1❄kaybedersem,kaybolurduk...

705 60 687
                                    

Doğru değil...
Bana,bunun yalan olduğunu söyle. Ağlamak,senlik değil.

Başlangıç tarihinizi alayım

2020/Şubat

Taehyung

Ölüm soğuk ensesini üzerine üflediğinde ardına bakışın ve birkaç saniye fazlasına daha ihtiyaç duyduğun için çaresiz yakarışların...Her şeyin neden bu şekilde sona erdiğini, en kötüsü de bazı şeyleri neden bu kadar geç fark ettiğini düşünüşün fakat çaresizce kollarını boynuma dolayışın...

Hatırına saklamak istediğin güzel yüzler, göz perdelerinin önünden teker teker yok olurken usulca kapaklarını örter ve gökyüzünün sonsuzluğuna karışırsın. Bu, hayatın bir kuralı mıydı ? Yoksa kendi ellerimizle çizdiğimiz küçük pişmanlıklarımız mıydı ?

Seni özledim; sesini, kokunu, gülüşünü beni seviş şeklini...Yüzümde dolanan zarif parmaklarını, tenimde süzülen yumuşak saçlarını ve boynuma kondurduğun küçük öpücüklerini...

Ama en çok, kalbime dokunan eşsiz ruhunu...

Ellerim buzun tam anlamıyla yansımasını oluşturacak şekilde morarmış, ayaklarım kendime hakim olamayacak şekilde, titrekçe,ileriye doğru gitmişti. Vücudumu saran soğuk hava onun yüzüme düşen siyah gözlerini ve kar tanelerinin arasından kusursuz gülümseyişini anımsatıyordu.

Her bir kar tanesi âdeta onun bedenimi sarmalayan kolları gibi yeri sarmalamış, koca bir yığın oluşturarak ayaklarımın derinlerine inmesini sağlayan metrelere bürünmüştü.

Yavaş adımlarımı derinliğini tahmin edemediğim karın içine atıyorum ve bacaklarımdan itibaren tüm bedenimi ürpertmesine izin veriyordum. Soğuk karın arasına attığım her adım bana onu, onun sesini, sevinç çığlıklarını hatırlatıyordu.

Düşünüyordum, kelimelerin kifayetsiz olduğu bu süreçte delici bakışlarını üzerimde gezdirir; kibar, küçük kız çocuğunu andıran sesiyle
"Ya Taehyung-shi ! Kalın giyinmeni ve eğer bunu uygulamazsan üşüteceğini daha ne kadar söylemem gerekiyor ?" der, hiç şüphesiz ince parmaklarını saçlarımın arasında gezdirerek beresini kendi elleriyle kafama geçirirdi.

Zayıftım, bulutların arasından ayrılan küçük kar taneleri gibi korunmasız, sevgisiz ve bitkindim. Tek farkımız vardı, o küçük kar tanelerinin etrafında yalnız olduğunu hissettirmeyecek birileri var fakat benim yeniden yüzüme çarpan gerçeğimle kimsem yoktu.

Bu umrumda değildi, çünkü onun varlığı tüm insanların varlığına bedel ; onun sıcaklığı,şu sıralar yüzüme yansımaktan çekinir kalan güneşten katbekat üstündü.

Acı yalnızca fiziksel niteliğiyle gelseydi bedenime onu tüm sevgimle kucaklardım; fakat o, ruhumu, kalbimi, zihnimi, ona olan sevgimi içine hapsederek beni karanlık bir odanın girdabına sokmuş tüm benliğimi ele geçirmeye çalışıyordu.

Kapıya vuruşlarım, çırpınışlarım, acıyı daha da hissetmemi sağlıyordu ; çünkü o karanlık ellerini boynuma sabitleyerek var gücüyle nefesimi kesmeye çalışıyordu. Korkuyordum, küçük bir çocuğun kimsesizliği vardı üzerimde. Sahte gülümsemeler etrafımı sarıyor, ağlayan bir bebeği pışpışlarcasına omzuma inançsız eller konuyordu.

Yıkılmış omuzlarıma dokunan o eller, ona ait olmayınca ne gözyaşlarım ne de içimde kor kor alev veren bu acı yok oluyordu.

İnsanın en sevdiğini kaybetmesi, kalbini kaybetmesine mi neden oluyordu?

sareureuk あ taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin