4. BÖLÜM ❁ Kar Küresi❁

3.4K 83 13
                                    

"Demek buradasın seni aşağılık orospu" sindiğim duvar beni ona itiyordu sanki. Sinmek istediğim, yaslanıp bir daha ayrılmak istemediğim duvar bile beni kabul etmiyordu.

"Olası bir faciayı önlenmiş oldu. Hazırlatıp indirelim aşağıya" odada bulunan diğer kadının söylediklerini duymak istemesemde duyuyordum. Ben burada kalmak istemiyordum. Satılmak istemiyordum. Bunları yaşamak istemiyordum.

"Cezasız mı kalacak bu fahişe?" Seyfi denen adamın söyledikleriyle yaslandığım soğuk duvara daha çok sindim. Kadın derin bir nefes alıp kapının hemen sağında bulunan anahtara basıp odayı beyaz ışıkla aydınlattı. Gözlerimi titrek bir şekilde karşımda duran seyfiye bir de hemen arkasında kapıya yaslanan kadına çevirdim. Orta yaşlı, birbirine girmiş dağınık kızıl saçları vardı. Hafif yapılı bir kadındı. Giydiği derin göğüs dekolteli bluzu ve kısacık eteğiyle tüm vücut hatlarını dışarıya yansıtıyordu.

Seyfi denen adam ise takım elbiseli kumral biriydi. Sarı sakalları ve kırmızı yüzüyle kötü bir adam profili çiziyordu.

"Yıldırım ağabey yara izi istemiyor biliyorsun. Hem saat 7 oldu uzatma sonra veririz cezasını" kızıl saçlı kadının rahat bir şekilde sarf ettiği cümlesi beni daha da korkutmuştu. Sonrası olmamalı. Benim burada hayallerim, masumluğum gidemezdi.

Beni bulunduğum korkunç düşüncelerimden uzaklaştıran şey seyfinin bana yaklaşması olmuştu. Hemen dibimde durup beni nefretle süzdü. Yakınımda oluşu midemi daha da bulandırmıştı. Karşımda bedeninden çıkan birbirine karışmış Yoğun saç losyonu ve sigara kokusu katlanılmaz geliyordu.

Hemen dibimde durup sert parmaklarıyla çenemi tutarak sıkmıştı. Hafif bir inleme kaçmıştı boğazımdan. Canımı yakıyordu. Gözlerim dolmuş, pınarlarımda su birikintisi haline gelmişti. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp sigara kokan nefesini yüzümde hissetmiştim.

"Seni satmadan önce ben sikeceğim. Yalvarmanı inleye inleye dinleyeceğim seni orospu fahişe!" Çenemde duran parmaklarını biraz daha sıktıktan sonra kafamı geriye doğru sertçe iterek ellerini çekmişti. Kafamın duvara çarpmasıyla dengemi kaybedip yere düşmüştüm. Başımda oluşan o keskin acı ve boğazıma kadar inen ıslak sıvıyla gözlerim kısılmıştı.

"Yıldırım sikecek seni seyfi" odada ki kadın korkuyla bana doğru yaklaştı. "Çekil şuradan" karşımda dikilen adamı eliyle yana doğru ittikten sonra önümde diz çöktü. Elleriyle boynumu tutup "kafanı yana çevir" diyerek ellerini saçlarım arasında gezdirdi. Kafamın hemen arkasında elini gezdirmesiyle ağzımdan acı dolu bir inleme koptu.

"Ahhh" kafamı hemen ondan çekip yerde korkuyla geriye doğru süründüm.

"Kafasını yarmışsın seyfi" bana doğru doğrulup ellerini tişörtümün alt tarafına götürerek yana doğru yırttı. Titrek ellerimi, kadının ellerinin üzerine koyup geri çekmeye çalıştım ama o benden önce davranıp elleriyle ellerimi sertçe itip bana sinirle baktı.

"Rahat dur!" Keskin ses tonu korkutmuştu beni.

"Siktiğimin karısını hallet, aşağıya indir. Bizi bekliyorlar." Seyfi denen adam karşımda ki diz çökmüş kafamda ki yaraya bez parçasını basarak beni acılar içinde bırakan kadına emir verip odadan çıktı.

"Az önce olanlar burada kalacak!" Uyarı dolu sözlerine karşı dibimde olan kadını sadece izlemekle yetindim. Konuşacak halim yoktu. Kafamda ki keskin acı beni halsizleştirmişti. Bana üstten kısa bir bakış atıp şüpheyle süzdü. "Eğer tek birini anlatacak olursan badem rengindeki meme uçlarını koparırım!" söylediği şeyle kanım çekilmişti. Benden uzaklaşıp ayağa kalktı. "Anlaşıldı mı?" Kafamı korka korka salladım. Memnun olmuş bir ifadeyle beni süzüp Ellerinde kan bulaşmış tişörtümün parçasını yüzüme attı. "Ayağa kalk!" Uyarı dolu sesine karşı güç bela ayaklandım.

YANKI ❁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin