11. BÖLÜM❁ İTİRAFLAR YIKIMI❁

441 16 17
                                    


Ellerinde fotoğraf makinasıyla etraftaki yüklü gemilerin fotoğraflarını çekiyordu küçük kız. Babası hemen ilerisinde takım elbiseli adamlarla bir şeyler konuşuyordu, genç kız sıkıldığını hissetmişti. Bulunduğu yerin her yerini fotoğraflamış, çekilecek başka yerleri keşfetmek ve oradan uzaklaşmak istiyordu. Kendi kendine daha güzel fotoğraflar çekmeliyim, babam benimle gurur duymalı diyordu.

Etrafı gezmek için babasından izin almak istedi seslendi de ancak babası onu gürültüden duyamadı.

Bahar aylarındalardı ancak limanda oldukları için oldukça soğuktu ve bu da kızın üşümesine sebep olmuştu. Fotoğraf makinasını boynuna takıp ellerini üzerindeki hırkanın cebine koyarak limanda yürümeye başladı. Çok uzaklaşmazsa babası ona bir şey demezdi diye düşünüyordu. Büyük gemiler ve onların motor sesleri oldukça gürültülüydü. Kız üşümeseydi eğer ellerini kulaklarına götürüp daha fazla ses duymamak için bastırırdı.

Saçları rüzgârdan uçuşan kız, gemilerin oradan geçiyor güzel bulduğu her kareyi fotoğraflıyordu. Çektiği her kare onu daha fazlasını çekmesi için zorluyordu. En sonunda çok güzel bir manzara yakalamıştı. Seste azalmıştı ve bu onu daha da rahatlatmıştı.

Güneş denize vurmuş, yakamoz oluşturmuştu. Kız heyecanla elindeki makinayı kaldırıp o kareyi çekmek istedi. Babam kesinlikle benimle gurur duyacaktı diyordu küçük kalbi heyecanla teklemişti. Ancak istediği gibi olmamıştı fotoğraf makinasının belleği doldu uyarısı vermişti. Mutsuzca yere oturup ellerini yüzüne götürmüş, gözleri dolu dolu olmuştu. Ellerindeki fotoğraf makinasından sevmediği fotoğrafları silmek istedi ama bunu yapamayacağını biliyordu. Babası gibi bunu kullanmayı bilmiyordu. Hemen koşup babasının yanına gidip birkaç yer açmaya çalışsa döndüğünde bu manzarayı göremeyeceğinden korkuyordu.

Yerde oturmuş soğuğa aldırmadan babasının onu bulmasını bekliyordu. Kısa bir an sonra gözlerini denizin güzel görüntüsünden çekip etrafına çevirdi. Hemen uzağında ondan birkaç yaş büyük bir çocuğu gördü. Limanda ayaklarını denize doğru sarkıtmış, nereden bulduğunu anlayamadığı taşları denize atıyordu. Küçük kız merakla yerden kalkıp elbisesine bulaşan tozları bile silme gereğinde bulunmadan çocuğa doğru yaklaştı.

 Küçük kız merakla yerden kalkıp elbisesine bulaşan tozları bile silme gereğinde bulunmadan çocuğa doğru yaklaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Merhaba o taşları nereden buldun?" oğlan arkasından gelen ince sesli kız sesini duyduğu an irkilmişti. Kız çocuğun bu hallerini görüp kahkaha atmıştı. O babasıyla hep 'böö' diye adlandırdığı oyuna benzetmişti şuan ki durumu. Birbirlerini korkuturlardı amaç korkmamaktı ama şuan küçük çocuk korkmuştu kız bu oyunu kazandı diye düşünmüştü.

"Neden gülüyorsun bana" diye sordu oğlan çatık kaşlarıyla.

"Oyunu kaybettin bana önemli bir eşyanı vermelisin" Oğlan kızın ne dediğini anlayamamıştı.

"Ne oyunu hem biz oyun oynamadık ki kaybedeyim." Kız onun oyunu bilmediğine şaşırmıştı. Ona göre herkes bu oyunu bilirdi. Sonra bunun çok önemli olmadığını düşünüp omuz silkti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YANKI ❁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin