∆Bölüm 17: Koz

95 10 16
                                    

Bölüme başlamadan ufak bir not: BULUTLARIN DİĞER YÜZÜ - 1: PENÇE'nin finali bölüm 20 ve bölümün revizyonu tamamlandı. Hikayeye burada ara verdiğimiz zaman hepinizi BULUTLARIN DİĞER YÜZÜ - 2 : TERAZİ'ye bekliyorum! Profilimden ulaşabilirsiniz. 

İyi okumalar! :))

Yiğit//ANAHTAR & Serdar//ADEN 

---

Göz Renkleri ve Anlamları

MOR= aşk

KIRMIZI= öfke (kurt formu için)

KEHRİBAR= arzu/tutku

SARI= öfke (insan formu)

SİYAH= yetenek aktifliği

MAVİ= mutlu

GRİ= üzgün

LACİVERT= endişeli

ALTIN= kurt formu standart göz rengi

TURKUAZ= sevgi/merhamet

---

∆Bölüm 17: Koz

Leylifer Kamer PALAZ

"Vanilyalı ılık süt istiyorum. Eğer varsa biraz zencefil ve tarçın da ekle."

Geçtiğimiz iki günü, bu köy evinde Batı ile birlikte geçirdik. Birilerinin kapımıza dayanıp bu büyülü anları sonlandırma korkusuyla yüreğim ağzımda, tetikte beklesem de Batı ile olmak keyifliydi. Tamam, öyle fesat anlamayın hemen. Birlikte bahçeye iniyor, dere kenarında kısa yürüyüşler yapıyor, mısır patlatıp film izliyor ve birlikte sarılarak uyuyorduk. Sadece uyuyorduk! Nokta. Ünlem. Her neyse ondan işte. Evet, garip bir çifttik. Batı, ipleri kopardığında ben Rahibe Teresa'ya bağlıyordum; içimdeki striptizci firar ettiğindeyse Batı bir aziz gibi tüm baştan çıkarmalarıma tepkisiz kalıyor, bana reaksiyon göstermiyordu. İkimizden biri frene asıldığından kırmızı evreye daha ulaşmamıştık.

Ellerimi oturduğum ahşap masada iki yanıma koyup ayaklarımı çaprazladım. Yüzümdeki şımarık gülüşle yandan kurt-adam sevgilimi izlemek oldukça keyif vericiydi. Batı, sözlerimin üstüne gözlerini kısarak bana baktığında kıkırdadım.

"Başka emriniz var mı, ekselansları?"

Elindeki büyük kupayı hemen yanıma bırakırken ellerini ellerimin üstüne koydu. Tıpkı onun yaptığı gibi gözlerimi kıstım. "Bak bak, dalga geçiyor bir de." Erkeksi kıkırtısı içime işlerken yüzünü boynuma yanaştırdı. Kokumu saklamadan içine çekerken ellerimi avuçlarına aldı. "Dalga geçmek mi?" Dudakları tenime teğet geçerken gözlerimi kapadım. "Ne haddime?"

"Zevzek."

Ellerini belime kaydırırken çaprazladığım bacaklarımın arasına geçti. Bu, omurgamda bir ürpertiye sebep olurken bakışlarındaki pırıltılar bende afrodizyak etkisi yaratıyor gibiydi. Çenesiyle yanıma bıraktığı kupayı işaret etti. "İçmeyecek misin?" Kupayı iki elimle kavrayıp aromalı sütümden büyük bir yudum aldım. Dudaklarımdan memnuniyet bildiren bir inleme çıktığında ne zaman kapadığımı fark etmediğim gözlerimi araladım. Batı'nın bakışlarındaki koyuluğa bakarken dudaklarıma bulaşan sütü dilimle yalıyordum. Başı eğildi, dudakları yanağıma sürtündü. "Ölürüm sana..."

"Hım..."

"Şu mırıldanmalarına taptığımı söylemiş miydim?" Tekrar kıkırdarken bu sefer küçük bir yudum alıp masaya bıraktım kupayı. Kollarımı boynuna dolayıp ellerimi birleştirdim. "Bana söylemediğin başka neler var acaba?" Belimdeki kollarını sıklaştırıp beni kendine doğru çekti. "Sence neler var?" Dudaklarında geniş bir gülümseme varken dudaklarım düz bir çizgi halini aldı. Bu komik değildi. Onun da gülüşü dudağında donarken kaşlarını kaldırdı. "Ne oldu?"

BULUTLARIN DİĞER YÜZÜ - 1  // PENÇE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin