∆Bölüm 6: Palaz Kızı
Gözlerini kırpmadan karşısındaki genç adamın bronz tenine bakıyordu. Tamam, onu daha önce göl kenarında görmüştü ama neden baksır ile görmesi şort ile görmekten çok daha utanç verici oluyordu? Leylifer bakışlarını üzerindeki pikeyi aldığı için yarı çıplak yatakta boylu boyunca uzanan adama çevirdi. Daha önce Baran'ı bile, yakınlaştığı ilk ve tek erkek oydu ve tam bir yakınlaşma sayılmazdı ve evet o hala Kutsal Bakireydi, karşısında bu şekilde görmezken bir de şu an kendi...
Batı sorusuna cevap vermezken yatağın ayakucuna tor top yapılıp atılan tişörtünü alıp genç kızın yanına diz çöktü. Hala elleriyle göğüslerini kapatmaya çalışırken, bunu becerebildiği pek söylenemezdi zira Batı şu haliyle göğüs ucunun etrafındaki koyu kısmı görebiliyordu, tişörtü kızın başından geçirdi. Uyandığında vücudunun üzerinde hissettiği yumuşak ve tatlı sıcaklık tüm bu içine düştüğü duruma değer miydi?
"Neden cevap vermiyorsun?" Leylifer'in ağlamaklı çıkan sesi dikkatini çekmişti. İnce kollarını tişörtün içinden çıkarırken hiç düşünmediği gerçek aklına geldi. Gece Işığı bakireydi!
Tehlikeli bölge tişört ile sansürlendiğinde ağlamaya başlayan kıza kollarını sardı. Leylifer'in daha önce bir iki kez alkol kullanma ve sarhoş olma tecrübesi olmuştu, Baran ile ayrıldıktan sonra. Hepsinde de ne kadar kendinden geçse de yaptığı her şeyi hatırlamış, olası hafıza kaybı yaşamamıştı. Batı ile yatmış olması her ne kadar kulağa fena gelmese de sonuçta aralarında ne geçtiğini tam hatırlamıyordu. Tamam banyoda çocuğun üstüne atlamıştı! Ama o da ona karşılık vermişti. Tanrım, neler yapmıştı öyle! İyi ki sarhoşken yaptıklarını unutmayan bir bünyesi vardı da öpücük de olsa ilkini anımsıyordu. Bir Palaz olduğunun başka bir kanıtı daha! O beklemez, istediğini alırdı.
Onu sarmalayan sıcak bedenle utançla eğdiği başını kaldırınca genç adamın üzerinde morluklar bulunan boynu ve köprücük kemiğiyle karşılaşması ağlamasını şiddetlendirdi. Hızla başını yatağa çevirdiğinde de hüsrana uğramıştı. Koyu renk çarşaflardan da hiçbir şey belli olmuyordu. Böyle bir anıyı nasıl hatırlamazdı?
"Ka-Leylifer tamam, sorun ne?"
Yaşlı gözleriyle genç adamın içini bir hoş eden yüzüne baktı uzun uzun. "Bana Leylifer dedin?" Batı yatıştırmasını umarak uzun koyu renk saçlarını okşayıp geriye attı. Söyleyeceklerinin yanlış yorumlanacağını bilmeden konuştu. "Dün gece sana böyle seslenmemi istemiştin." Kulağına doğru eğilmesiyle ciğerlerine dolan Hindistan cevizi kokusu yeterince uyarılan kurdunu kışkırttığından sesi boğuklaşmıştı. "Sır olarak..."
Batı karşısındaki genç kız bir anlığına durduğunda tam derin bir nefes verecekken kız tekrar ağlamaklı olunca kendine sövdü. "Neden cevap vermiyorsun ki? Evet ya da hayır diyeceksin sadece."
"Sence yatmış olsak giyinik mi olurduk?"
"Sen buna giyinik mi diyorsun!?" Genç kız hala Batı'nın sadece baksırla dolaştığının farkına vardı. "Seni yatmadan önce üstüne tişört giydirmiştim." dedi bıkkınca. Leylifer şaşkın bakışlarını izlerle kaplı tenden alıp altına çevirdi. "Beni soydun!" Batı tekrar sabır çekip ayaklandı ve gece çıkardığı kıyafetlerini giydi. "Üzerinde havlu vardı. Yani çok kıymetli tenini görmedim." Gözleri çıplak bacaklarına takıldığında aklına dün giydiği iki kumaş parçası geldi. "İzin verdiğin kadarı dışında." Sesi bir fısıltıdan sadece biraz daha yüksek çıkmıştı.
Oturduğu yerden kalkmaya yeltenmeyen kıza baktı. "Tüm gün orada mı duracaksın?"
Leylifer pikeden bacaklarını kurtararak güç bela kalktı. "Şey duş alabilir miyim?" diye sordu gözlerine tekli koltuğun üzerindeki kıyafetleri ve iç çamaşırı takılırken. Batı onay verir vermez şortunu kapıp banyoya koşturdu, belinden aşağı inmeyen tişört ve kalçalarına sıkışan baksırın sunduğu görsellikten habersiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTLARIN DİĞER YÜZÜ - 1 // PENÇE (TAMAMLANDI)
FantasyKandırılmıştı. Ailesi bildiği insanlar tarafından hapsedildiği fanusun içinde korunaklı bir yaşama mahkum edilirken dünyanın nasıl bir yer olduğu, dahası kendinin ne olduğu konusunda ona yalan söylemişlerdi! Ölmeden önce her gece büyükbabasının ona...