Bölüm 10

427 18 4
                                    

Arkadaşlar nihayet sınavların bitti ve artık hikayeme kaldığım yerden devam ediyorum. Bu günden sonra düzenli olarak hikayeyi yazmaya devam edeceğim. Lütfen iyi veya kötü yorumlarınızı esirgemeyin.

Bölüm 10:

Cenaze namazı vakti gelmişti. Enver bey'in neredeyse tüm akrabaları katılıyordu namaza, tabutu getirip koydular ve herkes Enver bey'e olan son görevini yerine getirmek için saf tuttu. Emre ve Can da ön sıralarda saf tutmuşlardı. İmam efendi cenaze namazının nasıl kılınacağını hatırlatıyordu. Hatırlatma işlemi bittikten sonra tüm cemaat cenaze namazı için İmam'a uyuyordu. İmam cemaatten sormaya başladı.

"Merhumu nasıl bilirdiniz?"

Hep bir ağızdan,

"İyi bilirdik!" cümlesi çıktı.

"Hakkınızı helal ediyor musunuz?"

"Evet!"

"Helal ediyor musunuz?"

"Evet!"

"Helal ediyor musunuz?"

Yine "Evet!" diyerek karşılık verdiler. 

Ardından tabutu omuzlarına alıp cenaze arabasına taşımaya başladılar, taşıyanlar arasında Emre de vardı. En önde taşıyordu tabutu, içerisinde bulunduğu duruma anlam veremezcesine düşüncelere daldı. Daha 3 hafta öncesine kadar hayatı normal bir biçimde devam ediyordu. Birden Damla çıktı karşısına, yıllar sonra sorgusuz sualsiz hayatına girdi. Evet unutmamıştı Damla'yı ama böyle hayatına gireceğini de bilmiyordu. Şimdi ise kendisini Damla için çabalayıp, onu içerisinde bulunduğu durumdan kurtarmak isterken buldu. 

Cenaze arabaya yüklendi ve toplu olarak mezarlığa gittiler. Yine yas hakimdi ortama, Damla ve Sevda hanımın gözleri dolu bir şekilde izliyorlardı. Cenazeyi tabuttan çıkartıp sarılı olduğu kefen ile yerleştirdiler toprağın içerisine... İşte bütün hayatımız da böyle geçiyor. Hırs ve doymamışlık duygusuyla her şeyi yapmaya çalışıyoruz lakin ölüm ansızın çalıyor kapıyı ve bizim bu misafire söyleyecek tek bir sözümüz bile yok. Hepimiz sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz, sanki hiç bir şeyin hesabını vermeyecekmişiz gibi, unutuyoruz. Bizi bu dünyaya göndereni unutuyoruz, onun bizden beklentilerini unutuyoruz. "Eyvah!" diyoruz ama iş işten geçmiş oluyor. Lütfen hayattayken ömrümüzün kıymetini iyi bilelim ve zamanımızı boş şeylere harcamayalım. Sonrasına pişman olmamak için usulünce yaşayalım.

Enver beyin defin işleri de tamamlanmış ve eve geçilmişti.Artık taziye alıyorlardı bir bir, Leyla hanımda eski komşularına destek olmak için evdeydi. Emre bir araba sesi duydu o esnada ve baktığında Kenan'ın geldiğini gördü. "Enteresan" dedi içinden bu kadar zaman gelmeyen adam şimdi neden geldi? Kenan eve girdiğinde evde çalışan kıza;

"Damla nerede?" diye sordu.

Kız odasında olduğunu ve yalnız kalmak istediğini söyledi. Kenan bunun üzerine merdivenlerden Damla'nın odasına çıktı ve kapıyı tıklatmadan girdi içeriye. 

Komşu KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin