tüm çalışanları ve askerleri bir araya getirip bağırarak konuşmaya başlar.

- Heey dostlarr !
Bugün yüzyılın en zengin korsanları biz olacağız.
Neden mi ?
Şurada bulunan iki asker görevini yerine getirdi ve bize zenginlik yolunu gösterdiler.

Askerin birisi gururla gülümserken diğer asker güzelliğiyle nutku tutulan o deniz kızının isteğini nasıl yerine getirebilirim diye çoktan tırnaklarını yemeye başlamıştı bile.

Korsan o iki askerden gözünü ayırmıyor çünkü deniz kızlarının bedenini uyuşturucu haline getiren o iksiri bulup teslim etmişlerdir.

İyi de korsan ne yapsın deniz kızını ?
İksiri ?

Asker iksirin korsan tarafından bir sandığa yerleştirdiğini görür ve onu çalıp deniz kızına verir. Diğer askerden yardım istemek için küçük bir yalanı söylemek için eksik görmemiştir.

Altın sakallı çekik gözlü asker deniz kızı için yalan söylemeye başlar.
-Biliyormusun dostum buraya birkaç altın için görevlendirildik. Ve bir süre hayatımız çok rahat olacak. Herşey ne güzel. Ama bilmediğin birşey var.    Geminin yanındaki kulübede özel bir sandık var. Sandığın içinde ise hem balığa hem insana benzeyen yaratıklar var ve çok özeller. Düşünsene onları kaçırıp zengin oluyoruz ?

Asker kaşlarını çatarak cevap verdi.

-Onlar deniz kızı yaratık değil. Onlarıda kaçırmayı aklından sil çünkü oraya yaklaşırsak  son nefesimizi vermiş oluruz.

"İksiri nasıl bulduğumuzu hatırlıyormusun ? Elli tane askerin içine nasıl sızıp aldık bunu da başarabiliriz. Hem o deniz kızını alıp iksir sayesinde uyusturup ömür boyu bir kafeste tutacaklar. Onun yerine İngiltere kraliyet dairesindeki prensese hediye edebiliriz. Bu güzel hediyeyi masal gibi gözüken havuzunun içinde muhafa edebilirler. Bize vereceği altın senin yedi sülaleni doyurur ve asker olmak yerine padişah olursun. "

Diğer askerin kafasında sorular olsada tehlikeye aşık olduğundan o gece deniz kızını kaçırırlar. Asker iksiri deniz kızına vermişti diğer asker ise sahilde uyuyakalmışken deniz kızını kucaklayıp denize bırakmaya giderken diğer asker arkasından ateş saçmaya başlamıştır.