9❄izin verirsen ellerini ısıtabilir miyim?

240 17 129
                                    

♪Söyleyeceğin ya da
yapabileceğin
bir şey yok.

Su Min

Korku hızla bedenini sararken gönlünün üzerinde açan papatyayı benimle paylaşır mıydın, şimdi?

Şimdi sana, beni korkularımdan arındır desem, kollarının arasına saklansam ve yorgun olan bedenimi sımsıkı sarsan...

Hiç bırakmayacakmış,ellerinin arasından kayıp gitmeyecekmişim gibi. Kulağıma, tüm korkularımın geçeceğini ve onların yerine kar tanelerinin bize getirdiği bir mucizenin olduğunu söylesen.

Korkuyorum işte; bir gün olurda beni son kez sararsan, olurda boğuk sözlerini kulağımda son kez hissedersem, diye.

O vakit yalnız başına kalacağını düşünme. Ben her daim kar taneleri arasından gülüşümü sunacağım küçük gözlerine ve salına salına esmer teninin üzerinde senin varlığının ispatı olan minik benine düşecek, öpücüğümü konduracağım.

Şimdi...

Kapatalım gözlerimizi ve korkularımızı, sonsuz boşluğu sahiplenen mavi gökyüzüne bırakalım.

Sırtında bulunduğum boşluktan yavaş adımlarla inerken az sonra geleceklerini tahmin ettiğim kişilerden dolayı etrafı kontrol etmek amacıyla aşağı inmeye çalışıyor fakat iki kol, belimden kibarca tutarak buna engel oluyordu. Arkam dönük bir şekilde kendisinin çenesini omzumda hissediyor ve bu rüzgarın esintisiyle asla bölünmesini istemediğim bir an olarak meydana geliyordu. Küçük omzuma bahşettiği minik öpücükle yüzümü ona doğru çeviriyor ve gözlerinde birtakım korkuların var olduğunu anlıyordum.

"İyisin değil mi ?" Parmaklarıyla burnumu sıkıştırdı ve hafifçe kızarak kolunu omzuma attı. "Sana bu soruyu sormanı yasaklıyorum, kar tanesi. Sen var olduğun sürece iyiyim, dedim ya."

Bu sefer ilk adımı ben atmış, gönlünde var olan korkunun henüz ne olduğuna anlamlandıramadığım için ellerimi yüzünde gezdirmiştim.

Parmaklarım yüzüne temas ettiği an da gözlerini usulca kapatarak uzun parmaklarını elimin üzerine örttü. Sanki...Kayıp gitmemem için önlem alıyormuş gibi. "Biraz daha burada kalırsak misafirleri dağınık bir odayla karşılayacağız, TaeTae."

Gözlerini kocaman açıp ardından kaşlarını çatarak saçlarımı karıştırmış ve bacaklarımın arasından geçirdiği kollarıyla bedenimi bedeniyle buluşturmuştu. "Su Min,tüm romantikliği mahvetme konusunda bir numarasın, biliyorsun değil mi?"

Ağzımdan firar ettiğim ufak bir kıkırdamayla kafamı boynuna gömmüş ve bedeniyle eriştiğim huzurun tadını çıkarmaya çalışmıştım. Kapının hemen çaprazında duran papatya çiçeklerine bakıp kafamı boynundan çıkararak kısık sesle kulağına fısıldadım.

"Taehyung-ah, onlar da bizimle gelecek değil mi ?" Kimden bahsettiğimi anlamış olacak ki dudaklarını aşağıya büzerek kafasını sallamış ve şu an çalmakta olan kapıyı açmak amacıyla beni koltuğa bırakmıştı.

2015

Şimdi usulca salınan kahverengi saçları arasından kendini kaptırmış bir şekilde yaşadıklarını anlatıyor, sonra küçük kıkırdaması ile gönlüme neşe üflüyordu.

Öyle bir yerdeydik ki...Kalbimin en derin kuytularında boğulsam dâhi şu yerde onunla yaşamaya ihtiyacım olur, küçük kıkırtılarını her daim kulaklarımda duymak isterdim.

sareureuk あ taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin