"Çok sıcak.."
Ellerini gözlerine siper etmiş daha ne kadar yollarının kaldığını kontrol ederken bezginlikle söylendi. Boynuna vuran saçlarından terler süzülüyordu sırtına. Gömleğini karnına doğru yelleyerek biraz esinti oluşturmaya çalıştı ama nafileydi.
"Niye sesin çıkmıyor?"
Arkasını döndüğünde diğerini bulamayınca "yine nereye kayboldun ya?" diye söylendi.
Geri dönerek dükkanlara bakındı. Ve onlardan birinde buldu. Dükkânın önünde asılı hasır şapkalardan seçmeye çalışıyordu.
Yanına gidip ikisini işaret etti.
"Bunlar olsun."
"Hemen alıp yetişecektim sana ama bir türlü seçemedim. Hepsiyle de ayrı güzel olursun."
"O yüzden herhangi birini alman yeterli." dedi KyungSoo, Jongin'in iltifatları ile bir şekilde başa çıkmayı da öğrenmişti geçen yıllarda. Yine de her duyuşunda göğsünde bir sevda kuşu kıpır kıpır oluyordu dalında.
Jongin şapkalardan birini eşine özenle takıp saçlarını topladı.
"Boynun kızarmış.."
"Çünkü bu saçlarla baş edemiyorum artık. Yakıyorlar ağustos sıcağında."
"Topuz yapayım mı sana?"
"Tokam yanımda değil."
"Alırız buradan bir tane. Şunu çok beğendim ben. Sence?"
KyungSoo sadece "güzelmiş." demekle yetindi. Satıcının yadırgayan bakışlarından rahatsız olmuştu artık fakat eşinin aldırdığı yoktu. O çoğu zaman aldırmıyordu ya da gerçekten görmüyordu. Bazen biraz olsun onun kadar rahat olmayı diliyordu. En azından para harcarken, hiç değilse şu tokanın, şapkanın karşıdaki dükkanda belki daha ucuz olabileceğini düşünmek, bu ihtimalle hayıflanmak istemiyordu.
Gözlerini kapadı ve saçlarında gezinen ellere verdi dikkatini. Şapkanın altında güzelce toplamıştı hepsini. Her sabah uyandıklarında ve her akşam uyumadan evvel hiç sıkılmadan onları tarayan, ören adamın sabrına hayran kalıyor, bu ilgi ile kalbi şımarıyordu.
"Bir tane de Yeollie teyzeye al istersen. Bende görünce kıskanıyor yoksa."
"Her tokana sahip olamaz. Kıskanmayıversin!"
"Ama Jongin, onun tek akrabası sensin. Ona böyle hediyeler aldığında mutlu oluyor."
Jongin dayanamayarak teyzesine de bir toka aldı fakat farklı bir tane. Eşinin, teyzesi ile aynı tokaları takmasından rahatsız oluyordu. Özellikle sevişmelerinde saçlarından çözerken. Teyzesinin pembe saçlarını hatırlıyor ve bütün modu ölüyordu.
Henüz taktığı tokayı çözecek bir yerlerde olmayı ne çok isterdi..
Sıcağa rağmen el ele yürüdükleri patika yolda dükkânları geride bırakmışlar ve tepeye ulaşmışlardı. Patikanın iki yanı sarı çiçek denizi gibi gökle birleştiği uzak bir çizgiye kadar yayılıyordu.
Tepeden aşağı koşan bu çiçek bayırı birden denizi kucaklıyor ve göğü de kendine katarak hoş esintisiyle cennet manzarası sunuyordu.
KyungSoo, şapkasını uçurmaya çalışan esintiye karşı şapkasını başında tuttu. Fakat gömleği iki yanında havalanıyordu.
Jongin'le gözleri buluştuğunda huzurla gülümsediler.. Kollarını iki yana açıp rüzgârı kucakladılar. Tepeye çıkarken ayaklarına biriken tüm yorgunluğu rüzgârla birlikte uçup gimişti.
"Sarı sarı çiçeklerin arasından rüzgârla koşmak hayalimiz vardı.." dedi Jongin. Bakışları uzaklarda bu hayale söz verdiği günü bulmuştu.
"Sen sözünün adamısın zaten.." dedi KyungSoo.
İkisini de bir kahkaha aldı, rüzgâr bu gülüşleri göğe dağıttı, yankılandı. Sarı sarı kanolalar onlar gibi gülüştü.
Kalpleri ayaklarındaki heyecana şimdiden güp güp atıyordu.
"Hazır mısın?" dedi Jongin.
"Yıllardan beri hazırım!" dedi KyungSoo.
Ve bayır aşağı yasak tabelalarına aldırmadan sarı denizi ikiye yarar gibi bir coşku ile koştular. Kahkahalari gök kubbede yankılanıyordu. KyungSoo ya yılan çıkarsa dedi. Jongin, bize yetişemez ki dedi.
Çiçeklerin bittiği yerde durdular. Kanola tarlasında bir patika açmışlardı resmen. İkisi de omuz silkti.
"Zararı neyse öderiz." dedi Jongin.
"Her gelen böyle tepelerse!" diye yakındı ama gülüyordu bir boşvermişlikle..
Kayalıklara vuran dalgaların sesi bakışlarını ıslatıyordu. Birazdan şapkasının yakalanacağını tokasının toprağa karışacağını biliyordu. Sırtını otlara yaslayacağını, çıplak göğsünü örten saçlarına sarı çiçekler serpiştireceğini, her birini dudakları ile aralayacağını.. bacaklarının arasını koklayarak öpüşler katacağını ve kendini, ilmek ilmek kendine öreceğini.. iniltilerini dalgaların alıp götüreceğini..
"Seni seviyorum KyungSoo.." derken saçlarından öpeceğini.. mutlulukla dökülen yaşları omzuna bırakıp "ben de.. ben de seviyorum Jongin.." karşılığını vereceğini..
💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Dog KyungSoo
FanfictionTaş attıkları sokak köpeği değilim artık.. 《Tüm hakları The United KaDi State vatandaşı SooSesi'ne aittir.》 ☆All My Love Dreams Just For KaDi☆